WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyulan bozma ilamı gereğince, dava konusu araç bedeli ile ayıp nedeniyle doğan değer kaybı dikkate alındığında, davacının seçimlik haklarından ayıpsız misli ile değişim ya da bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK'nın 2 ve TBK'nın 227/4 maddeleri gözetilerek hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olmadığı değerlendirilerek ve davacının temyiz dilekçesi ile Dairemiz oturumundaki istemi nazara alınarak, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının misli ile değişim talebinin kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

Tüm dosya kapsamına göre, bilirkişi raporuna göre dava konusu makinelerin üretim hatalı olduğu, davacı tarafından ayıp nedeniyle bedel iadesi istediği de dikkate alındığında, davacının sözleşmeden dönme hakkını kullandığı ve bu durumda doğan menfi zararının tazmini talep edebileceği, davacının talep ettiği makinelerin ayıplı çıkması nedeniyle çamaşır yıkama hizmetini dışarıdan alması nedeniyle ödediği bedelin sözleşme kurulmasaydı da ödeyebileceği bir bedel olduğu müspet zarar olduğu, müspet zararların sözleşmenin ayakta tutulduğu durumlarda istenebileceği dolayısıyla ödenen miktarın tazminini talep edemeyeceği kanaatiyle istinaf isteminin HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

olduğunu ileri sürerek sözleşmeden dönme hakkını kullanarak ödediği bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

    Mahkemece ; "...Dava araç satış işlemine konu aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı sözleşmeden dönme ile birlikte bedelin iadesi olmadığı takdirde onarım bedeli istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki noter satış sözleşmesinin 25/01/2019 tarihli olup, satış öncesi davacı tarafça yaptırılan ve satış öncesi yaptırıldığı davacı tarafça da kabul edilen oto ekspertiz firmasınca düzenlenen ekspertiz raporu ile dosya da keşif sonrası alınan 07/05/2019 tarihli bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesi ile; davaya konu aracın davacının almış olduğu tarih itibariyle üzerindeki mevcut hasarların davanın açıldığı tarih itibariyle mevcut olduğu, davacının aracı aldığı tarih öncesinde aracı ekspertize götürdüğü ve 25/01/2019 tarihinde düzenlenen ekspertiz raporu ile araç üzerinde satış sonrası belirlenen olumsuz bulguların tamamının davacının şuan ki şikayetlerinde mevcut olduğu anlaşılmıştır....

    nden 07.07.2010 tarihinde dava konusu otomobili satın aldığını, aracın ön camından ve kapılarından içeriye su aldığını, arka kapısının bir defasında seyir halinde iken kendiliğinden açıldığını, vitesinde zorlama olduğunu, rampalarda çekiş kuvvetinin anormal şekilde düştüğünü, bu sorunlar nedeniyle değişik zamanlarda servisçe yapılan müdahaleler nedeniyle bir takım arızaların giderildiğini ancak tüm problemlerin çözülemediğini ve aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek; sözleşmeden dönmek suretiyle aracın davalılara iadesine ve araç için ödenen 38.000.00 TL, kasko sigortası için ödenen 950.00 TL, aracın finansmanı için davacı tüketici tarafından kullanılan kredinin dava tarihine kadar ödenen faiz, vergi ve masraf gideri olarak 1.596.42 TL, dört kez servise gitme masrafı 400.00 TL, aracın ilk kez serviste kaldığı 16.10.2010 ile 23.10.2010 tarihleri arasında kiralanan araç için ödenen bedel 300.00 TL, navigasyon cihazı ücreti 2.750.00 TL, dört adet çelik jant bedeli 2.400.00 TL, ve motorlu...

      Davacı tarafından satın alınan aracın 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 4. maddesinde belirtildiği şekilde ayıplı mal olduğu, onarım hakkının kullanılmasına rağmen aynı arızanın ikiden fazla ve sık tekrarlaması nedeniyle tüketicinin yasada belirtilen seçimlik haklarından sözleşmeden cayma hakkını kullandığı dosya kapsamı ile anlaşılmakta olup, davacının araç bedelini isteyebileceğinden mahkemece bu yöne ilişkin verilen kararda bir isabetsizlik yoktur. Ancak anılan yasanın 4/2 maddesinde "bedel İadesi" nden söz edilmiş olup, bundan maksat araç alınırken kararlaştırılan ve ödenen toplam satış bedelidir. Somut olayda olduğu gibi, şayet araç tüketici kredisi kullanılarak alınmış ve tüketici bu nedenle kredi kullandığı bankaya bir faiz ödemiş ise, ödenen tüketici kredisi faizinin satış bedeli içinde değerlendirilmesi olanaksızdır....

        Ancak her ne kadar davacı tarafından aracın bedel iadesi talep edilmiş ise de ayrıntılı olarak bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere ayıp bedelinin araç piyasa 2. el bedeline oranı, ayıbın önemi göz önünde bulundurulduğunda, misli ile değişim şartlarının ve bedel iadesi şartlarının oluşmadığı ve ayıp oranında bedel indirimine karar verilmesi durumunda ayıp bedelinin 35,000,00 TL olduğu tespit edilmiştir ve tespit edilen bu hususlar karşısında sözleşmeden dönülmesi ve aracın misli ile değişimi ve bedelinin iade edilmesi hakkaniyete uygun olmadığından davacının bu talebinin reddine ve ayıp oranında bedel indirimine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Davacı tarafından her ne kadar dava konusu aracın üretici davalı ... A.Ş. aleyhine iş bu dava açılmış ise de; Mahkememizce bedel indirimine karar verildiği, dava konusu satış sözleşmesinin tarafların davacı ve davalı ... olduğu, davalı ... A.Ş.'...

          GEREKÇE: Dava, ayıplı malın bedelinin iadesi talebine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başv urusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararı hakkında 6100 sayılı HMK nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince; istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Taraflar arası uyuşmazlık, ayıplı mal nedeniyle ödenen bedelin iadesi talebi olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....

          HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır. Dava, 6098 sayılı TBK'nın 227 ve devamı maddeleri uyarınca ayıplı olduğu iddia edilen araçtan ötürü sözleşmenin feshi ile bedel iadesi, ayıp nedeniyle yapılan tamir masraflarının tahsili, bu talep kabul görmez ise aracın mevcut durumuna göre fazla ödenen bedelin iadesi (bedelde indirim), bu talepte kabul görmez ise gizli ayıbın giderilmesi amacıyla yapılması zorunlu tamir, işçilik ve malzeme masraflarının tahsili talebine ilişkindir. Davacı ile davalı arasında ikinci el araç satışı gerçekleşmiştir. Davacı, davaya konu aracı davalıdan ikinci el olarak satın almıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Türk Borçlar Kanunu’nun 219 ve devamı maddelerinde düzenlenen, satış sözleşmesinde ayıba karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır....

          Davacının aracı satış esnasında işin ehli olmayan kaporta ustasına muayene ettirmesi de gizli ayıplı olarak bilerek satın aldığı sonucunu doğurmaz. Hal böyle olunca davacının ayıplı mal satışı nedeniyle sözleşmeden dönerek satış bedelini isteme hakkının doğduğu kabul edilerek hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 19.4.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu