Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı sözleşmeden dönülerek bedel iadesi ve ayıp sebebiyle uğranılan zararın tazmini istemlidir. Davacı vekili; davacının , davalıdan 12/05/2011 tarihinde chevrolet marka aracı 23.594,00 TL bedel mukabilinde satın aldığını, ancak aracın arıza yapması üzerine 14/07/2011 tarihinde yetkili servise aracı teslim ettiğini,aracın gereği gibi onarılmaması neticesinde yolda kaldığını,davacının sonradan yaptırdığı arıza tespiti neticesinde aracın motorunun arızalı olduğunu öğrendiğini ileri sürerek araç satış bedeli olan 23.594,00 TL ile ayıp sebebiyle uğranılan zarar kapsamında araç çekme bedeli olan 75,00 TL , ikame araç bedeli olan 6.579,00 TL, yetkili servise ödenen 260,84 TL'nin işleyecek ticari reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; dava konusu araçta üretim hatasından kaynaklı ayıbın bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
Dava; ayıplı aracın misliyle değiştirilmesi, bu talep kabul edilmediği takdirde değer kaybı tazminatı ve aracın kullanılmadığı süre için maddi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince alınan iki bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, dava konusu araçtaki ayıpların giderildiği, sözleşmeden dönme ve ayıpsız misli ile değişim talebinin yerinde görülmediği, ancak bu ayıplar nedeniyle araçta değer kaybı oluştuğu, kullanılmayan süre için maddi tazminat istenebileceği belirtilerek misliyle değişim ve bedel iadesi talebinin reddine, aracın kullanılmadığı süre için maddi tazminat ve değer kaybı talebinin kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine istinaf mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine, kullanılmadığı süre için de maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir....
den alınarak davacıya verilmesine, Davacının ikame araç bedeline ilişkin taleplerinin reddine, dair karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; önceki beyanlarını da tekrarla, davanın başlangıçta seçimlik haklardan ayıplı ifa sebebiyle sözleşmeden dönme talebine ilişkin olsa da daha sonra yapılan ıslah ile tazminat davasına dönüştürüldüğünü, bu nedenle ithalatçı firmanın da sorumlu olduğunu, ayıp sebebiyle 7.287,60- TL. bedelde indirim bedelinin yanı sıra 11.564,00- TL. onarım bedeli ve 2.000,00- TL. ikame araç bedelinin de tamamen davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekirken mevcut şekilde karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı Özön Petrol, Petrol Ürün. ve Oto. Tic. Paz. Turz. Nak. ve Taah. İnş. Özel Sağlık. Hizm. Ltd....
Taraflar arasında görülen malın ayıplı olmasından kaynaklanan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalı satıcı firma yönünden davanın kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili; müvekkilinin 31.12.2013 tarihinde davalı ... Ltd....
Davacı tacir olup ---- ithalatçıya getirdiği yükümlülükler ticari satışta söz konusu olmadığından ithalatçı firma olan davalı ---- sadece ----- taahhüt ettiği hususlarda sorumludur. --- aracın bedelinin iadesi taahhüt edilmemiştir. Bu durumda mahkemece davalı --- yönünden davanın husumet yönünden reddi ise yerindedir. ------ Açıklanan nedenle davacı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince" kaldırılmasına karar verilmiştir. İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, tacirler arasındaki satım aktinden doğan, sözleşmeden dönme ve araç bedelinin iadesi talepli, alıcı tarafından satıcı ve ithalatçı şirkete karşı açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır....
Hukuk Dairesi'nin 2018/2954 Esas, 2019/2026 Karar sayılı ilamında da beliirtildiği üzere, davalının, taraflara bir hizmet sunmuş olduğu, davacının ayıplı hizmete değil malın ayıplı olduğu iddiası ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunduğu, bu taleplerin muhatabının ise davalı taraf olmayıp, aracın sahibi olan dava dışı satıcı olduğu, açıklanan nedenlerle davalının dava konusu edilen talepler yönünden husumet ehliyeti olmadığı gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir. Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Davaya konu ... marka ve ..... seri nolu bilgisayarın 11.000,00TL bedel ile satın alındığı, faturanın davalı şirket tarafından davacı şirket adına düzenlendiği, davalının dava konusu bilgisayarın satıcı olduğu ve imalatçı - üretici , ithalatçı ile birlikte ayıplı maldan dolayı müteselsilen sorumluluğu bulunduğundan davalının husumet yönünden davanın reddi gerektiğine yönelik itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. Taraflar arasında dava konusu ürünün mesafeli satış sözleşmesi alındığına dair bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf dava konusu ürünün ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın kullanıcıdan kaynaklı mı yoksa fabrika hatasından mı kaynaklı olduğu , ayıp nedeni ile bedel iadesi yapılıp yapılamayacağı hususlarında toplanmaktadır....
Fer'i müdahil vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya katılma dilekçesini tekrar ederek bilirkişi raporunun yetersiz ve bilimsellikten uzak olduğunu, teknik incelemeye dayanmadığını, davacının sözü beyanlarına dayanılarak rapor hazırlandığını, davacının CJB İş Makinaları yetkili servisinde inceleme yaptırdığını beyan etmesine rağmen buna dair servis formu sunmadığını, bilirkişinin davacının sözlü beyanına göre rapor hazırladığını, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ayıplı traktör satışı nedeniyle sözleşmeden dönülerek satıcıdan bedel iadesi istemidir....
Somut olayda, davacı, 27.12.2010 tarihinde satın aldığı aracının kilometresi ile oynanmış ve hasarlı olması nedeniyle ayıplı olduğunu iddia ederek satış bedelinin iadesi ya da ayıplı araç satılması nedeniyle 4.000,00 TL. nin davalıdan tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı bedel iadesi şartlarının oluşmadığını savunmuştur. Mahkemece, dava konusu ayıbın sadece aracın km'sinin indirilmesinden kaynaklandığı, sözleşmeden dönme yerine semenin indirilmesinin hakkaniyete daha uygun olduğu ve buna göre davacının zararının 1.500,00 TL olduğu, davacının diğer taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle sözleşmeden dönerek bedelin iadesi talebininin reddine karar verilmiştir. Alınan bilirkişi raporunda dava konusu aracın kilometresinin indirilmiş olması nedeniyle gizli ayıplı olarak satıldığı tespit edilmiştir. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile bundan davacıya karşı sorumludur. Davalı satıcının ayıba karşı tekeffül borcu bulunmaktadır....
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun çerçevesinde ayıplı maldan kaynaklanan seçimlik hakların kullanılmasında hakkaniyet ve karşılıklı menfaat dengesi ilkeleri gözetilerek tüketicinin talebinden ve tercihinden farklı yönde karar verilmesinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 4077 sayılı yasanın 4. maddesinde ayıplı mal tarif edildikten sonra tüketicinin haklarını, a- bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, b- malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi, c- ayıp oranında bedel indirimi, d- ücretsiz onarım isteme olarak saymıştır. Yasa metninden de açıkça anlaşılacağı üzere tüketici bu haklarından dilediğini tercih edebilecektir. Bir başka ifadeyle tercih hakkı mahkemeye değil tüketiciye verilmiş, bu tercih hakkının kullanılmasında malın ayıplı olmasından başka ayıbın azlığı, küçüklüğü veya çokluğu şeklinde bir ölçüt getirilmemiştir....