Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/12/2020 NUMARASI : 2020/89 ESAS 2020/263 KARAR DAVA KONUSU : Mahkeme Kararının Kaldırılması KARAR : İskenderun 4.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 17/12/2020 tarih ve 2020/89 Esas 2020/263 Karar sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE : Davacının, davalıların üreticisi ve satıcısı olduğu satın aldığı aracın ayıplı olduğunu, belirterek aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmeyerek, davacının iddialarının haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, davanın usul ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Dava konusu araç davalılardan Dörtler Motorlu Araçlar Ltd. Şti'nden satın alınmış, davacı tarafından davalılara gönderilen 14/03/2017 tarihli ihtarnamede aracın ayıplı olduğu belirtilerek ayıpsız misli ile değiştirilmesi talep edilmiştir....

Davacı vekili; müvekkili ile galericilik yapan davalı arasında 05.02.2018 tarihinde, 40.000,00 TL bedel üzerinden araç satım sözleşmesi yapılarak aracın teslim alındığı, vekil edenin 16.01.2019 tarihinde yaptırmış olduğu aracın zorunlu muayenesi sırasında aracının geçmiş muayenede kilometre kaydinm daha yüksek olduğunu ve kilometresi düşürüldüğünü öğrendiğini ve davalı tarafa misli ile değişimi ya da bedel iadesi talebinin reddi üzerine aracın ayıplı olduğunun tespiti ile aracın misli ile değişimine, mümkün olmadığı takdirde bilirkişice yapılan inceleme sonucu ayıp sebebiyle yapılan zorunlu masraflar da katılarak hesaplanacak satış bedelinin iadesini, 5.000,00 TL manevi tazminatına hükmedilmesini talep etmiş, davalı yanca, tüketicinin dava konusu araç ile ilgili tüm konularda aydınlatıldığını, 34 XX 392 Plakalı aracın kilometresinin düşürülmüş olduğu hususunun satıcı tarafından alıcıya bildirilmiş olduğunu, alıcının araca ilişkin bu ayıbı bilerek ve kabul ederek bu aracı satın aldığını...

den 34 XX 922 plakalı Opel marka Corsa 50R Enjoy 1.4 tipi 2016 model otomobili satın aldığını, aracın fren sisteminde arıza olduğunu, yapılan başvuru üzerine yetkili servisin aracın fren sistemine ait birtakım parçaları değiştirmesine rağmen aynı arızanın muhtelif zamanlarda daha şiddetli şekilde devam etmesi nedeniyle müvekkilinin tekrar yetkili servise başvurduğunu, arızanın giderilememesi nedeniyle müvekkilinin aracın yenisi ile değiştirilmesini talep ettiğini, aracın ayıplı olduğunun aşikar olduğunu, davalıların yasadan kaynaklanan sorumluluklarını yerine getiremediklerini, aracı ayıpsız misli ile değiştirilme talebinin kabul edilmemesi durumunda ayıplı malın satış bedelinin iade miktarının hesaplanması sırasında 2.118,65 TL navigasyon ve 600,00 TL cam filmi giderlerinin de hesaplamaya katılması gerektiğini belirterek; ayıplı aracın 2017 model yenisi ile değiştirilmesini, mümkün olmadığı durumunda aynı cins ve evsaftaki 2017 model bedelinin müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir...

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, satıma konu ticari aracın üretimden kaynaklı ayıplı olduğu, ayıpların gizli ayıp niteliğinde olmadığı, araçtaki ayıbın süresinde satıcıya bildirildiği, araç üzerindeki açık ayıpların aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini yahut araç bedelinin iadesini gerektirmediği, aracın satış anındaki değer kaybının aracın satış değerinin %15'i tutarında ( 8.096,57 TL ) olacağı, davacının talebi ürün değişimi olsa da "çoğun içinde az da vardır" kuralı gereğince, davacı yararına, aracın satış anındaki değer kaybı bedelinin davalıdan tahsilinin uygun olacağı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, aracın yenisi ile değiştirilmesi talebinin reddine, 8.096,57 TL alacağın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekilince temyiz edilmiştir....

    -KARAR- Davacı vekili, davalının ayıplı araç satışı iddiasına dayanarak yenisi ile değiştirilmesi talebini içeren davanın kabul edildiğini, bu karar ile ayıplı aracın fiilen müvekkiline teslim edildiğini, icra takibine konu aracın aynının piyasada bulunmaması ve misli ile değiştirmenin mümkün olmaması nedeni ile aracın kıymet takdiri yapılarak icra mahkemesince bedelinin belirlendiğini, belirlenen bedel üzerinden motorlu taşıtlar vergisinin müvekkili şirket tarafından dava ve talep hakkı saklı tutularak ödendiğini, yapılan ödeme ile aracın müvekkili adına kayden devrinin gerçekleştiğini, ancak davalı adına ödenen 5000 YTL bakımından davalının haksız zenginleştiğini ileri sürerek şimdilik 1000 YTL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalıdan 25.08.2017 tarihinde 63.000 TL bedelle Dacia Yeni Sandero Stepway 1.5 dci 90 bg marka ve modelde araç satın aldığını, araçta boya ve değişen olmaması ve görünürde hiç bir sorununun bulunmaması nedeniyle satın aldığını, araca ek paketler nedeniyle 2.250 TL daha ödeme yapıldığı, zaman içerisinde araçta ortaya çıkan gizli ayıplar nedeniyle davalıya noter aracılığı ile ihtar çekilerek aracın misli ile değişimini talep ettiklerini ancak olumlu dönüş yapılmadığından aracın gizli ayıplı olması nedeniyle misli ile değişimine, bunun mümkün olmaması halinde güncel piyasa değerinin ve ihtar masrafının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Mahkemece bilirkişi raporu ile aracın ayıplı olmadığının anlaşıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, satın aldığı aracın gizli ayıplı olduğu iddiasına dayanarak davasını açmıştır. Aracın 26.12.2005 tarihinde satın alındığı, 16.2.2006, 29.11.2006, 8.1.2007, 2008/5365-13919 19.1.2007 tarihlerinde aynı şikayetlerle servise başvurduğu, ilk iki başvuru sonucu parça değiştiği hususu, diğer ikisinde ise herhangi bir işlem yapılmadığı dosya kapsamı ile sabit ve taraflar arasında da çekişmesizdir. Mahkemece taraf delilleri toplanılarak araç üzerinden keşifte yapılarak alınan üç kişilik bilirkişi raporunda araçta iki kez amortisör değiştirildiği, diğer iki müracaatta herhangi bir işlem yapılmadığı, araçta parça değişimi nedeniyle değer kaybı olmadığı, halen araçta herhangi bir ses ve arıza bulunmadığı belirtilmiş, ek bilirkişi raporunda aynı husular belirtilmiştir....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (“HMK”) 121. ve 318. maddeleri uyarınca davacının delillerini davalıya tebliğ etmekle yükümlü olduğunu, hal böyleyken, davacının dilekçesinde delil olarak gösterdiği belgelerin tebliğ edilmediğini, bu kapsamda savunma haklarının ihlal edildiği izahtan vareste olduğunu, araçta var olan arızaların davacının garanti kapsamında ücretsiz onarım hakkını kullanması ile giderilmiş olup, davacının halihazırda aracı sorunsuz olarak kullanmakta olduğunu, dolayısıyla aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebi hukuka aykırı olduğunu, Aracın ayıplı olduğunu kabul anlamına gelmemek üzere davacının, ayıpsız misli ile değişim talebinin kabul edilemeyeceğini, zira tüketicinin seçimlik hakkını “orantısız” şekilde kullanması yerleşik Yargıtay kararları ile sabit olduğu üzere kabul edilemeyeceğini, Ayıba yönelik itirazlarımız baki kalmak kaydıyla, davaya konu araç üzerinde haciz şerhleri olup olmadığının araştırılması gerektiğini, zira...

        malın ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep edebileceği ve 6502 sayılı Kanun kapsamında belirlenen seçimlik haklardan misli ile değişim talebinin hakkaniyete uygun olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile, dava konusu aracın davalı tarafından ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu