Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öte yandan davacının dava öncesinde keşide ettiği ihtarnamede motor değişimi, aracın misliyle değişimi, olmazsa sözleşmeden dönme seçimlik hakları kullanılmış olup, işbu davada ise misliyle değişim veya sözleşmeden dönme talep edilmiş, mahkemece ise TBK'nın 227/son maddesi hükmüne uygun olarak sözleşmeden dönme yönünde hüküm kurulmuştur. Bu durumda davacının dava öncesinde seçimlik hakkını kullandığı, artık farklı bir seçimlik hak kullanamayacağından söz etme olanağı yoktur. Davalı vekili tarafından Sakarya 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/42 D.İş sayılı delil tespiti dosyasında alınan bilirkişi raporu ile işbu yargılama sırasında alınan rapor arasında çelişki bulunduğu, çelişki giderilmeden karar verildiği ileri sürülmüştür. Oysa dosyaya sunulmamış olsa da, delil tespitinin işbu dava tarihinden sonra yaptırıldığı anlaşılmaktadır....

    Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; işbu davada zamanaşımı süresinin dolduğunu, dava konusu araçta gizli ayıp bulunmadığını, gizlenen ayıbın da söz konusu olmadığını, müvekkili davalının bu yönde bir gizleme eylemi ve aldatma kastının kesinlikle bulunmadığını, bir an için araçta gizli ayıp olduğu kabul edilse dahi, aracın tesliminden itibaren işlemeye başlayan iki yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, davada değer kaybına hükmedildiğini, Tüketici Hukuku uyarınca sözleşmeden dönme ile araç fatura bedel iadesi ile değer kaybına ilişkin taleplerin yalnızca sözleşmenin tarafı olan satıcıya karşı ileri sürülebileceğini, bu nedenle müvekkili davalıya değer kaybı yönünden husumet yöneltilemeyeceğini, davanın bu nedenle de reddi gerektiğini, dava konusu araçta ayıp olarak nitelendirilebilecek maddi bir hasar ya da eksikliğin söz konusu olmadığı gibi, dava konusu araçta üretimden kaynaklanan bir ayıbın da bulunmadığını, dava konusu aracın halihazırda davacı tarafça kullanılmakta...

    İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tüketicinin satıcıya karşı açmış olduğu ayıplı maldan kaynaklanan sözleşmenin feshi ve bedel iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında yapılan sözleşme tarihinin 11/01/2018 tarihi olduğu dikkate alındığında uygulanacak olan yasanın 6502 sayılı TKHK olduğu ihtilafsızdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık malın ayıplı olup olmadığı, ayıbın üretim hatasından veya kullanım hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, davacının 6502 saylı TKHK 11. maddesi uyarınca seçimlik haklarını kullanma hakkı olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır. 6502 sayılı yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....

    Satıcı, Tüketiciyi bu haklardan herhangi birini kullanmaya zorlayamaz. dava konusu olayda davacı tercih hakkını sözleşmeden dönerek bedel iadesi yönünde kullanmış olup, satın alınan koltuklardaki ayıpların davacının kullanımından kaynaklanmayıp fabrika çıkışlı imalat hatası olduğu anlaşıldığına göre mahkemece davacının talebi doğrultusunda, davanın bedel iadesi yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 14.7.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davacı iş sahibinin sözleşmeden dönmesi üzerine ödediği bedelin iadesine ilişkin yapılan yargılamada ... ATM 2021/... Esas sayılı dosyasında davalı yüklenicinin süresinde işi teslim etmemesi sebebiyle temerrüde düştüğü ve davacı iş sahibinin sözleşmeden dönerek ödediği bedelin iadesini talep edebileceği kabul edilmiştir. Davalı taraf 2 günlük ayıp bildirim süresinin geçtiğini öne sürse de; TTK md. 23’ün satış sözleşmelerine ilişkin olması, davalının yükümlendiği tüm işi bitirip teslim etmeden edimini tam olarak ifa etmiş sayılamayacağı ve davacı iş sahibinin temerrüt hükümlerine başvurduğu gözetildiğinde, davalının ayıp bildirimi hususundaki itirazı yerinde değildir. Davalının teslim tarihinde işi teslim etmemesi ve yapılan ihtarın sonuçsuz kalması sebebiyle temerrüde düştüğü mahkememizce de kabul edilmiştir. Bu doğrultuda davacının TBK’nın “Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler....

        Mahkemece, davacıların en geç satın alındığı tarihten 15 gün sonra olumsuzluklardan haberdar oldukları, bu tarihten itibaren 30 günlük süre içinde ayıp ihbarında bulunmadıkları, bu nedenle hizmeti sunulan şekli ile kabul ettikleri ve sözleşmeyi benimsedikleri, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, davalının aralarında düzenlenen sözleşme uyarınca taahhütlerini yerine getirmediğini, sunulan hizmetin ayıplı olduğunu ileri sürerek sözleşmenin iptali ve ödedikleri bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmışlardır. Mahkemece davacıların ayıptan haberdar oldukları tarihten itibaren 30 günlük sürede ayıp ihbarında bulunmamak suretiyle hizmeti sunulan şekli ile kabul ettikleri ve sözleşmeyi benimsedikleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

          Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür... ” şeklindeki düzenlemeye göre, tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ancak kanun tarafından korunan sözleşme taraflarından tüketicinin yanında, kurulacak hükmün sözleşmenin diğer tarafı olan satıcı için de orantısız güçlükleri de beraberinde getirmemesi gerekir. Aayıbın öneminin aracın kullanımına ve beklenen faydaya bir etkisinin olmaması, aracın ayıplı ve ayıpsız değeri arasındaki farkın araç bedeli nazara alındığında azlığı yani karşılıklı menfaatler dengesi ile hukukun temel prensibi olan hakkaniyet kuralları değerlendirilerek ayıp nedeni ile bedel indirimi veya tüketicinin diğer seçimlik haklarını kullanıp kullanmayacağının tesbit edilmesi zorunludur....

            Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/294 E., 2019/77 K. sayılı ve 14.03.2019 tarihli kararının bozulması ve kaldırılması ile yukarıda açıklanan istinaf sebeplerine göre istinaf incelemesi sonucunda yeni bir karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Tüketiciyi Koruma Kanunudan Kaynaklanan gizli ayıp iddiasına dayalı olarak aracın ayıpsız misli ile değişimi olmadığı takdirde bedel iadesi, ayıp oranında bedelde indirim talebine yöneliktir. İlk derece mahkemesince, davacı tarafından sözleşmeden dönme hakkı kullanılarak dava konusu aracın iadesi ve ödediği paranın iadesi seçimlik hakkını talep edilmişse de ayıp oranında (5.886,50....

            Ancak-----mevcut bilirkişi raporları incelendiğinde davacının bedel iadesi talebinin değerlendirilmediği, ürünlerin kullanılmış olması ve yenileri ile de değiştirilmiş bulunması karşısında bedel tenzili hususunda hiçbir hesaplama yapılmadığı ve bu hususta ek rapor taleplerinin mahkemece yerine getirilmediği de anlaşılmaktadır....

              İSTİNAF SEBEPLERİ I-)Davacı vekili; müvekkilinin sözleşmeden dönme isteğinin açık olduğunu, mahkemece hatalı ve eksik bir değerlendirme yapıldığını, dava konusu aracın gizli ayıplı olduğunu 6098 sayılı TBK 227 maddesine göre kabul edip, aracın tamir için ödenen 60,763.31 TL’ nin davacına iadesine karar verirken, yukarıda açıklanan çelişkili gerekçesi ile aslında apaçık olarak dava dilekçesinde belirtilen aracın iadesi istemini görmemesi kararın kaldırılmasını gerektireceğini, dava konusu aracın iadesi için tüm şartların hukuken var olduğu ve istemin açıklığı gözetilerek dava konusu aracın davalılara iadesi gerektiğini, aracın gizli ayıplı ve üretim imalat hatasından kaynaklı olarak sürekli şekilde motor arızası verdiği dava devam ederken dahi motor arızası verdiğini, mahkemece tacirler arasında satıma dayalı ayıp nedeniyle aracın iadesi yönündeki istemin ayrıca hakkaniyet gerekçesi ile reddilmesinin de açık bir hakkanayite aykırılık oluşturduğu, araç için garanti süresi içerisinde ödenen...

                UYAP Entegrasyonu