KARAR Davacı, davalıdan 8.7.2011 tarihinde ... araç satın aldığını, 13.3.2012 tarihinde yolda aniden arızalanarak durduğunu ve çekici ile servise götürüldüğünü, arızanın tesbiti ile onarım istemediğini bildirdiğini, gizli ayıplı aracın yenisi ile değiştirilmesine, mümkün olmazsa araç bedeli 80.174 TL.nin faizi ile ödetilmesini istemiştir. Davalı, basit bir onarımla aracın eski haline geldiğini ve davacının da tamir hakkını kullandığını, Yönetmelikteki şartların gerçekleşmediğini savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın Dairemizce bozulması üzerine, bu kez davalı tarafça karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Davacı, 08.07.2011 tarihinde davalıdan satın aldığı ...aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, aracın yenisi ile değiştirilmesini istemiştir....
Yargılama esnasında aldırılan 3 ayrı bilirkişi raporu içeriğine göre aracın gizli ayıplı olduğu anlaşılmakta ise de; Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4. maddesi hükmü gereğince tüketici satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, verdiği bedelin iadesini, ayıp nispetinde bedelin tenzilini, ayıbın giderilmesi için gerekli onarımın yapılmasını, son olarak da ürünün yenisi ile değiştirilmesini isteyebilir. Aynı kanunun 13. maddesinin 3. fıkrasında da “Tüketici onarım hakkını kullanmışsa, ... süresi içerisinde sık arızalanması nedeniyle maldan yararlanamamasının süreklilik arz etmesi veya tamiri için gereken azami sürenin aşılması veya tamirin mümkün bulunmadığının anlaşılması halinde, 4. maddede yer alan diğer seçimlik haklarını kullanabilir” hükmü bulunmaktadır. Öte yandan 14.06.2003 gün ve 25138 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ......
Tüketici Mahkemesinin 2015/11 D.İş sayılı doyasından alınan bilirkişi raporu ile aracın gizli ayıplı ayıplı olduğunun tespit edildiğini ileri sürerek, ayıplı aracın davalıya iadesine, araç bedeli olan 60.090,64 TL' nin 20.03.2012 işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, aracın ithalatçısı olduğunu sözleşmeden dönme hakkı ithalatçıya karşı kullanılamayacağını, araçta üretimden kaynaklı ayıbın olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile aracın davalıya iadesine, 60.090,64TL 20/03/2012'den işleyecek ticari faizi ile işleyecek davalıdan alınıp davacıya verilmesine, karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince; davalının istinaf talebinin kısmen kabulüne, İzmir 7....
HD tarafından da "Dava, araç tamirinden doğan bedelin iadesine yönelik alacak davası" nitelemesiyle dairemize gönderilmiş ise de dosya kapsamından tamiri yapan kişinin davada taraf olmadığı nedenle bu niteleme dairemizce benimsenmemiştir. Bu itibarla; iddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ayıplı mal satışı sonucu aracın oluşan hasarın tazmini istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla dosyanın görevsizlik kararı verilerek 19....
Ancak ,mahkemece aracın kaza sebebiyle servise götürüldüğü ve aracın ayıplı olmadığı ,azami tamir süresinin aşılmasının ayıplı mallarda gündeme geleceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu durumda davacının başından beri araçta ayıp iddiasının bulunmadığı açıktır.Aynı zamanda araç kaza sonrası onarım için servise getirilmiştir.Aracın tamirdeki azama süresinin aşılması durumunun ayıplı malın bulunması durumunda değerlendirme konusu yapılabileceği yasa hükmünde açık olmakla birlikte ,söz konusu tamiratın ayıplı olduğu ileri sürülmediği gibi, bu aracın satın alındığı andan itibaren ayıplı mal olduğu da iddia edilmediğinden,davacının davadan 1 gün önce araç teslim belgesi ve ihtarnameler kapsamında,davacının davasının ispatlanamadığı anlaşılmıştır. Başkaca inceleme yapılmasına gerek olmadığı düşünülebilir. Bu nedenle mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur.Davacının istinaf talebinin reddi gerekir....
Davalı aracını davacıya ait servise götürdüğünü, aracına orjinal motor bloğu yerine başka araçtan çıkma motor bloğu takıldığını, çıkma motor bloklarında seri numarası olmaması nedeniyle motoru ruhsata işletemediğini ve ticari aracını çalıştıramadığını, yapılan işin ayıplı olması nedeniyle davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık BK'nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Tarafların araç tamiri hususunda anlaştıkları dosya kapsamından anlaşılmaktadır. İhtilaf, yapılan işin ayıplı olması nedeniyle davacı yüklenicinin iş bedeline hak kazanıp kazanamadığı noktasında toplanmaktadır.Eser sözleşmeleri taraflara karşılıklı haklar ve borçlar yükleyen bir iş görme akdidir....
Temel alacak için ....000,00 TL’nin araç tamiri yönünden belirlenmesine göre, davacının iş sahibi, davalının ise araç tamir edecek yüklenici olması sonucunda, öncelikle sözleşmenin varlığı da belirlenip, başlangıçtaki aracın tamiri neticesinde verim alınıp alınmadığı, daha sonra yüklenicinin ikinci kez aracı tamir ederek verim elde edilmesi için yapmakla mükellef bulunduğu aracın tamirinin nelerden ibaret olduğu, verimin elde edilip edilemediği, makul ve tamir için gereken bedel uzman bilirkişi marifetiyle tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....
Mahkememizce Makine Mühendisi ... rapor alınmış, bilirkişi 11/03/2024 tarihli raporda sonuç olarak; ... plaka sayılı aracın dosya kapsamından anlaşılacağı üzere geçmiş dönem bakım ve kontrolleri zamanında yapılmamış çıkma motor kullanılması nedeniyle motor arızasının meydana geldiği ve revizyonlu çıkma motor işleminin yapılması gerektiği, dava konusu araçta satın alındıktan sonra ortaya çıkan ayıbın devirden önce araçta var olan zamanla kullanıma bağlı oluşan arıza türleri olduğu ve araç tesliminden sonra kullanıma bağlı olarak ortaya çıkabilecek bir niteliğe sahip arıza olduğu ve gizli ayıplı olduğu, davaya konu aracın motor arızasından kaynaklı arızanın tamiri için gereken toplam malzeme, işçilik ve araç tescil bedeli ile birlikte 47.000,00 TL olduğu, ... plakalı aracın onarımının 5 gün süreceği, onarım sırasında kullanılamaması sebebi ile araçtan mahrum kalma zararı olduğu için için gerekli bedelin 3.000,00 TL ( ÜÇBİNLİRA) olduğu, davacının toplam zarar miktarının 47.000...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/01/2020 NUMARASI : 2019/441 ESAS - 2020/35 KARAR DAVA KONUSU : Misli İle Değişim İstemli (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK'nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacının Renault/Dacia Yetkili Satıcısı T5 2016 yılma ait, Motor No:K9KE626D057580, Şase No:UU15SDCJM55760383, SDTipi, AB Heçbek, 34 XX 545 plakalı, kırmızı renkte Dacia Sandero marka, Stepway model bir araç satın aldığını ve araç 07/06/2016 tarihinde tarafına teslim edildiğini, araç teslim alındıktan sonra davacının aracını 6 ay kadar problemsiz olarak kullandığını, daha sonra davacının kullanımından kaynaklanmayan arızalar çıkmaya...
nın 227. maddesi gereği ayıplı araç nedeniyle seçimlik hakkını kullanarak aracın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini talep ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 20/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....