Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece ayıp iddiasına ilişkin olarak söz konusu medikal ürünleri ameliyatlarda kullanan doktordan 02.09.2019 tarihli rapor alınmış ve bu rapor hükme esas alınmış ise de raporu düzenleyen doktorun hastane çalışanı ve ayrıca medikal malzemeyi kullanan kişi olması nedeniyle bu rapor hükme esas alınamaz. Mahkemece medikal konusunda uzman bilirkişi ve mali müşavirden taraf defterleri de incelenmek suretiyle uyuşmazlığı çözecek şekilde rapor alınması gerekirken yetersiz ve eksik incelemeye dayalı rapora dayalı olarak ürünün ayıplı olduğu sonucuna varılarak davanın kabulü doğru görülmemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre davalılar vekilinin temyiz talebi, hakaret iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 4.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 10.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      -TL manevi tazminata karar verilmesi istemiyle dava açtığı, anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından, manevi tazminata neden olarak ileri sürülen olayların taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinin sona ermesinden önce gerçekleştiği, dolayısıyla taraflar arasında hizmet sözleşmesi bulunduğu ve taraflar arasında akdedilen iş sözleşmesi ve iş ilişkisinden bağımsız, haksız fiil iddiasına dayalı olarak açılmış bir tazminat davası olmadığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın İş mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 3. İş Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 14/11/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        Birleşen davada davacının bir diğer talebi manevi tazminat istemine ilişkin olup, yüklenici davacı tarafından yerine getirilen işin niteliği, bilirkişi tarafından belirlenen çok düşük miktardaki ayıplı iş dikkate alındığında, ayrıca davacının kişilik haklarının ihlaline neden olabilecek somut nedenler gerçekleşmediği için manevi tazminat isteme koşullarının oluşmadığı kabul edilip, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur....

          Dava, kooperatif üyesi olan davacıya tahsis edilen binanın oturmaya elverişle olmadığı iddiasına dayalı olarak binanın ikame bedeli, kullanılamama nedeniyle doğan zarar ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece aldırılan bilirkişi raporları arasında hesaplama yöntemi ve miktar bakımından farklılıklar bulunmakta olup; mahkemece karar gerekçesinde 01.07.2012 tarihli son raporun hükme esas alındığı açıklanmasına rağmen ....01.2012 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen sonuç rakam üzerinden hüküm tesis edilmesi doğru olmamıştır....

            Davalı taraf her ne kadar davalının bu sözleşmeye taraf olmadığını ileri sürmüş ise de dava konusu alacak istemi finansal kiralama sözleşmesine dayalı olmayıp, bu sözleşme ile alınan makinenin süreç içerisinde arızalanan parçanın davalıdan temin edilmesine yönelik olarak alınan parçada ayıp çıkmasına dayalı açılan tazminat davadır. Burada iki akdi ilişki söz konusudur. Davacı taraf istemini davalı ile olan hukuksal ilişkisine dayalı olarak açmıştır. Bu akdi ilişkinin tarafı davalı olduğundan davalının husumet ehliyeti bulunmaktadır. Davacı taraf onarım ve tamir işlemlerini davalının arızalı parça göndermesi nedeniyle hastanede 33 gün boyunca MR çekilemediği iddiasına dayalı olarak zararın tazmin talebinde bulunmuştur....

              Manevi Tazminat Talebi Yönünden; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2....

                tazminat talep şartlarının oluşmadığı açık olduğunu, manevi tazminat bedensel zararlar ya da kişilik haklarının zedelenmesi halinde istenebilecek bir tazminat türü olduğunu, davacının bu yönden bir zararının oluşmadığını, dolayısı ile manevi tazminat talep hakkının bulunmadığı açık olduğunu, araç hasarına ilişkin fahiş talebin reddini dava açılmasına sebebiyet verilmediğinden, masraf ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

                Dava, ayıplı hizmet nedeni ile tüketici konumundaki davacının davalının sunduğu ayıplı hizmet nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkin maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. 6502 s.y.nın ayıplı hizmet 13.m.sinde " (1) Ayıplı hizmet, sözleşmede belirlenen süre içinde başlamaması veya taraflarca kararlaştırılmış olan ve objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan hizmettir. (2) Hizmet sağlayıcısı tarafından bildirilen, internet portalında veya reklam ve ilanlarında yer alan özellikleri taşımayan ya da yararlanma amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren hizmetler ayıplıdır." şeklinde düzenlenmiştir....

                manevi tazminat yönünden davanın reddine dair karar verildiği görülmüştür....

                UYAP Entegrasyonu