Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı hizmet hukukuna ilişkin davada İzmir 2. Tüketici ile Karşıyaka 2. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, sipariş edilen dolap ve şifonyerin istenilen vasıfta olmaması nedeniyle sözleşmenin feshi, bedelin iadesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, taraflar arasında dolap satışı konusunda anlaşma yapıldığı, dolabın sipariş üzerine yapıldığının anlaşıldığı bu hususun Borçlar Yasasının 355. maddesine göre Eser Sözleşmesi olduğu ve Tüketici Yasası kapsamında bulunmadığı, kaldı ki, Tüketici Hakem Heyeti tarafından konunun eser sözleşmesi olarak kabul edildiği anlaşılmakla, 4077 Sayılı Yasa kapsamında değerlendirilemeyecek uyuşmazlığın genel hükümlere göre görülüp sonuçlandırılması gerekir....

    Davalılar, bedel iadesi şartlarının oluşmadığını, araçta üretimden kaynaklı ayıp bulunmadığını savunarak davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm her iki davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılarnın aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacı ayıplı araç için ödediği bedelin dava tarihinden itibaren avans faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiş, mahkemece bir kısım mahsuptan sonra araç bedelinden bakiye 24.701,85.TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, aracın davalı ...'...

      Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, sözleşme konusu cihazların imalat hatalı ve ayıplı oldukları, ayıbın niteliğine göre sözleşme bedelinin uygun bir oranda tenkis yapılmasını gerektirir nitelikte bir ayıp da olmadığından davacının bunları kabule zorlanamayacağı ve sözleşmenin feshi talebinin haklı olduğu, sözleşmenin feshi nedeniyle tarafların aldıklarını iade ile yükümlü oldukları, davadan önce temerrüdün gerçekleşmediği, manevi tazminatın koşullarının oluşmadığı, maddi zararın da ispatlanamadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile 6.303.02 TL.nin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının maddi-manevi tazminatla ilgili fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, ayıplı oldukları anlaşılan davaya konu sıramatik sistemli elektronik yazıcılı cihazların (kioks) davacı tarafça davalıya iadesi ve teslimine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Mahkemece, davacının sözleşmenin feshi ile birlikte müspet zarar niteliğinde olan kira kaybı tazminatını talep edemeyeceği belirtilerek, menfi zarar kapsamında bulunan, 3.100.000.000 TL ödenen satış bedelinin faiziyle birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilmişse de, 2008/2929-8015 davacının dava dilekçesindeki talebi, bağımsız bölümün süresinde teslim edilmemesi nedeniyle sözleşmenin 9. maddesinde öngörülen rayiç kira bedeli üzerinden hesaplanacak gecikme tazminatı olup davacının, “sözleşmenin feshi ve ödenen satış bedelinin iadesiile ilgili dava dilekçesinde herhangi bir talebi olmadığı gibi, bu hususta yapılmış usulüne uygun bir “ıslah” da bulunmamaktadır. Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz amacıyla verilmiş olan ve “bilirkişi raporunda hesaplanan miktara, ödenen bedelin de ilave edilmesi gerektiğine” ilişkin 14.7.2004 tarihli dilekçeyi de, bir ıslah dilekçesi olarak kabul etmek mümkün değildir....

          Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, dava, davalıdan alınan cep telefonunun ayıplı çıkması nedeniyle sözleşmenin feshi ile ödenen paranın iadesi talebine yönelik olup, her ne kadar davacı anonim şirket, davalı taraf limited şirket ise de, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3/k maddesinde tüketicinin, 3/1 maddesinde ise tüketici işleminin tanımlandığı, davacı şirketin tekstil şirketi olması sebebiyle alınan cep telefonunun ticari veya mesleki amaç ile alınmadığı, bu sebeple davaya bakma yetki ve görevinin HMK'nun 1. ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73/1 maddesi uyarınca Tüketici Mahkemesi'ne ait olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, satın alınan cep telefonunun ayıplı olduğu iddiası ile bedelin iadesi istemine ilişkindir....

            Asliye Hukuk Mahkemesi ile ... 8. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, sözleşmeye aykırılık ve ayıplı ifa nedeniyle sözleşmenin feshi ile ödenen bedelinin iadesi ve zararın tazmini istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davalının tacir olup, uyuşmazlığın ticari işten kaynaklandığından bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, uyuşmazlığın ticari dava olmadığı ve asliye hukuk mahkemesince çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır....

              Mahkemece; davanın kabulüne, dava konusu 2013 Model Toyota Corolla marka ... plakalı beyaz inci renkli ... şase nolu aracın her türlü takdiyattan arındırılmış olarak davalılara iadesi ile 64-812,35-TL'nin iade tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalı ....'den satın aldığı aracın ayıplı olduğunu belirterek, araç için ödenen bedelin iadesi talepli bu davayı açmıştır. Davalı ...Ş. cevap dilekçesinde, aracın satıcısı veya ithalatçısı olmadığını, sadece distribütörü (dağıtıcı) olduğunu, bu nedenle kendilerine husumet düşmeyeceğini savunmuştur. Davalının bu savunması karşısında mahkemece dava konusu otomobilin ithalatçısının kim olduğu noktasında herhangi bir araştırma yapılmaksızın ve davalı ...Ş.'...

                Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki ayıplı mal nedeniyle bedeli iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ilk derece mahkemesi sıfatıyla ... 3. Tüketici Mahkemesince 2016/754 esas 2016/2579 karar sayılı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükme karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'nin 2016/31-2016/32 karar sayılı kararının süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, 09.03.2015 tarihinde dava konusu otomobili satın aldığını, aracın motor arıza lambası yakarak arızalanması nedeniyle dört defa servise götürüldüğünü, ancak bu arızanın bir türlü giderilemediğini, bu haliyle aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek; sözleşmenin iptali ile araç için ödenen bedelin iadesine bunun mümkün olmaması halinde ise aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

                  Şti'nin malik olduğu taşınmaz üzerinde yapılacak termal tesis projesinin satışı konusunda yetkili satıcı olduğunu belirterek kendisi ile "Yalova ... Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi" başlığı taşıyan matbu sözleşmeyi imzaladığını, peşinat olarak 25200 TL ödediğini, sözleşmeye konu taşınmazın adına tapuda devrinin 30.09.2013 tarihinde gerçekleştiğini, ancak sözleşme ile kararlaştırılandan başka ada ve parselde daha küçük bir dairenin teslim edildiğini ileri sürerek sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin tahsili için başlattığı icra takibine itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, cevap vermemiştir. Mahkemece; davanın ayıplı bağımsız bölümün iadesiyle bedelin tahsiline ilişkin olması ve bağımsız bölüm tapusunun iptaline dair karar verilmeden, itirazın iptali davasının çözümlenmesinin imkansız olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

                    - K A R A R - Davacı vekili, davalı şirketten fatura karşılığı satın alınan masif panel sopelli ürünler ile imal edilen ürünlerin ...'ya ihraç edildiğini, ihraçtan sonra malların ayıplı olduğunun ortaya çıktığını, davalıya keşide edilen 20.10.2010 tarihli ihtarnameden bir sonuç alınamadığını, ayıplı malların geri alınarak ödenen bedelin iadesi gerektiğini ileri sürerek davalıya ödenen 56.640 TL'nin avans faizi ile birlikte müvekkiline iadesi ile 1000 TL munzam zararın ve 1000 TL manevi zararın avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin kusursuz masif panel ürettiğini, ürünlerin davacıya 02.09.2010 tarihinde ....'...

                      UYAP Entegrasyonu