Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesindeki genel hükümlere göre talep edebileceğinden mahkememizce alınan birbiri ile uyumlu bilirkişi raporu ile tespit edilen 42.382,06 TL onarım bedelinin davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir. Bilirkişi raporunda her ne kadar aracın rayiç bedelinin altında satın alındığını, bedel indirimi yapılamayacağını belirtmişse de dava konusu talep bedel indirimine ilişkin olmayıp genel hükümler kapsamında tazminat istemine ilişkin olduğundan davalınınn buna ilişkin savunmasına itibar edilmemiştir. TBK’nın m.231/1 maddesi uyarınca; satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü davanın, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağını hükme bağlamıştır. Maddenin devamı fıkrasında satıcının, satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu ise, iki yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamayacağı düzenlenmiştir....

    Davacı, davalıdan satın aldığı aracın ayıplı olduğunu ve kullandığı süre boyunca beklenen faydayı sağlayamadığını ileri sürerek, ayıp oranından bedelde indirim yapılması amacıyla eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davacının aracı 10.10.2013 tarihinde dava dışı üçüncü kişiye sattığı ve aracın maliki olmadığından bahisle, aktif dava ehliyeti bulunmadığından husumet nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir. Eldeki dava, 13.11.2013 tarihinde açılmış olup, her ne kadar araç davacı tarafından 10.10.2013 üçüncü bir kişiye satılmış ise de, davacı, aracın maliki iken ... 13. Noterliği’nin 09.04.2013 tarihli ihtarnamesi ile aracın sürekli arızalanması ve beklenen faydanın sağlanamaması nedeniyle aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, mümkün olmadığı takdirde bedel iadesine ilişkin talebini davalıya ihtar ettiğine göre, davacının aktif dava ehliyeti bulunmaktadır....

      Bu sebeple davacı değer kaybına ilişkin ve onarım bedeline ilişkin taleplerinde haklıdır.'' gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ve hem onarım bedelinin hem de ayıp nedeniyle bedel indirimi talebinin kabulüne karar verilmişse de yukarıda açıklandığı üzere 4077 Sayılı Kanun'un 4/2.maddesinde malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik haklarının nelerden ibaret olduğu sayılmış olup, tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahip olduğunu düzenlenmiştir....

        Eldeki davada, davacı tarafça kendi dairelerinde oluşan zararlar sebebiyle tazminat ve ayrıca ortak alan niteliğindeki su giderlerine yönelik ücretsiz onarım, olmadığı takdirde onarım bedeline yönelik alacak talebinde bulunulmuştur. Yerel mahkemece, ayıp sebebiyle davacıların dairelerinde oluşan zararlara yönelik bilirkişilere hesaplama yaptırılarak buna ilişkin değerlendirme yapılmış ve davacıların kendilerine ait bağımsız bölümlerindeki işbu zararlara yönelik tazminata hükmedilmiştir....

        Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya bakılacak olursa; dava konusu bağımsız bölüm ve ortak alanlarda ayıp ve eksikler bulunduğu tespit edilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ve ek raporunda nısbi metod uygulanarak %22 oranında bedel indirimi yapılması gerektiği sonucuna ulaşılmış ise de dosyanın incelenmesinden, aynı siteye ilişkin başkaca davaların da bulunduğu, bu dosyalarda saptanan eksik ve ayıplar hemen hemen aynı olmasına rağmen bilirkişi heyetlerince dairelerin ayıplı ve ayıpsız sürüm değerlerinin belirlenmesindeki farklılıklar nedeniyle satış bedeline uygulanacak oranların % 18 ve %5.10 olarak mütalaa edildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca değişen oranlarda indirim yapılması gerektiğini bildiren ve birbiriyle çelişen bu raporlara dayanılarak hüküm tesis edilemez. O halde eldeki dosyada aldırılan bilirkişi raporları da hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli değildir....

          Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. (2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz. (3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....

          Ancak, dava konusu MR cihazının 12.06.2014 tarihinde montajının gerçekleştirilmesinden sonra davalı iş sahibi 19.06.2014 tarihinde ve 20.06.2014 tarihinde montajı yapılan MR görüntüleme cihazının randımanlı çalışmadığı ve görülen aksaklıkların nelerden ibaret olduğuna dair e-mail vasıtasıyla davacı yükleniciye ayıp ihbarında bulunmuştur. Davalı iş sahibi, davacı yükleniciye ayıp ihbarında bulunmasına rağmen yüklenici tarafından gerekli müdahalenin yapılmaması üzerine dava dışı ... isimli şirkete gerekli onarım işlerinin yaptırıldığını iddia ederek bu onarım ve tamirat işlerine ilişkin 18.07.2014 tarihli teknik tespitlere ilişkin belge ile ... şirketi tarafından düzenlenmiş olan faturaları ibraz ettiği görülmektedir....

            ve müvekkilinin uğradığı kazanç kaybına dair fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000-TL. maddi tazminat ile iş makinesinin onarımının başka firmaya tekrar yaptırılması sebebiyle yine fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 5.000-TL. tamir bedelinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Davalı vekili her ne kadar davacının talebi bulunmaya bir konuda karar verildiğini iddia etmiş ise de yargılama aşamasında 25/12/2018 tarihli oturumda davacının bedelden indirim yönünde talepte bulunduğu ayrıca belirsiz alacak davası olarak açılan davada bilirkişice belirlenen miktar yönünden davacının talepte bulunduğu görülmüştür. Yargılama aşamasında yine davalı tarafa onarım yapılması yönünde süre verilmiş olmasına rağmen bu yönde davalını gereğini yerine getirmemesi nedeniyle mahkemenin toplanan deliller ve davacının beyanı kapsamında bilirkişice gizli ayıp olarak tespit edilen hususlar yönünden bedelden indirim yönünde hüküm tesis edilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır....

              bedelinden indirim kararı verilmesini talep ve dava etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu