Buna göre gezi programı için tanıtımı yapılan ve sözleşmede yazılanın dışında eksik ve ayıplı hizmet verilmiştir. Ancak bu ayıplı hizmete rağmen davacılar davalıların gösterdiği otelde konakladıkları ve geziyi de tamamladıklarına göre davalının sözleşme ve tanıtımla vaat ettiği hizmet ile verilen hizmet arasındaki bedel farkının ve davacıların ayıplı hizmet nedeniyle ayrıca yapmak zorunda kaldıkları masrafların davacılara ödenmesi gerekirken yazılı şekilde tüm tur bedelinin tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Davacılar yararına manevi tazminata hükmedilmiş ise de BK.49.madde hükmüne göre manevi tazminata hükmedilmesi için davacıların şahsiyet haklarının hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğraması lazımdır. Dava konusu olayda manevi tazminat koşulları oluşmadığından bu kalem istek hakkında davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazalı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
Anılan hükme göre davalı şirketin bayi olan ... tarafından davacıya sağlanan ayıplı mal ve hizmet nedeniyle sağlayıcı(imalatçı) durumunda bulunan davalı şirket de diğer davalı ile birlikte müteselsilen sorumlu olup, bu husus gözardı edilerek mahkemece kusurlu olmadığından bahisle adı geçen davalı hakkındaki davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirir. 3-Davacılar, davalı ... A.Ş’nin bayii olan diğer davalı tarafından verilen ayıplı hizmet nedeniyle çıkan yangın sonucu ev ve müştemilatının yandığını, olay sebebi ile manevi yıkım ve üzüntü yaşadığını ileri sürerek maddi tazminatın yanında manevi tazminat isteminde de bulunmuşlardır. Borçlar Kanununun 49. maddesine göre kişilik hakları haksız saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat isteyebilir. Aynı Kanunun 98. maddesi delaletiyle sözleşmeye aykırılık halinde de 49. maddenin uygulanacağı tartışmasızdır....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; ayıplı hizmet iddiasına dayalı maddi-manevi tazminat taleplerine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermek için yeterli değildir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu kapsamda; Davacı tarafından davada maddi tazminat talebinde de bulunulmuş olup mahkemece bu talep yönünden toplam alacak miktarının belirlenmesi yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılmadan tahkikatın sonlandırılması doğru değildir....
Dava, ayıplı hizmet nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir.4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı yasanın 4/A. maddesinde; Sağlayıcı tarafından bildirilen reklam ve ilânlarında veya standardında veya teknik kuralında tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da yararlanma amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren hizmetler, ayıplı hizmet olarak belirtilmiştir. Aynı maddede 4. maddede belirtilen şartlar çerçevesinde, tüketicinin ayıplı hizmetin neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde tazminat isteme hakkına sahip olduğu hususu da düzenlenmiştir. Sunulan hizmetin ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz. Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davacıların çocuğu...'...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacıların İstanbul'dan KKTC'ye yaptıkları seyahat sonrasında bagajlarının kendilerine geç teslim edildiğinden bahisle maddi ve manevi tazminat talep ettiklerini dayanağı olmayan bu tazminat taleplerinin reddini, tüm mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin da davacıya tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, Ayıplı hizmet iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir....
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, arabuluculuk sürecine dahil edilmeyen manevi tazminat talebinin dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının imzalı resmi evrağa aykırı asılsız iddialarına itibar edilmesinin mümkün olmadığını, davacının davaya konu araca ilişkin herhangi bir zararının bulunmadığını, davacının değer kaybı ve tazminat taleplerinin mesnetten yoksun olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir. Mahkememizde açılan dava; taraflar arasında yapılan araç satış sözleşmesi kapsamında, davalı tarafça satılan aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak, araçtaki değer kaybının tazmini ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
Bu yasal düzenleme doğrultusunda uygulamada açık ayıpların derhal gizli ayıpların ise dava zaman aşımı süresi içerisinde öğrenildiği tarihten itibaren makul bir süre içerisinde satıcı, hizmet veren veya sağlayıcıya bildirilmesi gerektiği hususu artık yerleşmiştir. Ayıplı mal satışındaki durum bu olduğu gibi ayıplı hizmet durumunda da bu uygulama aynen geçerlidir. Yani ayıplı hizmet satın alan kişi bu ayıp açık ise derhal, gizli ise öğrendiği tarihten itibaren makul bir sürede bunu hizmet verene bildirmelidir. Öte yandan ayıp ihbarının yapılmadığı iddiası bir defi olup cevap dilekçesinde bunun ileri sürülmesi gerekir. Hizmet veren davada cevap dilekçesiyle bunu ileri sürmüş ve tüketici de ayıp ihbarını yaptığını ispat edememişse artık 6502 sayılı yasanın 15. Maddesinde kendisine tanınan hakları kullanamayacaktır. Şüphesiz manevi tazminat davalarında da bu durum aynen geçerlidir. Çünkü buradaki iddia hizmetin ayıplı verildiğine dairdir....
Maddesinde de " müşteri satın aldığı konaklama hizmetinin kapsamı dışında alacağı ekstra yiyecek-içecek, kişisel harcamalar ve tanımlı hizmet dışı tüm mal ve hizmetlerin bedelinin kendisi tarafından ödeneceğini kabul etmiştir " denilmekte olduğunu, görüleceği üzere, müvekkili otelin iddia edilen ayıplı hizmetten kaynaklı herhangi bir sorumluluğu söz konusu olmayıp, davacı yanın diğer davalı acente ile yapmış olduğu sözleşemeye aykırı davranarak müvekkil otel prosedürüne uymadığı açık olduğunu belirterek, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı yana yükletilmesini talep etmiştir. CEVAP; Davalı ... Seyahat Acenteliği Yatçılık Turizm Kongre Organizasyon Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.'ye usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, ayıplı konaklama hizmet iddiasına dayalı bedel iadesi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, ayıp iddiasına dayalı ürün bedelinin iadesi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgeler incelenmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. maddesi uyarınca inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacak, kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde re'sen gözetilecektir. Somut olayda, davacının davalıdan yatak odası, baza, başlık, yatak, orta sehpa satın aldığı, ürünlerin 09/08/2019 tarihli teslim fişi ile davacıya teslim edildiği, davacının davalıdan satın aldığı ürünlerin ayıplı olduğunu ileri sürerek ürün bedelinin iadesini ve manevi tazminat talebinde bulunduğu, davalının ise ürünlerin ayıplı olmadığını savunduğu, davacının davadan sonra bir kısım ürünleri evde çok yer kapladığı gerekçesiyle mobilyacı marifetiyle söktürerek depoya kaldırdığı, bilirkişinin ürünleri depoda inceleyerek mevcut durum itibariyle kök ve ek rapor düzenlendiği anlaşılmıştır....
Davacı, işi gereği kullandığı tablet bilgisayarın onarımı için davalıya teslim edilmesi sonucu onarım esnasında tüm bilgilerin silinmiş olması nedeniyle uğradığını iddia ettiği maddi ve manevi zararlarının tahsili amacıyla eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, 4077 sayılı yasanın 4/A 2-3 maddesi gereğince tüketiciye karşı sorumlu olanlar belirlenmiş olup, davaya konu tablet bilgisayarın, davalı ... Teknik Servis...A.Ş tarafından üretilmediği, satılmadığı veya ithal edilmediği, sadece servis hizmeti verildiği, bu hali ile satış sonrası bakım ve onarıma dayalı olarak sadece teknik servis hizmeti sunan davalı şirketin yasada belirlenen bu sıfatlara haiz olmaması nedeniyle ayıplı hizmet iddiası ile açılan davanın davalı şirkete yöneltilemeyeceği kanaatiyle, davalı aleyhine açılan davada "pasif dava ehliyeti" yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir....