Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anılan hükme göre davalı şirketin bayi olan ... tarafından davacıya sağlanan ayıplı mal ve hizmet nedeniyle sağlayıcı(imalatçı) durumunda bulunan davalı şirket de diğer davalı ile birlikte müteselsilen sorumlu olup, bu husus gözardı edilerek mahkemece kusurlu olmadığından bahisle adı geçen davalı hakkındaki davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirir. 3-Davacılar, davalı ... A.Ş’nin bayii olan diğer davalı tarafından verilen ayıplı hizmet nedeniyle çıkan yangın sonucu ev ve müştemilatının yandığını, olay sebebi ile manevi yıkım ve üzüntü yaşadığını ileri sürerek maddi tazminatın yanında manevi tazminat isteminde de bulunmuşlardır. Borçlar Kanununun 49. maddesine göre kişilik hakları haksız saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat isteyebilir. Aynı Kanunun 98. maddesi delaletiyle sözleşmeye aykırılık halinde de 49. maddenin uygulanacağı tartışmasızdır....

    Ayrıca ikinci paragrafta da malın ayıplı olması halinde tüketicinin ihbar yükümlülüğü ve hakları açıklanmıştır. Dava konusu somut uyuşmazlıkta davacı kanunda öngörülen sürede ayıp ihbarında bulunmuş, davacının beyanına göre iki kez hizmet talep formu doldurularak ürün üzerinde davalı tarafça inceleme yapılmış ise de, bu formlar davacının beyanına göre düzenlenen belgeler olup, teslim edilen ürünün ayıplı olduğunu belirten belge değildir. Davalı ürünün ayıplı olmadığını savunduğuna göre, ürünün ayıplı olup olmadığı konusunda ürün üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmalı ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 8.4.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Dava, ayıplı hizmet nedeniyle uğranılan zarar kalemlerinin tahsili istemine ilişkindir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : "...Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava 13.900 TL ayıplı hizmet ve ifa nedeniyle davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine ilişkin tazminat davasıdır. İspat yükü davacıda olup davacı meydana gelen zararın davalının ayıplı hizmeti sonucunda gerçekleştiğini ispat etmelidir....

        Mahkemece, konaklama bedeli 2.338,60 TL.nin dava tarihinden yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, ayıplı hizmet nedeniyle ödenen konaklama bedeli ile ulaşım bedelinin tahsilini eldeki dava ile talep etmiştir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4/A maddesi hükmü "sağlayıcı tarafından bildirilen reklam ve ilanlarından veya standardından veya teknik kuralından tespit edilen nitelik veya niteliğini etkileyen niceliğine aykırı olan yada yararlanma amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran medeni, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren hizmetler, ayıplı hizmet olarak kabul edilir" düzenlemesi bulunmaktadır....

          Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Taraflar arasında anılan Yasa'nın .... 4/A maddesinde düzenlenen ayıplı hizmetten kaynaklanan tüketici işlemi bulunmakta olup Yasa'nın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilâfa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Epilasyon, tedavi amaçlı olmayıp, bir estetik amaçlı olarak uygulanmaktadır. Somut olay değerlendirildiğinde; davacının yasada tanımlanan şekilde tüketici ve davalının ise, hizmet sağlayıcı olduğu anlaşılmaktadır. Dava dilekçesi içeriğine göre davacı hem ayıplı hizmet (yaralanma) nedeniyle, hem de hakaret nedeniyle tazminat istemektedir. Hal böyle olunca davaya bakmaya genel mahkeme değil, tüketici mahkemesi görevlidir....

            Bu yasal düzenleme doğrultusunda uygulamada açık ayıpların derhal gizli ayıpların ise dava zaman aşımı süresi içerisinde öğrenildiği tarihten itibaren makul bir süre içerisinde satıcı, hizmet veren veya sağlayıcıya bildirilmesi gerektiği hususu artık yerleşmiştir. Ayıplı mal satışındaki durum bu olduğu gibi ayıplı hizmet durumunda da bu uygulama aynen geçerlidir. Yani ayıplı hizmet satın alan kişi bu ayıp açık ise derhal, gizli ise öğrendiği tarihten itibaren makul bir sürede bunu hizmet verene bildirmelidir. Öte yandan ayıp ihbarının yapılmadığı iddiası bir defi olup cevap dilekçesinde bunun ileri sürülmesi gerekir. Hizmet veren davada cevap dilekçesiyle bunu ileri sürmüş ve tüketici de ayıp ihbarını yaptığını ispat edememişse artık 6502 sayılı yasanın 15. Maddesinde kendisine tanınan hakları kullanamayacaktır. Şüphesiz manevi tazminat davalarında da bu durum aynen geçerlidir. Çünkü buradaki iddia hizmetin ayıplı verildiğine dairdir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/561 KARAR NO : 2022/556 DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 10/12/2019 KARAR TARİHİ : 31/05/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda; İDDİA: Davacı vekili mahkememize verdiği 10.12.2019 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının üretmiş olduğu makineler için davalı şirketten satın aldığı ürünlerin ayıplı olduğunu, bu sebeple makinelerin çalışmadığını, davalının satış yapmış olduğu ürünler için hizmet vermediğini, davacının ürettiği makinelerin manuel olarak ancak çalıştırabildiğinden bahisle 5.000-TL maddi, 5.000-TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalıya usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş ancak davaya süresinde cevap vermemiştir....

              Mahkemece, uyuşmazlığın 4077 sayılı TKHK'dan kaynaklanan (malın ayıplı olması) bir uyuşmazlık olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalı taraftan satın alınan makinenin ayıplı olduğunu belirterek ödenen bedelin tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır. 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK.nun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra, kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu Kanun birinci maddesinde belirtilen amaçlar ile mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” Hükmüne yer verilmiştir....

                Davacı iş sahibi, TBK’nın 475/1-1 maddesi gereğince ayıplı ifa nedeniyle sözleşmeden dönme hakkını kullanarak ödediği bedelin tahsilini talep etmiş ve mahkemece yapılan yargılama neticesinde bedelin iadesine karar verilmiş ise de; yapılan iki ayrı bilirkişi incelemesinde eserin ayıplı olduğu belirtilmiş, ancak eserin kullanılamayacağı veya hakkaniyet gereği iş sahibinin kabule zorlanamayacak derecede ayıplı olup olmadığı alınan raporlarda değerlendirilmemiştir. Eser sözleşmesinde iş sahibi sözleşmeden dönerek bedelin iadesini istese de, eser kabule zorlanamayacak derecede ayıplı değilse, hakim bilirkişiye ayıp giderim bedelini belirleterek bedelde indirim yapabilir. Ayrıca, dava konusu pistonun davalı tarafça, kendisinin taktığı piston olmadığı, fatura dayanak gösterilerek itiraz edilmiş olmasına karşın bu husus da yargılama sırasında açıklığa kavuşturulmamıştır....

                  UYAP Entegrasyonu