Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ve satış bedelinin iadesi talep edilmekle dava dilekçesinin sözleşmeden dönme beyanı yerine geçtiği ve sözleşmenin dönme ile sona erdirilmesini sağladığı, yukarıda atıf yapılan yargı içtihadının da bu yönde olduğu ve satım sözleşmesine de uygulanabileceği, tüm bu sebeplerle taraflar arasındaki sözleşmenin ayıp nedeniyle davacının (dava dilekçesi ile) dönme yönünde seçimlik hakkını kullanması ve bu beyanın dava dilekçesinin tebliği ile davalıya yöneltilmiş olması nedeniyle sona erdiği, yine bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere dava konusu cihazdan davacının mevcut durumu itibariyle yararlanmasının mümkün olmaması nedeniyle davacının sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanmasının somut olayda dürüstlük kuralına ve hakkaniyete uygun olduğu, tarafların birbirinden aldığı/verdiği edimleri geri iade etmesi/alması gerektiği kanaatine varılmış, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    ve satış bedelinin iadesi talep edilmekle dava dilekçesinin sözleşmeden dönme beyanı yerine geçtiği ve sözleşmenin dönme ile sona erdirilmesini sağladığı, yukarıda atıf yapılan yargı içtihadının da bu yönde olduğu ve satım sözleşmesine de uygulanabileceği, tüm bu sebeplerle taraflar arasındaki sözleşmenin ayıp nedeniyle davacının (dava dilekçesi ile) dönme yönünde seçimlik hakkını kullanması ve bu beyanın dava dilekçesinin tebliği ile davalıya yöneltilmiş olması nedeniyle sona erdiği, yine bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere dava konusu cihazdan davacının mevcut durumu itibariyle yararlanmasının mümkün olmaması nedeniyle davacının sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanmasının somut olayda dürüstlük kuralına ve hakkaniyete uygun olduğu, tarafların birbirinden aldığı/verdiği edimleri geri iade etmesi/alması gerektiği kanaatine varılmış, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Uyuşmazlık, davacıların kendi aralarında yapmış oldukları ve bedelsiz olarak yapıldığı iddia edilen satım sözleşmesinden kaynaklı davacıların birlikte davalıdan ayıplı araçtan kaynaklı ödenen bedeli talep edip edemeyeceği, satışların bedelsiz yapıldığı hususlarındaki iddiaların yerinde olup olmadığı, ikinci el araçtaki varlığı ileri sürülen ayıpların gizli ayıp olup olmadığı ve bu ayıpların kullanımdan kaynaklı olup olmadığı hususundadır. İlk derece mahkemesince, tarafların sunmuş oldukları deliller, araca ilişkin trafik kayıtları, savcılık evrakları, dosya arasına alınarak tarafların iddia ve savunmaları kapsamında teknik bilirkişi incelemesi yaptırıldığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince, " ..... Uyuşmazlığa konu araç son olarak T2 adına kayıtlı olup ayıptan dolayı sözleşmeden dönme hakkı araç maliki davacı Reyhan’a aittir. Ancak Reyhan devir sözleşmesini davacı Olcay ile yapmış olup sözleşmelerin nispiliği ilkesi uyarınca bu hakkı yalnızca Olcay’a karşı kullanabilir....

      Davalı, davacının aldığı ürünlerin modüler mobilya olduğunu, ürünlerde taşınma nedeniyle oluşan küçük çiziğin servis tarafından giderildiğini, ürünlerin ayıplı olmadığını, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını ve davacının tamir hakkını kullandığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıdan aldığı mobilya ürünlerinin ayıplı çıkması sebebi ile yatak ve yemek odası takımlarının yenisi ile değiştirilmesini ve oturma grubu için ödediği bedelin iadesini talep etmiştir. Mahkemece, davacının yemek ve yatak odası takımları için ücretsiz tamir hakkını kullandığı, sonradan tercihini değiştiremeyeceği ve oturma grubunun alınmasından 3 yıl sonra bedel iadesi talep edilmesinin hakkaniyet ile dürüstlük kuralına aykırı olduğu gerekçesiyle 2013/11130-25550 davanın reddine karar verilmiştir....

        O halde, mahkemece dosyaya talimat mahkemesi aracılığıyla rapor ibraz eden bilirkişinin görüşüne başvurularak araçta tespiti yapılan ayıbın satış tarihine göre araç üzerindeki değer kaybının belirlettirilmesi (belirlenen ayıba göre ayıplı haldeki değeriyle, ayıpsız haldeki değerinin ne olduğu) Yargıtay'ın ve dairemizin kararlılık kazanan nispi metod yöntemine göre ( (Ödenecek indirilmiş ücret =(Kararlaştırılan ücret x Ayıplı ücret) /Ayıpsız değer) de hesaplama yapılması istenilerek ek rapor alınmalı, araç bedeli ile ayıp nedeniyle doğan değer kaybı da dikkate alınarak mahkemece, davacının seçimlik haklarından ayıpsız misliyle değişimi içeren hakkını kullanmasının TMK’nin 2 ve TBK’nin 227/4 maddeleri gözetilerek hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olup olmayacağı tartışılması gerektiğinden araçtaki ayıp nedeniyle seçimlik haklarından olan belirlenecek bedel indirimi seçeneğini değerlendirmemesi usul ve yasaya aykırı olup (Yargıtay 3.H.D. 03...

        Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklı bedel iadesi istemine ilişkindir. 6502 sayılı MADDE 12 – “(1) kanunlarda veya taraflar arasındaki sözleşmede daha uzun bir süre belirlenmediği takdirde, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile, malın tüketiciye teslim tarihinden itibaren iki yıllık zaman aşımına tabidir.” hükmü gereğince aracın satışından itibaren iki yıldan fazla bir süre geçmiş ise de, ayıbın satıcının ağır kusuru veya hilesi ile gizlendiği durumlarda zaman aşımı süresi uygulanmaz....

        Mahkemece, bu bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ise de; bir çok parçanın bilim ve teknik bilgi birikimi kullanılmak suretiyle bir araya getirilmesi yoluyla oluşturulan otomobilin fren sisteminde ortaya çıkan bu ayıbın araç değişimini gerektirip gerektirmediği husunda yanılgıya düşülmüştür. 4077 sayılı yasada olduğu gibi 6502 sayılı yasada da, malın ayıplı olması durumda tüketici tarafından kullanılabilecek seçimlik haklar düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki, tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır....

          Bu seçimlik haklar; 1.Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre satıcının bedeli alıcıya iadesi- alıcının satılanı satıcıya iadesi veya 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme veya 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme veya 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme ve bu seçimlik haklarla birlikte isterse alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı bulunmaktadır. .. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir....

            Davaya konu ... marka ve ..... seri nolu bilgisayarın 11.000,00TL bedel ile satın alındığı, faturanın davalı şirket tarafından davacı şirket adına düzenlendiği, davalının dava konusu bilgisayarın satıcı olduğu ve imalatçı - üretici , ithalatçı ile birlikte ayıplı maldan dolayı müteselsilen sorumluluğu bulunduğundan davalının husumet yönünden davanın reddi gerektiğine yönelik itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. Taraflar arasında dava konusu ürünün mesafeli satış sözleşmesi alındığına dair bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf dava konusu ürünün ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın kullanıcıdan kaynaklı mı yoksa fabrika hatasından mı kaynaklı olduğu , ayıp nedeni ile bedel iadesi yapılıp yapılamayacağı hususlarında toplanmaktadır....

              Davacı, sözleşmeden dönerek bedel iadesini talep etmiş olup davaya konu ayıp nazara alındığında bedel iadesini gerektiren bir husus olmasa da çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince anılan yasanın 4/2. maddesine göre davacının ücretsiz onarım ve bedel indirim hakkının olup olmadığının da değerlendirilmesi gerekir. Yukarıda açıklandığı üzere toplanan deliller doğrultusunda bedel indirimi ve ücretsiz onarım hususları gözetilerek hakkaniyete uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu husus dikkate alınmadan eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. 2-Bozma nedenine göre davalı ... nin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı ......

                UYAP Entegrasyonu