"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - KARAR - Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden doğan ayıplı taşınmaz imalatı iddiasına dayalı tazminat talebinden kaynaklandığından dosyanın temyiz incelemesini yapmak görevi Yargıtay Yüksek 15. Hukuk Dairesi'ne aittir. 23.07.2016 tarih ve 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, dairelerce görevsizlik kararı verildiğinde, ikinci dairece başka bir daireye gönderme kararı verilmeden dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Dairenin belirlenmesi için Yargıtay Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz incelemesi ile görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 08/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekilinin bu yöndeki iddiası yerinde olmakla birlikte dava eksik işe dayalı değil, ayıplı iş iddiasına dayalıdır. Zira, davacı hiçbir beyanında hangi işlerin yapılmadığını belirtmediği gibi, ''kesin kabul eksiklikleri tutanağı'' başlıklı belgedeki iş kalemlerinin tamamı da ayıplı imalata dayalıdır. Bu belgedeki başlığının eksiklik tutanağı olarak gösterilmesi ve davacının bu işlerin yapılmadığı iddiasında bulunması davanın eksik iş iddiasına dayalı olduğununu göstermez. Davacı tarafın eksiklik olarak nitelediği hususların ayıbın giderilmemesine ilişkin olduğu açıktır. Yine, davacı tarafın talebi üzerine yapılan tespit neticesinde düzenlenen 10/10/2023 tarihli bilirkişi raporunda da eksik işe ilişkin herhangi bir tespit bulunmamakta olup, tespitlerin tamamı ayıplı imalata ilişkindir. Anılan nedenlerle davacının davanın eksik iş iddiasına dayalı olduğuna yönelik iddialarına itibar edilmemiştir....
KARAR Davacı, davalılardan ...e ait olan 2000 ... aracı, galerici davalı ...’un sahibinden.com sitesinde yayımlanan satılık ilanında “aracın tüm bakımları yapılmıştır” açıklamasına ve davalı ekspertiz uzmanı ve şirket sahibi..n verdiği ekspertiz raporuna itimat ederek 15.09.2013 tarihinde araç alım-satım sözleşmesi ile galerici davalı ... ve davalı ... vekilinden satın aldığını, sonrasında 17.09.2013 tarihinde noterde davalı ...’den devraldığını, ne var ki dört gün sonra 21.09.2013 tarihinde seyir halinde iken aracın motor arızasından dolayı yol ortasında kaldığını ve bir daha çalışmadığını, alınan aracın gizli ayıplı ve verilen hizmetin ayıplı olduğunu ileri sürerek ayıplı malın ücreti (davacının araç bedeli iadesi ve satış masrafı talebi) 27.518,91 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, dava konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 195,79 TL ihtarname masrafının davalılardan tahsiline, manevi tazminat istemenin ise reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. Davanın temyiz yönünden; 2-Mahkemece, maddi tazminat istemi kısmen ve manevi tazminat istemi ise tümden reddedilmiş olup bu ret sebepleri ithalatçı ve satıcı olan her iki davalı yönünden de aynı gerekçeyi ihtiva etmektedir....
ederken eşlerden biri ile evli olduğunu bilerek birlikte olma iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir....
Davacı fesih işleminin sözleşme hükümlerine uygun olmadığını belirtip, manevi tazminat ve kâr mahrumiyeti talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır. İşin davacıya yaptırılmaktan vazgeçilen kısmı, taraflar arasındaki sözleşmenin 7.8 maddesine göre eksiltme yapma veya işin bir bölümünü yaptırmama hak ve yetkisi kapsamında kaldığı için davacının kâr mahrumiyetine ilişkin talebinin reddi gerektiği kabul edilmiştir. Davacının bir diğer talebi manevi tazminat istemine ilişkin olup, sözleşmenin feshi işleminin davacı şirketin kişilik haklarına saldırı oluşturacak eylem ve söz ileri sürülmeden yapıldığı, davacının kişilik haklarına saldırı olmadığı için manevi tazminat talep koşullarının da oluşmadığı kabul edilip, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ayıplı hizmet iddiasına dayalı tazminat davasıdır. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacı vekili müvekkilinin aracının arızalanması nedeniyle davalı şirketin işlettiği servise başvurduğunu ancak burada hatalı tamirat yapıldığını ve aracının daha çok zarar gördüğünü belirterek tazminat talebinde bulunmuş; Davalı vekili ise davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davada tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilerek usulden davanın reddine karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, konaklama hizmetinin ayıplı ifa edildiği iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir....
söz edilecek olsaydı dahi Yüksek Yargıtay kararlarına göre, malvarlığına yönelik, eksik ve ayıplı işler nedeniyle manevi tazminat talep edilemeyeceğini bildirerek davanın reddini talep etmiştir....
değerlendirmeyle, davacının manevi tazminat talebi hakkında bozmaya uygun şekilde red kararı verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....