Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesi gereğince yapılan incelemede; davaya konu araç üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı aracın gizli ayıplı olduğunun tespit edildiği ancak araçtaki ayıbın keşif tarihi itibariyle tamamen giderildiği ve ayıp sebebiyle araçta oluşan değer kaybının 5.000,00 TL mertebesinde olduğu belirtilmiş olması karşısında fatura bedeli ve yargılama aşamasında aracın sorunsuz olarak kullanılmaya devam edildiği göz önüne alındığında misli ile değişim kararının hakkaniyete uygun olmadığı, bu nedenlerle 6502 sayılı Yasa 11/3. Maddesi gereğince bedelde indirim kararı verilmesi gerekirken misli ile değişim kararı verilmesi sebebiyle kararın kaldırılması gereklidir....

Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.'' şeklinde düzenlenmiş olup, BAM kararı doğrultusunda yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporuna göre, değer kaybı ve onarım bedeli hesaplanmış olup, ilgili maddede geçen seçimlik haklardan dava her ne kadar öncelikle aracın misli ile değiştirilmesi talebinde bulunmuş ise de, anılan hükmün son fıkrası gereği, aracın değerindeki eksiklik satış bedeline yakın olmadığından aracın ayıpsız bir benzeriyle değişmesi talebinin reddine karar vermek gerekmiş olup, davacının değişim olmadığı takdirde bedel iadesine ilişkin talebi yönüyle yapılan değerlendirmede ise, her ne kadar bilirkişi raporunda aracın dava konusu ayıp nedeniyle uğradığı değer kaybı ve onarım bedeli hesap edilmiş ise de, yukarıda bahsi geçen kanun maddesinde değer kaybının hüküm altına alınmadığı ve ancak 3....

    Yargılama sırasında alınan 09.11.2016 tarihli ikinci ek raporda ise; ayıba bağlı hakların kullanılmasının teslim sırasında varlığı gereken bir ayıbın bulunması ve zamanında yapılmış ayıp ihbarı bulunmasına bağlı olduğu, 12.09.2014 tarihli ihtarnameden önce davacının ayıp ihbarında bulunduğunun dosyadan anlaşılamadığını, açık ayıplardan ve kontrole bağlı ayıplardan dolayı davalının sorumluluğuna gidilemeyeceği, ihtarnamenin ayıp ihbarı olarak kabul edilmesi halinde teknik tespitte yer alan temel fonksiyonlar açısından mevcut kullanıma engel bir problemi bulunmaması, onarım bedelinin toplam cihaz bedeline oranının düşük olması sebebiyle tümü ile iadesi için gerekli şartların oluşmadığı, değerlendirilmeleri çerçevesinde TBK 227/4 maddesindeki şartlar konusunda takdirin mahkemeye ait olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. GEREKÇE: Dava, satıma konu cihazın ayıplı olduğu iddiasıyla sözleşmeden dönülerek mal bedelinin tahsili talebine ilişkindir....

      Mahkemece, bu bilirkişi raporu esas alınarak ve 2.311,16 TL tutarındaki bir değer kaybı nedeni ile 6502 sayılı Yasanın 11.maddesinde düzenlenen sözleşmeden dönme ve malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi seçeneklerinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getireceği kanaatiyle 6502 sayılı Yasanın 11/1b maddesinde düzenlenen satılanın davacıda bırakılıp ayıp oranında indirim tutarının davacıya ödenmesi sureti ile taraflar arasındaki uyuşmazlığın giderilmesinin hakkaniyetli olacağı gerekçesiyle 2.311,16 TL tutarındaki ayıp oranında indirim bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....

        Davacı vekili; dava konusu aracın gizli ayıplı olarak davalı şirket tarafından davacıya satıldığını, davacının ailesi ile birlikte tatile çıktığı esnada yolda kaldığını iddia ederek 10.000,00 TL ayıp oranında indirim bedeli ile ayıp sebebiyle uğranılan 1.000,00 TL maddi tazminat ve 15.000,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Davacı tarafça ayıp nedeniyle seçimlik hakkı ayıp oranında bedelde indirim şeklinde kullanılmış ve ilk derece mahkemesince aldırılan 08/10/2021 tarihli rapor hükme esas alınarak dava neticelendirilmiş ise de; alınan rapor denetime elverişli olmadığı gibi rapordaki değerler aracın satım tarihindeki değerleri olmayıp güncel değerlerine ilişkin olduğundan hesaplama yöntemi de yanlıştır. Bu halde; ilk derece mahkemesince; satıma konu aracın marka model ve durumuna göre satım tarihindeki 100.264 km de olan araç bedeli ile 166395 km deki araç bedeli belirlenmek suretiyle nispi metod yöntemi ne göre satış bedel de indirim miktarı belirlenerek hüküm altına alınması gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin istinaf başvurularının kabulüne, 6100 Sayılı HMK'nın 353/1- a-6. maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        ; müvekkili tarafından davacı tarafa ayıp nedeniyle indirim faturası düzenlendiğini; bedelde indirim yapılmasının müvekkilin seçimlik hakkı olduğunu ve bu hakkın kullanılmasının herhangi bir gerekçe ile kısıtlanmasının hukuka aykırı olduğunu; tüm bu deliller birlikte değerlendirildiğinde davacının davasında haksız olduğunun ortaya çıktığını belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı TBK 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır....

          KARAR Davacı, internet sitesinde ilanlarını görerek davalı şirkete başvurduğunu, şirket ortağı olan diğer davalıdan 29.07.2008 tarihinde 275.000,00 TL bedelle daire satın aldığını, 2010 yılında taşındığı dairede çok önemsedeği ve ilanda yer verildiği halde ses yalıtımı olmadığını, ayrıca kullandıkça 1. sınıf olduğu söylenen armatürlerin küflenip aşındığını, davalılara 22.06.2010 tarihinde noter kanalıyla çektiği ihtarname ile ayıpların giderilmesini, olmadığı takdirde bedelde indirim yapılmasını talep ettiğini, ancak davalılarca cevap verilmediğini, yaptırmış olduğu tespit dosyasında alınan bilirkişi raporunda dairenin ayıpsız değerinin 300.000,00 TL, ayıplı değerinin 230.000,00 TL edeceğinin belirtildiğini ileri sürerek, evin ayıp oranında bedelinin düşülerek tarafına ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir....

            Bunlar sözleşmeden dönme, ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, ETBK'dan farklı olarak çeşit/parça borcu ayrımı yapılmaksızın satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini talep etme veya ilk olarak TKHK ile hukukumuza giren, 6098 sayılı TBK ile satış sözleşmeleri açısından da düzenlenen onarım hakkıdır. TBK m.227/2'de yer alan genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı, diğer seçimlik haklarına ilaveten alıcının kullanabileceği bir haktır."...

            İlk derece mahkemesince yapılan yargılama kapsamında alınan bilirkişi raporunda araç üzerinde onarım neticesinde boya işlemi görecek olan yedek parçalar ve onarım sonrasında ikinci el serbest piyasasında oluşacak olan değer kaybı hesabının nispi metod uygulandığında 19.000,00 TL olduğu, kaporta aksamı üzerinde harici bir etki olmadan boya verniklerinde soyulma ve deformasyonların olduğu, boya vernik soyulmalarının kullanım kaynaklı olmadığı, önceden tespiti mümkün olmadığından zaman içerisinde kullanım sırasında ortaya çıktığı ve ayıp teşkil ettiği, çıplak gözle tespiti mümkün olmayıp teknik inceleme ile tespiti mümkün olduğundan gizli ayıp niteliğinde olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiş; ek rapor ile de onarım bedelinin KDV dahil 7139.00 TL olduğu bildirilmiştir. 6100 sayılı Yasanın 355.maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere ve fakat kamu düzenine ilişkin hususlarda re'sen tekmil dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirilmekle, 6502 sayılı...

            UYAP Entegrasyonu