yevmiye numaralı ihtarnamesine davalının cevap vermediği, davalı tarafın davacıya, hangi işlerin eksik, hangi işlerin ayıplı olduğunu bildiren yazılı bir ihtarının bulunmadığı, mekanın tamamen boşaltıldığı, bütün imalatların, mobilyaların ve dekorların sökülerek taşındığı, davalı depolarında yapılan incelemelerde de ayıplı olduğu iddia edilen hiçbir mobilya ve imalata rastlanmadığı, dolayısıyla hangi işlerin yapıldığını, hangilerinin eksik olduğunu, hangi imalatların ayıplı olduğunun tespitinin mümkün olmadığına..."dair rapor tanzim edilmiştir....
yevmiye numaralı ihtarnamesine davalının cevap vermediği, davalı tarafın davacıya, hangi işlerin eksik, hangi işlerin ayıplı olduğunu bildiren yazılı bir ihtarının bulunmadığı, mekanın tamamen boşaltıldığı, bütün imalatların, mobilyaların ve dekorların sökülerek taşındığı, davalı depolarında yapılan incelemelerde de ayıplı olduğu iddia edilen hiçbir mobilya ve imalata rastlanmadığı, dolayısıyla hangi işlerin yapıldığını, hangilerinin eksik olduğunu, hangi imalatların ayıplı olduğunun tespitinin mümkün olmadığına..."dair rapor tanzim edilmiştir....
Mahkememizin ----tarihli öninceleme duruşması ----- numaralı ara kararı ile; 6100 Sayılı HMK m.31 kapsamında davacıya, takibe konu cari hesap alacağının taraflar arasındaki hangi ticari ilişkiye dayandığı hususunun tarihleri ile birlikte açıklanmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine karar verildiği, davacı vekilinin ---- tarihli dilekçesinde özetle indüksiyon ile vakum sertleştirme hizmetlerinin birbirlerinden ayrı işlemler oldukları ve ancak aynı faturada faturalandırıldığı, ----- dosyasında bahsi geçen ayıplı mal vakum sertleştirme işlemi ile yapılan hizmet olduğunu, toplam ---- olup bunlardan sadece -----sertleştirme olarak hizmet sağlandığını,----------------işlemi bulunduğunu, davaların birleştirilmesi talebinin yerinde olmadığını beyan etmiştir....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık, ayıplı satış ve ayıplı hizmet nedeni ile tüketicinin seçimlik hakkına dayalı olarak açtığı davanın satıcı yönünden kabulüne dair ilk derece mahkemesi kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, ayıplı satış ve ayıplı hizmet nedeni ile tüketicinin seçimlik hakkına dayalı olarak açtığı ayıp oranında indirim istemini konu almaktadır. 6100 sayılı Yasanın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere ve fakat kamu düzenine ilişkin hususlarda re'sen tekmil dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirilmekle; 6502 sayılı yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....
hizmet ürettiği ayrıca bu davalının yetkili olmadığı anda cihaza müdahale ederek bir yandan da yetkisini aştığı, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1000 TL zararın, ayıplı satım ve ayıplı hizmetin ifası ile neden olunan zarar tarihinden işletilecek ticari faiz ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
kullanılan bazı parçaların orijinal olmaması nedeniyle onarımın gizli ayıplı olduğu; davacı ----------- cari hesap borcu olarak diğer borçlarla birlikte parça parça ödenen 23.600 TL onarım bedelinden 16 ve 27.241 km yararlanma bedeli karşılığı onarım bedelinin yaklaşık %10 kısmına denk gelen 2,360 TL kısmının mahsubundan sonra kalan 21.240 TL kısmını talep edilebileceği; davacının eser sözleşmesinin ayıplı ifasına dayalı tazminat talep ettiği, teknik incelemede tespit edilen zararını talep edebileceği, ayıp ihbarı aynı zamanda temerrüt ihtarı niteliğinde olmadığından davacının ayıp ihbar tarihinden itibaren işlemiş faiz talep etmesinin mümkün olmadığı, " yönünde görüşlerini bildirmişlerdir....
Mahkememizce aldırılan bilirkişi ek raporunda özetle; -------------- plakalı ----------tespit edilen ------ sahibi tarafından tespit edilmesinin imkan dahilinde ve gözle görülebilir durumda olduğu; bundan dolayı yapılan hizmetin açık ayıplı olduğu" hususları tespit edilmiştir....
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm süresi içinde davacılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacılar, SBS sınavına hazırlık amacıyla davalı şirkete ait dershaneye kayıt ettirdikleri çocuklarına gerektiği şekilde hizmet verilmemesi üzerine kaydının silinmesi ve bakiye hizmet bedelinin iadesi taleplerinin davalı tarafından kabul edilmemesi nedeniyle 1.000,00 TL manevi tazminat ve 3.000,00 TL bakiye hizmet bedelinin davalıdan tahsili talebiyle eldeki davayı açmışlardır. Mahkemece, davacıların sözleşmeyi fesih nedenlerinin yönetmelikte yer alan şartlara uymadığı, hizmetin kusurlu olduğu, ayıplı hizmet verildiği yönündeki iddiaların ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, davalıdan konut satın alan davacıların eksik ve ayıplı imalâtların bedellerinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar vekili, müvekkili ...'ın 327 ada 160 parselde kayıtlı 8 nolu bağımsız bölümü ve diğer müvekkili ...'nin aynı yer 9 nolu bağımsız bölümü davalıdan satın aldıklarını, tüm dairelerin tamamen bitirilmiş olmasına rağmen, müvekkillerine ait dairelerde ve ortak kullanım alanlarında eksik ve ayıplı işlerin bulunduğunu, sözlü uyarılara rağmen tamamlanmadığını, ayıplı ve eksik işler için hesaplanan bedelin her bir müvekkili için 18.967,00 TL olduğunu iddia ederek, toplam 37.934,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Öte yandan 4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesinin 3. fıkrasında da, “İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10. maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz.” Hükmü bulunmaktadır....