"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, işlettiği internet kafesinde kullanılmak üzere davalıdan satın aldığı hard diskin ayıplı çıktığını ileri sürerek bedelinin iadesine ve maddi zararının tespiti ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece miktar itibariyle bedel iadesi talebinin tüketici hakem heyetinde görülmesi gerektiği, maddi tazminat istemi yönünden de iddia olunan zararın 4077 sayılı kanun çerçevesinde davalının sorumluluğunu gerektiren düzenleme kapsamında olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Dava, ayıp iddiasına dayalı bedel iadesi ve maddi tazminat istemine ilişkindir....
Davacı taraf iş bu dava da, davalının şifai anlaşma ile yapımını üstlendiği ... işinin ayıplı yapıldığını, ihtarnameye rağmen ayıbın giderilmediğini belirterek ayıplı ifa nedeniyle tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı tarafın cevap dilekçesindeki beyanında belirttiği ve Dairemizce celp edilip incelenen ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/350 Esas sayılı dosyasında ise, eldeki davanın davalısı tarafından taraflar arasındaki aynı anlaşma nedeniyle, davalının üstlendiği ... işlerinin yapılmasından kaynaklanan alacak isteminde bulunduğu, dosyanın halen derdest olduğu anlaşılmıştır. Eldeki dosya aynı sözleşme gereğince ifa edilen işlerin ayıplı yapılmasına dayanan tazminat iken ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/350 Esas sayılı dosyası ise aynen sözleşmeden kaynaklanan iş nedeniyle bedelin tahsiline ilişkindir....
-KARAR- Davacı vekili, asıl davada davalı şirket tarafından gereken miktarda mal teslim edilmediği gibi teslim edilen malların ayıplı çıktığını, müvekkili şirket tarafından yapılan çek, senet ve nakit ödemeler neticesinde toplam olarak 76.797,62 TL. nin karşılıksız olarak ödendiğinin tespit edilmesi üzerine bu kısmın iadesi için davalıya karşı ilamsız icra takibi başlatıldığını ileri sürerek davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini, birleşen davada ise; davalıdan satın alınan yalıtım malzemelerinin bozulmuş olduğunun anlaşılması üzerine yapılan tespit işlemi sonunda alınan raporda yalıtım malzemelerinin bozulduğunun, deforme olduğunun, su ve nemden ötürü ufalandığını, hizmet görmediğini ve yalıtıma cevap vermediğinin tespit edildiği, davalıya malzemenin ayıplı olduğunun bildirildiğini ileri sürerek davalıdan satın alınan yalıtım malzemelerinin bozulması sonucu uğranılan 22.433,83 TL. zararın olay tarihinden itibaren ticari avans...
Ortaköy Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise, 30.10.2013 tarihli duruşmada verilen ara karar ile davanın apartmanın çatı katına ilişkin olması nedeniyle apartmanın ortak kullanım alanına yönelik olduğu gerekçesiyle davaya Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla devam edilmesine karar verilmiş, 05.02.2014 tarihli karar ile de davanın konut satımına ilişkin ayıplı mal tesliminden kaynaklanan bir dava olmayıp, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 4/c maddesi uyarınca ortak yer olan çatıda meydana gelen hasarın tazminine ilişkin olduğu, tazminat davalarında genel mahkemelerin görevli olduğu, dava değerine göre Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 4822 sayılı Kanunla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde, kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde, "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü...
Tüketici mahkemesi özel bir mahkemedir ve görevleri 4077 Sayılı Yasadan kaynaklanır. 4077 Sayılı Yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasanın 4. maddesinde ayıplı mal satışı düzenlenmiş olup, uyuşmazlığın da ayıplı mal satışı iddiasına dayandığı anlaşılmakla, aynı yasanın 23. maddesi gözönünde bulundurulduğunda, davanın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince İstanbul 5. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 06.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, aracın servis bakımıyla ilgili ayıplı hizmet iddiası ile açılan tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 18.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut uyuşmazlıkta; davacının maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmakla, manevi tazminat istemi yönünden; TBK'nın 58. maddesine göre, kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Kişilik haklarına saldırıda, manevi tazminat istenebilmesi için TBK'nın 58. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi gerekir. Bu şartlar ise kişilik haklarına saldırı olması, saldırının haksız olması, manevi zarara uğranılması, kusurlu olunması ve illiyet bağı bulunmasıdır (Bkz. Prof Dr. Safa Reisoğlu, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, yirminci baskı, S.202- 208). Somut olayda; davacının satın aldığı takım elbisenin ayıplı çıkmasının (davacının iddiasına göre) TBK'nın 58. maddesi anlamında kişilik haklarının ihlaline neden olacağının kabulü mümkün değildir....
Mahkemece, olayda manevi tazminatın koşullarının oluştuğu benimsenmek suretiyle, davanın kısmen kabulü ile 10.00.00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, davalı şirkete ait düğün salonunda,davacının oğlunun düğün gününde ayıplı hizmet verildiği iddiasıyla açılan manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece manevi tazminat istemin kısmen kabulüne,10.000.00TL’ nin davalıdan tahsiline karar verilmişse de, 22.6.1966 tarihli 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nda, manevi tazminat tutarını etkileyen özel hal ve şartlar belirtilmiş 2011/1473-7702 olup, manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, amacı...
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davada İdarenin hizmet kusuruna dayanılarak talepte bulunulduğu, 2577 sayılı İdari Yargılama Usülü Yasanın 2/1-b maddesi gereğince İdarenin hizmet kusuruna dayanan tazminat isteklerinin tam yargı davası olarak idari yargı yerinde ileri sürülmesi gerektiği, bu nedenle davaya bakmak için yargı yolu dava şartı gerçekleşmediğinden davanın usülden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı Karayoları Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamına göre, aynı kazada ölen ... uygun miarsçılarının (eşi ve yaşı küçük çocuğu) davalı ... aleyhine hizmet kusuru iddiasına dayalı olarak açtıkları manevi tazminat davasında ... 24....
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, dava konusu boyaların bozuk olmasından kaynaklı uğranılan zararın ispat edilememesi nedeniyle davacının davalıya yemin teklif ettiği, yemin davetiyesine rağmen davalının duruşmaya katılmadığı, böylelikle davacının asıl ve birleşen davaya yönelik iddialarını ispatladığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne, birleşen davadada davacının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava, davacının davalıdan satın aldığı boyaların ayıplı olduğu iddiasına dayalı tazminat davası olup, birleşen dava ise, boya satışına dayalı alacak için davalının davacı aleyhine yaptığı icra takiplerine karşı menfi tespit davasıdır. Ticari satımlarda ayıp ihbarının olay tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 25.maddesinde belirtilen süreler içinde yapılması gerekir....