Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2019/602 Esas KARAR NO : 2021/133 DAVA :Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 01/11/2019 KARAR TARİHİ : 16/02/2021 YAZIM TARİHİ : 03.03.2021 Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının maliki olduğu ... plakalı 2011 model 154000 km deki ... marka aracın 09.7.2019 tarihinde davalı servis şirketinin .......

    (III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, SABİT GÖRÜLEN VAKIALAR, ÇIKARILAN SONUÇ VE HUKUKÎ SEBEPLER: Davacının davası, davalı tarafından davacıya satılan televizyonun ayıplı olduğunun ortaya çıkması üzerine garanti sözleşmesi kapsamında davalı tarafından davacıya verilen yeni televizyonun da ayıplı olduğu iddiasına dayanan maddi tazminat davasıdır. Davacı taraf, davalıdan satın alınan ... marka televizyonun ayıplı olduğunun ortraya çıkması üzerine davalı tarafından garanti sözleşmesi kapsamında kendisine teslim edilen yeni televizyonun da ayıplı olduğunu iddia etmiştir. Davacı tarafça ayıplı olduğu iddia edilen televizyonun bulunduğu yerde yerinde inceleme yetkisi verilen elektrik elektronik mühendisi bilirkişi ile borçlar hukuku alanında uzman bilirkişi raporlarını dosyaya sunmuştur....

      Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olmakla davacı davalının sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülükleri gereği gibi yerine getirmediğini bu nedenle zarara sebebiyet verdiğini iddia etmiş iddiasına ispat vasıtası olarak -----. Numaralı delil tespiti dosyasını sunmuştur. İlgili tespit dosyasından düzenlenen bilirkişi raporu celp edilerek incelenmiş hazırlanan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığı, ------- hazırlandığı, yalnızca yapılan işlerin eser sözleşmesindeki malzemelere uygun olmadığının belirtildiği, hangi malzemenin kullanıldığının denetlenmeye uygun biçimde belirlenmediği bu hali ile ilgili raporun kadri matuf olmadığı anlaşılmış, mahkememizce inceleme yapılarak bilirkişi raporu oluşturulması için davacıya ---- celselerdi bilirkişi ücreti yatırılması için süre verilmiş....

        Davacı, üyesi olduğu paket programının HD decoder ile değiştirilmesinin teklif edilmesi sonucu kabul ettiğini ancak eski paketindeki kanalları dahi izleyemediğini, müşteri hizmetlerine uzun süre ulaşamadığını ve ayıplı hizmet nedeniyle üyeliği sonlandırdığında adına yersiz fatura düzenlenerek borç çıkarıldığını ileri sürerek 298,89 TL fatura bedeli yönünden borçlu olmadığının tespitine, ayıplı hizmet nedeniyle ödenen 206,10 TL ile 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili istemiyle eldeki davayı açmış, mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalının davacıya 160,95 TL abonelik borcunun olmadığının tespitine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 500,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmiş ise de; davacının tüm taleplerini karşılar şekilde hüküm kurulmadığı anlaşılmaktadır....

          Taraflar arasındaki sözleşme 03.05.2012 tarihinde yapılmış, sözleşme gereğince satılan ses cihazı 25.05.2012 tarihinde davacıya teslim edilmiş ve davacının iddiasına göre düğün tarihi olan 31.05.2012 tarihinde verimli şekilde çalışmadığı ve bu nedenle ayıplı olduğu saptanmıştır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nun 23/1-c maddesi yarınca ticari satışlarda " Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkca belli ise alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkca belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanunun 223.maddesinin 2. fıkrası uygulanır." Somut olayda satılanın ayıplı olduğu 31.5.2012 tarihinde yapılan düğün sırasında öğrenildiğine göre 6098 sayılı TBK'nun 223. maddesi uyarınca alıcı sonradan anlaşılan bu ayıbı hemen satıcıya bildirmelidir....

            Birleşen dava konusu uyuşmazlık, "davalı/yüklenicinin, eser sözleşmesiyle üstlendiği işleri ayıplı olarak yapıp yapmadığı, eğer işleri ayıplı yapmış ise, bundan dolayı davacı/işsahibinin iddia ve talep ettiği gibi zararlara uğrayıp uğramadığı ve bu zararlarının tazminini davalı/yükleniciden talebe hak kazanıp kazanmadığı" noktalarındadır. Dosyada alınan bilirkişi Raporunun Teknik Kısmındaki tespitlere göre; davalı/yüklenici eser sözleşmesiyle yapmayı üstlendiği işleri ayıplı olarak yapmamıştır. Dolayısıyla da, davacı/işsahibinin davalı/yükleniciden, ayıplı iş yapımından (ayıplı ifadan) kaynaklanan herhangi bir tazminat alacağına hak kazanamadığı mahkemece kabul olunmuştur....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : "...Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava 13.900 TL ayıplı hizmet ve ifa nedeniyle davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine ilişkin tazminat davasıdır. İspat yükü davacıda olup davacı meydana gelen zararın davalının ayıplı hizmeti sonucunda gerçekleştiğini ispat etmelidir....

              San.Ltd.Şti. tarafından davacı adına işçilik + reklamasyon bedeli olarak 123.737,61 TL (kdv dahil 17.029,44 USD ît 7,2661 TL) fatura düzenlendiği ve dava dışı şirketin ticari defterlerinde kayıt altına alındığı, Davacı şirketin davalı ... şirketine 127.690,75 TL ( kdv dahil 16.225 USD x 7,87 TL) tutarında fatura düzenlediği ve davacı şirketin ticari defterlerinde kayıt altına alındığı, Davalı tarafından davacının ... model erkek kot pantolonunun yıkandığı, ayıplı ürünün ... model gri renk denim şort olduğu, davalının yıkamış olduğu ... model erkek kot pantolonunun ayıplı olduğu iddiası ispata muhtaç olduğundan davalıya kusur yüklenemeyeceği kanaati ile rapor düzenlenmekle; Davalı yüklenicinin iki parti halinde ... model erkek kot pantolonunun yıkama işleminin yapıldığının ,dava dışı ... tarafından kesilen iade faturası içeriğinde ise iade / ayıp iddiasına konu ürünlerin ... model gri renk şort olduğu faturaların karşılaştırılmasından anlaşılmıştır....

                - K A R A R - Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 12. maddesine dayanan baraj için yapılan kamulaştırma sonucu çevrenin sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulması nedeniyle, taşınmazdan ekonomik ve sosyal yönden yararlanma olanağı kalmadığı iddiasına dayanan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin açılan ilk davada, saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Taraflar arasında görülüp kesinleşen önceki davada tespit edilen bedel esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

                  - K A R A R - Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 12. maddesine dayanan baraj için yapılan kamulaştırma sonucu çevrenin sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulması nedeniyle, taşınmazdan ekonomik ve sosyal yönden yararlanma olanağı kalmadığı iddiasına dayanan taşınmaz bedelinin tahsili için açılan ilk davada, saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Davacı idare vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir....

                    UYAP Entegrasyonu