Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı) kararında, dava dışı şirket adına kayıtlı olan araç ile ilgili uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu kabul edilmiş olmakla, dava konusu uyuşmazlığın niteliğinin, ticari satım sözleşmesine konu aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26.01.2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,18.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    Hukuk Dairesinin aktarım kararıyla Dairemize gönderilen dava dosyası üzerinde 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, tacirler arası araç satım sözleşmesinden kaynaklanan, aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar dava dosyası Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin aktarım kararıyla Dairemize gönderilmiş ise de, dava konusu uyuşmazlığın, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 1 sayılı kararı uyarınca, Dairemizin görevleri arasında sayılan (ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesinden Dairemize devredilen) işlerden olmadığı anlaşılmakla, gerekli inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere dosyanın Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'ne iadesine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 4....

      Dava, ayıplı mal satışı iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Dava dilekçesinden kaza yapılan aracın Öz ... Taşımacılık Halı ve Kilimcilik İnşaat Turizm Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti. adına alındığının beyan edildiği, aracın gerçek kişi adına kayıtlı olmadığı anlaşılmaktadır. Özel bir mahkeme olan tüketici mahkemesinin görevleri sınırlıdır. Somut olayda; ticari şirket adına alınan araç ile kaza yapıldığına göre, davanın genel hükümlere göre, asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 18/09/2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Bilirkişiler tarafından alınan raporda," dava konusu olayda davalı iş yerinde bulunan ---- ---------- bulunulduğu ve ---------- arızasının bulunmadığı, davacı tarafından davalı iş yerine --------- konusunda hizmet vermiş olduğu, ancak verilen hizmet sonrası --------- yağ kaçağı olması nedeni ile davalının redüktörlerden bekledikleri verimi almalarına engel olduğu ve bu kapsamda davacı tarafından verilen hizmetin ayıplı hizmet olanak değerlendirilmesi gerektiği, söz konusu ayıplı hizmetin basit işçilik ile giderebilecek kısmi sorunlar olduğu, davacının, basiretli bir tacir sıfatıyla davalıya vermesi gereken hizmeti eksik yerine getirdiği, davalı tarafından makinelerin çalıştırılması için aldığı hizmet bedelinin ---- mahsubu gerekeceği bu kapsamda davacının talep edeceği hizmet bedelinin------- sunulmuştur....

          GEREKÇE: Dava, satıma konu emtianın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak ayıplı malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya rayiç bedelinin ödenmesi istemine ilişkindir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın usulden reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi ile getirilen düzenlemede, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması bir dava şartı olarak kabul edilmiştir.6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesine göre, ilgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak kabul edilmiş olması durumunda, davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması halinde...

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davanın, aracın ayıplı olması iddiasına dayalı onarım bedeli ile kira ve değer kaybı zararının tazminine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. 6102 Sayılı T.T.K.'nun 4. maddesinin 1. fıkrası 6335 Sayılı Yasanın 1. maddesi ile değiştirilerek ticari davalar her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları, T.T.K.'nun 4. Maddesinin a bendi gereğince T.T.K.'nun dan kaynaklanan davalar, T.T.K.'...

              Ofisi’nin bayisi olarak satış yaptığı ve hizmet verdiği hususunda bir uyuşmazlık da bulunmaması karşısında, sağlayıcı tarafından bildirilen reklam ve ilanlarda tespit edilen yararlanma amacı bakımından tüketicinin beklediği faydaları ortadan kaldıran maddi eksiklikler içeren hizmet sözkonusu olduğundan, anılan Kanunun 4/A maddesinin ilk fıkrası uyarınca ayıplı hizmet bulunmaktadır. Sağlayıcı ve bayi 4/A maddesinin üçüncü fıkrası gereğince, ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Kaldı ki, sunulan hizmetin ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz (H.G.K.’nun 19.09.2012 tarih 2012/13-153 E., 2012/598 K. sayılı ilamı). Mahkemece açıklanan bu husus gözardı edilerek, davalı ... Ofisi’nin, zararın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

                Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taraflar arasındaki Satış ve Teknik Hizmet Sözleşmesi nedeni ile davacının davalıya verdiği hizmet karşılığında davalıdan alacaklı olup olmadığı, sözleşme kapsamında davacının edimlerini sözleşmeye uygun olarak süresinde yerine getirip getirmediği, verilen hizmetin ayıplı olup olmadığı, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığına ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 6100 sayılı Kanun'un 23 üncü ve 94 üncü maddesi. 3....

                  Taraflar arasındaki sözleşme 03.05.2012 tarihinde yapılmış, sözleşme gereğince satılan ses cihazı 25.05.2012 tarihinde davacıya teslim edilmiş ve davacının iddiasına göre düğün tarihi olan 31.05.2012 tarihinde verimli şekilde çalışmadığı ve bu nedenle ayıplı olduğu saptanmıştır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nun 23/1-c maddesi yarınca ticari satışlarda " Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkca belli ise alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkca belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanunun 223.maddesinin 2. fıkrası uygulanır." Somut olayda satılanın ayıplı olduğu 31.5.2012 tarihinde yapılan düğün sırasında öğrenildiğine göre 6098 sayılı TBK'nun 223. maddesi uyarınca alıcı sonradan anlaşılan bu ayıbı hemen satıcıya bildirmelidir....

                    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı hizmet iddiasına dayalı tazminat davasıdır. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle; HMK'nun 114/1- c maddesinde düzenlenen dava şartının gerçekleşmemesi sebebi ile reddine, mahkemenin görevsizliğine, davada Antalya Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna talep halinde dosyanın görevli Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine şeklinde karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacının, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3/k maddesinde düzenlenen ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek kişi olduğu ve tüketici konumunda olduğu, davalıların ise; aynı Kanunun 3/ı maddesinde düzenlenen, ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan sağlayıcı konumunda oldukları anlaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu