Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ayıp iddiasının ispatı kendisine düşen ve bu hususta araştırma yapılmasını isteyen iş sahibi, ürünlerin Almanya'daki depolarında muhafaza edildiğini, söz konusu malların Türkiye'ye getirilebilmesi için bir alıcıya gönderilmesi gerektiğini belirterek, incelemenin Almanya'da yapılmasını istemiş olup, davacı tarafından ürünlerin yeri bildirildiğinden, mahkemece, ayıplı olduğu ileri sürülen ürünler üzerinde inceleme yapılmaksızın karar verilmesi hatalı olmuştur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 475. Maddesine göre, "Eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hâllerde işsahibi, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Eser işsahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme. 2. Eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere, eserin ücretsiz onarılmasını isteme....

    Maddesinde, satıcı alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki yada ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumlu olacağı hüküm altına alınmıştır. Alıcı ayıbı ihbar etmek suretiyle satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkan varsa satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme haklarına sahiptir. Davacının TBK 227....

    Davacı vekili, mahkemece belirlenen indirim miktarının daha fazla olması gerektiğini zira müvekkilinin taşınmazının değerinin yüksek olduğunu, değeri düşük olan ve benzer şikayetler olan taşınmazda indirim bedelini daha yüksek belirlendiğini bu nedenle de belirlenen indirim miktarının daha fazla olması gerektiğini beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur....

    Bu durumda, mahkemece, davacının ayıp ihbarı konusundaki delilerinin toplanması, dinlenmek üzere bildirdiği tanıkların usulünce çağrılıp dinlenerek, ayıp ihbarının TBK'nın 474. maddesi uyarınca süresinde yapılıp yapılmadığının belirlenmesi, ayıp ihbarının süresinde yapıldığının tespit edilmesi halinde, uzman bilirkişiden "dava konusu edilen ürünlerin tamamı üzerinde" bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle rapor alınarak; ürünlerde ayıp bulunup bulunmadığı, ayıp bulunuyorsa ayıpların gizli mi açık ayıp mı olduğu, ayıbın iş sahibi tarafından eserin kullanılmasını engelleyecek ve eseri kabule zorlanamayacak derecede bulunup bulunmadığı veya bedelden indirim gerektirip gerektirmeyeceği hususları ile ayıbın giderilmesi için gereken bedelin serbest piyasa rayicine göre tespit ettirilerek sonucuna uygun bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....

      Şirketinden 24.04.2012 tarihinde aracı satın aldığını, aracın ticari taksi olarak kullanıldığını, yağ eksiltmesi ve araçtan ses gelmesi şikayetleri sebebiyle bir kaç kez servise götürüldüğünü, servis tarafından yağ ilavesi yapılarak piston segman takımının değişmesi gerekliliğinin belirlendiğini, araçta yağ eksiltme sorununun giderilmediğini, kullanım aşamasında aynı sorunun tekrar ettiğini, tamirlere rağmen sorunun giderilmediğinin anlaşıldığını, alınan bilirkişi raporunda araçtaki ayıbın gizli ayıp olduğunun belirlendiğini, takım değişmesi ve bu sebeple bedel indirimi yönünde görüş bildirildiğini fakat, ayıbın aracın kullanılması anlamında esaslı ayıp sayılması gerektiğini basit tamir ile giderilebilecek ayıp sayılamayacağını, üretimden kaynaklanan hata sebebiyle aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi gerektiğini, davacının ... 37....

        DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, gizli ayıp nedeniyle ayıp oranında indirim bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davalı tarafından davacıya satılan aracın daha önce perte çıktığının öğrenilmesi üzerine gizli ayıp bulunup bulunmadığı, ayıp ihbarının süresinde olup olmadığı davacının uğradığı zararının bulunup bulunmadığı araçların satış tarihi itibariyle davacının bedel de indirim talebinde haklı olup olmadığı noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir. 04.11.2019 tarihli .... Yemiye Nolu T.C. Kadıköy ..... Noterliği Araç Satış Sözleşmesi incelendiğinde; satış tarihinde 601.515,00 TL Kasko bedelli aracın, 300.000,00 TL bedelle dava dışı ...... tarafından, davalı ...’a satıldığı anlaşılmıştır. 28.02.2020 tarihli ..... Yemiye Nolu T.C. Zeytinburnu ... Noterliği Araç Satış Sözleşmesi incelendiğinde; satış tarihinde 601.515,00 TL Kasko bedelli aracın, 601.515,00 TL bedelle davalı ... tarafından, davacı ....... Etiket ve Matbaacılık San. Tic. Ltd....

          E. sayılı dosyası üzerinden ikame edildiği, ayıplı ifa sebebiyle bedelden indirim talep edildiği, müvekkil şirketin sözleşme gereğince edimlerini yerine getirdiği, davalı şirkete yapması gereken ödemeleri sözleşmede belirlenen şekilde gönderdiği beyanla, ayıplı ifa sebebiyle bedelden indirim hakkımızın ödemezlik defi olarak kabulüne, sayın mahkeme aksi kanaatte ise bedel indirim dosyamızdan hükmedilecek tutarın takas/mahsubuna, davanın reddine, davacının, ihtarnamelere ve ödemelerimize rağmen icra takibi başlatması ve huzurdaki davayı ikame etmesinde kötü niyetli olduğunun açık olması nedeniyle, davacı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, karar talep ve dava etmiştir....

            TOPLANAN DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, terditli dava niteliğinde olup, terditli birinci talep ayıp nedeniyle malın misli ile değiştirilmesi, terditli ikinci talep ise satış bedelinden indirim isteminden ibarettir. Taraflar arasındaki ihtilaf; satış sözleşmesine konu telefonun ayıplı olup olmadığı, süresinde ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı, ayıbın giderilmesinin mümkün olup olmadığı, telefonun onarımı halinde davacının telefondan beklediği menfaati elde edip edemeyeceği, dolayısıyla davacının malın misli ile değiştirilmesine yönelik seçimlik hakkı kullanmasının mümkün olup olmadığı, mümkün değilse ayıp nedeniyle satış bedelinden indirim yapılmasının gerekip gerekmediği ile gerekir ise indirim tutarının ne kadar olması gerektiği hususlarından ibarettir....

              Davacı vekili istinaf dilekçesine cevap dilekçesinde özetle; dairedeki m2 eksikliğinin dairenin farklı oda ve bölümlerine küçük küçük dağıtılmış olması sebebiyle ortalama bir tüketicinin hemen fark edemeyeceği şekilde gizlendiğini bunun aynı zamanda hile olduğunu, ortada açık ayıp bulunmadığını, açık ayıp olsa bile bunun hile ile gizlenmiş olması sebebiyle 30 günlük hak düşürücü sürenin ortadan kalkacağını, bilirkişiler tarafından her oda ve bölüm için eksik m2 nin ayrı ayrı belirlendiğini,m2 eksikliğinin her olay için farklılık arz edeceğini müvekkili açısından açık ayıp olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, sözleşmeden kaynaklanan eksik ifa niteliğinde gizli ayıp olduğunu, aynı projede başka daire malikleri tarafından açılan davanın kabul edildiğini ve kararın İstanbul Bam 18.Hukuk Dairesi(2017/1591E. 2018/129K.) tarafından yerinde görülerek davalının istinaf taleplerinin reddine dair karar verildiğini belirterek usul ve yasaya uygun karar karşı davalı tarafın istinaf talebinin...

              Buna göre davacı, metrekare eksikliğine dayanan ayıplı iş nedeni ile bedelde indirim talep edebilir." belirtildiği üzere net kullanım alanında tespit edilen metrekare eksikliği ayıp niteliğinde olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin talebi ile bağlı kalınarak davanın kabulü ile, 6.100,00 TL taşınmaz bedelinin dava tarihi olan 26/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1.-Davanın KABULÜ ile, 6.100,00 TL taşınmaz bedelinin dava tarihi olan 26/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacının fazlaya ilişkin hak taleplerinin saklı tutulmasına, 2.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 416,69 TL nispi karar ve ilam harcının ve 59,30 TL başvuru harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, 3....

                UYAP Entegrasyonu