Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılarca temyiz edilmiştir. 1-Mahkemenin davalıların temyiz dilekçesinin süreden reddine ilişkin 28.3.2014 tarihli ek kararının süresinde temyiz edilmesi üzerine yapılan incelemede, 8.3.2013 tarihli dilekçe ile vekillikten istifa ettiğini mahkemeye bildiren davalılar vekiline yapılan tebligatın usulsüz olduğu, davalı asillere 21.2.2014 ve 19.2.2014 tarihlerinde gerekçeli kararın yeniden tebliğ edildiği ve yasal süre içerisinde yeni vekillerince kararın temyiz edildiği anlaşılmakla, sonradan kararın yeniden tebliğ edilmesinin davalılara yeniden temyiz süresi tanımayacağı gerekçesine dayalı temyizin reddine ilişkin ek kararının kaldırılması gerekmiş, bu suretle işin esasının incelenmesine geçilmiştir. 2-Dava, ayıp iddiasına dayalı sözleşmenin feshi ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Davalıların 1/2 hissedar olduklar... Lodumu Mahallesindeki taşınmaz 2.9.2009 tarihinde 370.000,00 TL bedelle satın alınmıştır....

    in gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalılardan satın aldığı evin imar planının idari yargı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle yıkım kararı alındığını ileri sürerek bu suretle ayıplı olan taşınmazın satış sözleşmesinin feshi, tapu kaydının davalılar adına tescili ve satış bedeli 370.000,00 TL nin satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ayıp iddiasına dayalı sözleşmenin feshi ve bedel iadesi istemine ilişkindir....

      su deposunun taşması nedeniyle uğranılan zararların tespiti, sözleşmenin ihlali nedeniyle meydana gelmiş ve gelecek tüm maddi ve manevi zarar ziyanın tespiti ile tespit edilecek ve iadesi ve tazmini gereken tüm alacak miktarlarının ödenmesi gereken tarihten itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ayrıca Menderes 2....

        Ancak kanun tarafından korunan sözleşme taraflarından tüketicinin yanında, kurulacak hükmün sözleşmenin diğer tarafı olan satıcı için de orantısız güçlükleri de beraberinde getirmemesi gerekir. Ayıbın öneminin aracın kullanımına ve beklenen faydaya bir etkisinin olmaması, aracın ayıplı ve ayıpsız değeri arasındaki farkın araç bedeli nazara alındığında azlığı yani karşılıklı menfaatler dengesi ile hukukun temel prensibi olan hakkaniyet kuralları değerlendirilerek ayıp nedeni ile bedel indirimi veya tüketicinin diğer seçimlik haklarını kullanıp kullanmayacağının tesbit edilmesi zorunludur. Somut olay, yukarıda belirtilen ilke ve kurallar ışığında aracın bagaj kapağında 1500 TL değerindeki boyama işlemi değerlendirildiğinde ayıp nedeni ile bedel indirimine karar verilmesi gerektiği kabul edilmelidir....

          Davacı dava dilekçesinde ayıplı malların satıcıya iadesi ile ödediği bedelin istirdadını istemiştir. Bu durumda davacının açıkça sözleşmeden döndüğü ve sözleşmenin feshini talep ettiği kuşkusuzdur. 4077 sayılı yasanın 4.maddesine göre tüketici, ayıplı mal teslimi halinde bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Her ne kadar yasada “ Tüketicinin sözleşmeyi sona erdirmesi, durumun gereği olarak haklı görülemiyorsa, bedelden indirim ile yetinilir.” Hükmü mevcut ise de somut olayda dava konusu edilen satıma konu eşya mobilya olup her zaman göz önünde bulunan ve umulan faydadan ziyade estetik amaçlı olarak kullanılması hedeflenen bir mal olduğundan tüketicinin ayıplı eşyanın görüntüsüne katlanmasını beklemek doğru değildir....

            Dava, ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Davacı dava dilekçesi ile davalıdan satın aldığı koltuk takımının ayıplı çıktığı gerekçesiyle misli ile değişim, olmadığı takdirde sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep etmiş ıslah dilekçesi ile de, misliyle değişim talebinden vazgeçerek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemiştir. Davalı vekili ise; ayıp iddialarının doğru olmadığını, ayıp olduğu kabul edilse dahi sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin orantısız güçlük doğuracağını, iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. 6502 sayılı Yasa'nın "Tüketicinin seçimlik hakları" başlıklı 11. maddesinde ayıp nedeniyle tüketicinin seçimlik hakları tek tek sayılmıştır....

            Dava dilekçesinde, ayıplı araçtan kaynaklı sözleşmenin feshi, bedelin iadesi, verilen senetlerin iptali, ödenen ekspertiz bedelinin iadesi ve ayıptan kaynaklı duyulan manevi üzüntü nedeniyle manevi tazminat talep edildiği anlaşılmıştır. Mahkemece kurulan hükümde sözleşme sebebiyle kısmen yapılan ödemenin iadesine karar verildiği, fazlaya ilişkin istemin ise reddedildiği belirtilmesine rağmen dava dilekçesinde talep edilen sözleşmenin feshi ve senetlere yönelik herhangi bir hüküm ve gerekçe tesis edilmediği anlaşılmıştır. Bu nedenle de davanın ret ve kabul oranlarının belirlenmesi ve denetlenmesinin mümkün olmadığı görülmüştür. Mahkemece yapılmasına gereken, hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü kapsamında, dava dilekçesindeki tüm taleplerin davacı tarafa açıkça sorulması ve açıklatılan talepler hakkında dosyadaki tüm delillerin değerlendirilip gerekçelendirilerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekmektedir....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/10/2020 NUMARASI : 2019/18 ESAS - 2020/305 KARAR DAVA KONUSU : SATIŞA KONU ARACIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN SÖZLEŞMENİN FESHİ, BEDEL İADESİ VE YAPILAN ONARIM MASRAFLARININ TAHSİLİ TALEBİ KARAR : Antalya 12....

            Somut olayda aracın 2012 yılında satışının yapıldığı, dava tarihine kadar yaklaşık 1 yıl 5 ay boyunca kullanıldığı dikkate alındığında sözleşmenin feshi ve aracın bedeline hükmedilmesinin TMK 2. maddesindeki hakkaniyet ilkesine aykırı olacağı açıktır. Bu durumda araçta oluşacak zararı telafi etmek için bedel indiriminin değerlendirilmesi gerekir. Dairemizin kural olarak uygulaması nispi metod yöntemi ile değer kaybının belirlenmesidir. Bu metoda göre zararın tazmini için, ayıplı değer ile ayıpsız değer arasındaki farka hükmetmek gerekir. Hal böyle olunca çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, işin esasının incelenerek, indirilecek miktar yönünden nispi metot uygulanmak suretiyle ek rapor alınarak bedel indirimi talebinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

              gereği ispat yükünün de davalı satıcıda olmasına, davacı tüketicinin TKHK'nın 11/1- a maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince sözleşmenin feshi niteliğinde bedel iadesine karar verilmesinde istinaf edenin tarafı ve istinaf nedenleriyle sınırlı olmak üzere yapılan değerlendirme de bir isabetsizlik bulunmamıştır....

              UYAP Entegrasyonu