WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. ...1. Sulh Hukuk Mahkemesince, davanın ayıplı mal satışından kaynaklandığı, davacının tüketici olduğu ve ihtilafın tüketici mahkemelerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... 3. Tüketici Mahkemesi tarafından ise davacının aracı davalıdan ikinci el olarak satın almış olduğu anlaşılmıştır. Bir uyuşmazlığın 4077 sayılı Kanun kapsamında sayılabilmesi ancak taraflar arasında mal veya hizmet satımına ilişkin hukuki bir işlemin bulunmasına bağlıdır. Dava konusu somut olayda ise davacı ile davalı arasında sözleşme bulunmamaktadır. Bu nedenle taraflar arasında bir mal ve hizmet alımı söz konusu değildir....

    K A R A R Davacı, davalı şirketten satın aldığı aracın imalattan kaynaklı ayıplı olması nedeni ile Tüketici Mahkemesinde ayıplı aracın misli ile değiştirilmesi istemi ile dava açtığını ve bu yönde lehine verilen hükmün kesinleşerek infazın gerçekleştiğini belirterek, ayıplı mal satışından dolayı çeşitli zararlara uğradığından bahisle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik, araç yoksunluğundan dolayı 1.000,00 TL, kasko, trafik sigortası poliçe primleri ve üç adet motorlu taşıt pulu için ödediği bedellerden 1.000,00 TL ve kullandığı araç kredisi nedeniyle uğramış zarardan dolayı 1.000,00 TL'nin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemişlerdir....

      Mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre, dava konusu aracın bagaj kapağındaki olumsuzluğun dış etkenlerden kaynaklanmadığı, imalattan kaynaklandığı bildirildiği, davalının davacıya ayıplı mal verdiği gerekçesiyle davanın kabulü ile ayıplı aracın iadesi ile satış bedeli olan 28.500.00 TL.nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalıların vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ayıplı araç satışından dolayı satıcının ayıba karşı tekeffülü hükümlerine dayanılarak açılmış olup, davacı gerçek kişinin tacir olduğuna dair bilgi ve belgeye rastlanılamadığı gibi dava konusu aracın trafik ruhsatında kullanım amacının “hususi”olduğu yazılı bulunduğundan davanın Tüketici Mahkemesinin görevine girdiği gözetilmeden asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla yargılama yapılıp, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

        Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı sözleşme nedeniyle bedel iadesi ve yapılan masrafların bedel iadesi talebine ilişkindir....

        lll.İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.Dava dosyası, ilk olarak ---- Mahkemesinde açılmışi anılan mahkemece --- sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek dava dosyası mahkememize gönderilmiştir.Uyuşmazlık: Dava konusu ----- plakalı aracın davalıdan kaynaklı olarak gizli ayıplı olarak satılıp satılmadığı, davacının ödemiş olduğunu iddia ettiği 238.000 TL'nin davacıya iadesi gerekip gerekmediği, davacı üzerine kayıtlı araç üzerindeki haciz, rehin tedbirlerinin kaldırılması gerekip gerekmediği hususundadır.Davacı vekili,-------- Şasi numaralı aracın davalıca gizli ayıplı satıldığını iddia etmiştir. Davalılar iddiayı kabul etmemişlerdir....

          Davalı, davacının gerçek zararından sorumlu olup araç mahrumiyet zararı hesap edilirken aracın serviste kalış süresi değil, aracın mevcut hasarının kaç günde tamir edileceğinin belirlenmesi ve buna göre hesaplamanın yapılması gerekir." şeklindedir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE Dava, aracın ayıplı onarımından kaynaklı ödenen ücretin iadesi, aracın çalışır hale gelmesi için yapılan masraflar ve araç mahrumiyet zararı talebine ilişkindir. Bilindiği üzere araç tamir sözleşmesi istikrar bulmuş uygulama gereğince eser sözleşmesi olarak kabul edilmektedir. Davacının üzerine kayıtlı ve davaya konu araç ... plakalı araçtır. Davacı aracın davalı tarafından gereği gibi onarımının yapılmamasından kaynaklı alacak kalemlerini ayrı ayrı belirterek tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı ise ayıp ihbarında bulunulmadığı savunması ile davanın reddini talep etmiştir....

            , ayrıca araç tamirdeyken işlerinin devamını sağlamak için araç kiralamak zorunda kalan müvekkilin 4.950,00 TL araç kiralama ücretinin davalılardan tahsili ile taraflarına ödenmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesini karar verilmesini talep etmiştir....

              Somut olayda, davacı tarafça ayıplı araç satılması nedeniyle strese bağlı vitiligo oluştuğu belirtilerek manevi tazminat talep edilmiş ise de kişilik haklarını, bedensel bütünlüğü veya ruhsal bütünlüğü zedeler nitelikte bir hususun söz konusu olmadığı, davacı tarafça ayıplı araç satılmış olması ile stres yapılması veya vitiligo oluşması arasında illiyet bağının bulunduğunun ispat edilemediği, tazminata hükmedilebilmesi için yapılan eylemle birlikte kusur, zarar ve illiyet bağı koşullarının birlikte sağlanması gerektiği, ancak davacı tarafça manevi olarak zarar uğrandığı hususunun ispatlanamadığı, bu sebeplerle mahkemece manevi tazminat koşullarının bulunmadığı dikkate alınarak manevi tazminat isteminin reddi karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

                Davalı vekili cevabında, müvekkilinin davacıya ayıplı mal satmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre dava konusu araç üzerinde davalı tarafından herhangi bir şase değişikliği yapılmadığı, yapılmış bile olsa tescile engel olmadığı, aracın bu yönü ile hukuki bir ayıbının bulunmadığı, aracın motor bloğundaki kaynağın araç alındıktan sonra yapıldığı, aracın satışından evvel buna benzer herhangi bir arızasının olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 24.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  . - K A R A R - Dava; ayıplı mal satışından dolayı amortisman ve faturasız iadeden doğan zararların tahsili istemine ilişkindir. Davacı vekili; müvekkilinin, davalıya araç satışı yaptığını, davalının daha önceden davacı aleyhine gizli ayıplı mal satışı nedeni ile açmış olduğu alacak davası yargılaması sonunda verilen kararda; satılan aracın davacıya iadesine, araç bedelinin davalıya temerrüt faizi ile birlikte ödenmesine karar verildiğini, araç iade edilene kadar 2 yıl 6 ay 20 gün kadar davalı yanca kullanıldığını ileri sürerek bu nedenle aracın yıpranma değer kaybı ve faturasız iadeden doğan zararının tazminini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu