Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen 11.04.2014 ve 29.08.2014 tarihli bilirkişi heyet raporlarına göre, araçtaki arızanın imalattan kaynaklı gizli ayıp olduğu, arızanın halen devam ettiği, bu durumda davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanarak araç bedelini isteyebileceği, birlikte ifa kuralı gereği halen davacının elinde bulunan aracın davalılara iadesi, bu sebeple davacının faiz isteminin reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 134.000 TL'nin davalılardan tahsiline, dava konusu aracın davalılara iadesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekillerince temyiz edilmiştir....
İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle sözleşmeden dönme ve araç satış bedelinin faiziyle birlikte davalılardan tahsili talebine ilişkindir....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının arka bagaj kapısı, ön kaput ve---- görünümünde montaj hissi veren ---hataları olduğundan hareketle dava açtığını, ancak söz konusu araç üzerinde yapılan kontrollerde, davacının ayıp iddialarının üreticinin öngördüğü standartlar dahilinde olduğunun anlaşıldığını, dolayısıyla ayıp iddialarının sübjektif olması nedeniyle seçimlik hakların kullanılmasının mümkün olmadığını, davacının bedel iadesi mi yoksa aracın misliyle değişimini mi talep ettiğinin sorulmasını istediklerini, üretici kaynaklı arıza iddiası nedeniyle dava konusu aracın --- davanın ihbarını istediklerini belirtmiş ve davanın reddini istemiştir....
olarak Davalı'dan alınarak Müvekkiline ödenmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle satılan malın ayıplı olduğunun tespiti ile, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine; bunun mümkün olmaması halinde, Müvekkilinin ayıplı mal için ödediği 9.500,00-TL'nin satış tarihinden itibaren hesaplanacak en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte Müvekkiline iadesine; mahkemece sözleşmeden dönme ve bedel iadesi yönünde hüküm kurulması halinde, aynı marka ve modelli cihazın güncel fiyatıyla, satış bedeli arasında kalan farkın tazminat olarak davalı'dan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Temyiz Sebepleri Davalı vekili; faize ve teslime ilişkin istinaf talepleri dışındaki diğer istinaf sebeplerini ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, aracın ayıplı olması nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un (6502 sayılı Kanun) 11 inci maddesinin ilgili fıkraları. 2 . 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 99 uncu maddesi. 3....
Bu nedenle her üç raporda da keşif ve rapor tarihleri itibariyle aracın değişimini haklı gösteren bir ayıp bulunmadığı anlaşıldığından mahkemece davacının aracın ayıpsız misli ile değişimi ve bedel iadesi talebinin reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi yasaya aykırı olup bu nedenle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerekir. Kabule göre de, davacı dava dilekçesinde öncelikle bedel iadesi, aksi halde aracın ayıpsız misli ile değişimi talebinde bulunmuş olup daha sonra sunduğu dilekçesinde ise öncelikli talebini değiştirerek bu kez aracın ayıpsız misli ile değişimi mümkün olmaması halinde bedel iadesi talebinde bulunduğu belirtmiş olup dava dilekçesinde ilk olarak talep ettiği bedel iadesi talebinde feragat etmiştir....
Merkez Bankası'nın 1 yıllık vadeli EURO'ya uyguladığı en yüksek faiz oranı uygulanmak sureti ile davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacının satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. Somut olayda aracın gizli ayıplı olduğu, tüketicinin seçimlik haklarından dilediğini kullanma yetkisi olduğu, seçimini araç ve bedel iadesi yönünden kullandığı açıktır. Mahkemece de bu ilkeler dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de; satım tarihinde aracın euro olan fiyatı faturada Türk lirası üzerinden belirlenip buna göre düzenlenmiştir....
A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin haksız ve mesnetsiz bulunduğundan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı, delillerin dosya arasına alındığı görülmüştür. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesinin 25/02/2022 tarihli kararı ile; 1- Aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi ve bedel iadesi talebinin REDDİNE, 2- Bedel indirimi talebi ile yapılan masrafın KABULÜ İLE, 3- Değer kaybı yönünden 3.000,00 TL boyadan kaynaklı değer kaybının ve 1.892,80 TL serviste alınan ücret olmak üzere 4.892,80 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiştir....
Dava, davacının 34 XX 148 plakalı 2018 model aracı T3 Anonim Şirketinin yetkili satıcısı ve yetkili servisi olan Teknik Oto Servis Akaryakıt Turizm Sanayi A.Ş'den 03.01.2019 tarihinde satın aldığı, aracın motorundaki arızanın teknik servis tarafından arızanın giderilememesi sebebiyle üretimden kaynaklı ayıptan dolayı bedel indirimi ve serviste kaldığı süreye ilişkin zararın tahsili için talepte bulunmuştur. 6502 sayılı TKHK sisteminde ithalatçının ayıptan sorumluluğu sınırlandırılmış olup, ithalatçı tüketicinin sözleşmeden dönme ve bedel iadesi taleplerinden doğrudan sorumlu değildir. Bu yaklaşımın benimsenmesinin altında yatan gerekçe ise, sözleşmenin nispiliği ilkesidir. Buna göre, tüketici satış sözleşmesini satıcı veya bayi ile yapmakta olup, anılan sözleşmenin tarafı olmayan ithalatçının sözleşmenin tarafıymış gibi sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, ki bu talep sözleşmenin tarafına yöneltilebilir taleplerinden olup, ithalatçının sorumlu olması kabul edilmemiştir....
Somut olayda, davacı, 27.12.2010 tarihinde satın aldığı aracının kilometresi ile oynanmış ve hasarlı olması nedeniyle ayıplı olduğunu iddia ederek satış bedelinin iadesi ya da ayıplı araç satılması nedeniyle 4.000,00 TL. nin davalıdan tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı bedel iadesi şartlarının oluşmadığını savunmuştur. Mahkemece, dava konusu ayıbın sadece aracın km'sinin indirilmesinden kaynaklandığı, sözleşmeden dönme yerine semenin indirilmesinin hakkaniyete daha uygun olduğu ve buna göre davacının zararının 1.500,00 TL olduğu, davacının diğer taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle sözleşmeden dönerek bedelin iadesi talebininin reddine karar verilmiştir. Alınan bilirkişi raporunda dava konusu aracın kilometresinin indirilmiş olması nedeniyle gizli ayıplı olarak satıldığı tespit edilmiştir. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile bundan davacıya karşı sorumludur. Davalı satıcının ayıba karşı tekeffül borcu bulunmaktadır....