- K A R A R - Dava, ayıplı mal satımı nedeniyle sözleşmenin feshi ve ödenilen satış bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Davalı taraf vekilleri, ayıp ihbarının süresi içinde yapılmadığını, davacının basiretli tacir gibi davranmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalıların daha uzun süre için ayıba kefalet vermedikleri gerekçesiyle hak düşümü süreci geçtikten sonra açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 02.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Her iki düzenlemede esas olarak kullanılan seçimlik hakkın ortaya çıkaracağı sonucun karşı taraf için orantısızlık yaratması ve durumun bunu haklı göstermemesi gibi özünde Türk Hukuk sisteminin temelini oluşturan hakkaniyet ilkesine dayanmakta olup; somut olayın yapısı ve bu ilkenin uygulanırlığı noktasında takdir hakkını da hakime yüklemiştir. Bu açıklamalar ışığında somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi incelemesinde, araçtaki ayıbın 2.800,00.-TL değer kaybına yol açacağı bildirilmiştir. Hal böyle olunca mahkemece, davacının seçimlik haklarından bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK'nın 2. ve TBK'nın 227/3. maddeleri uyarınca hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olacağından, araçtaki ayıp nedeniyle seçimlik hakkından bedel indirim uygulanmasının uygun olacağı değerlendirilerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, yazılı şekilde bedel iadesine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Mahkemece; davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (kapatılan) 13.Hukuk Dairesinin 04.10.2011 günlü 2011/6897 Esas 2011/13863 Karar sayılı ilamıyla “...1-Dava 4077 Sayılı Kanunun 4.maddesine göre açılan sözleşmenin feshi ile aracın değiştirilerek yerine yenisinin verilmesi ve bedelinin tahsili talebine ilişkin olup,davacı söz konusu aracın müteaddit defalar arızalandığını ve davalıya ait servise başvurduğunu belirtmiştir. Her ne kadar mahkemece,ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı ve buna ilişkin ara kararınınyerine getirilmediği gerekçesiyle dava reddedilmiş ise de;davacının davalıya ait servise başvurusu ayıp ihbarı mahiyetinde olup, ayrıca ayıp ihbarında bulunma zorunluluğu yoktur. Bu husus,mahkemece ilgili servislere yazılan yazılarla doğrulanmıştır. Kaldı ki,dosyaya ibraz edilen servis kayıtlarından da bu husus anlaşılmaktadır. Böyle olunca; davacıya verilen kesin süre ayıp ihbarı yönünden sonuca etkili değildir....
Mahkemece; davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (kapatılan) 13.Hukuk Dairesinin 04.10.2011 günlü 2011/6897 Esas 2011/13863 Karar sayılı ilamıyla “...1-Dava 4077 Sayılı Kanunun 4.maddesine göre açılan sözleşmenin feshi ile aracın değiştirilerek yerine yenisinin verilmesi ve bedelinin tahsili talebine ilişkin olup,davacı söz konusu aracın müteaddit defalar arızalandığını ve davalıya ait servise başvurduğunu belirtmiştir. Her ne kadar mahkemece,ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı ve buna ilişkin ara kararınınyerine getirilmediği gerekçesiyle dava reddedilmiş ise de;davacının davalıya ait servise başvurusu ayıp ihbarı mahiyetinde olup, ayrıca ayıp ihbarında bulunma zorunluluğu yoktur. Bu husus,mahkemece ilgili servislere yazılan yazılarla doğrulanmıştır. Kaldı ki,dosyaya ibraz edilen servis kayıtlarından da bu husus anlaşılmaktadır. Böyle olunca; davacıya verilen kesin süre ayıp ihbarı yönünden sonuca etkili değildir....
Yönünden davanın husumet nedeniyle REDDİNE, 2-Davalı ......... yönünden davanın bedel iadesi yönünden KABULÜ İLE, Dava konusu ....... plaka ve ......... şase numaralı aracın satışına ilişkin 30/04/2018 tarihli sözleşmenin feshi ile sözleşme bedeli olan 400.000,00TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Hükmedilen bedelin aracın davalıya iadesi koşuluyla verilmesine, 3-Davacı tarafın talep etmiş olduğu maddi zararın ispatlanamaması nedeniyle REDDİNE, 4-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 27.324,00-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 59,30-TL peşin harç ve 6.831,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile 20.433,70 TL harcın davalı .........'...
Noterliği’nin 02759 yevmiye 31.01.2013 tarihli işlemiyle aracı 25.300,00 TL bedelle satın aldığını, ancak aracın tramer kayıtlarının incelenmesinde pert olduğunun, mevcut haliyle kasko sigortası yapılmasının mümkün olmadığının bildirildiğini, gizli ve kabulü mümkün olmayan bu ayıbı yeni öğrenmesi nedeniyle sözleşmeden caydığını ihtarname ile davalıya bildirdiğini, bu nedenle zarar veren davalı davranışı karşısında sözleşmenin feshi ve ödenen 25.300,00 TL ve 185,71 TL noter masrafının iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....
Davacı taraf sözleşmenin 18.maddesi kapsamında üretim ve imalattan kaynaklı ayıp nedeniyle tüketiciye ödediği bedelin davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı taraf ise aynı sözleşmenin 6.maddesi nedeniyle davacının ayıplı mala ilişkin olarak tüketicilere ödeyeceği bedellerden sorumlu olmayacağını beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Mamak İlçe Tüketici Hakem Heyeti kararı incelendiğinde, dava dışı tüketiciye satılan ürünün garanti süresi içerisinde birden çok kez servise gitmiş olması sebebi ile seçimlik hak kullanılarak bedel iadesi talep edildiğinden talebin kabulüne, ürün bedelinin davacı şirket tarafından tüketiciye ödenmesine karar verildiği görülmüştür. Bila tarihli sözleşmenin 6.maddesinin son cümlesi, "......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali ve bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan mesken olduğu düşüncesi ile satın aldığı dairenin vasfının tapuda büro olarak göründüğünü, bu durumun düzeltilmesi için davalının taahhütte bulunduğunu ancak tapuda cins tahsisini yaptırmadığını, bu durumun hukuki ayıp niteliğinde olduğunu ileri sürerek sözleşmenin feshi ile davalıya ödemiş olduğu bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının tapudaki bu durumu bilerek taşınmazı satın aldığını, davacıya başka daire verilmesi için teklifte bulunulduğunu ancak kabul etmediğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur....
Davalı davanın reddini dilemiş, mahkemece ayıbın giderim bedeli olan 16.826,20 TL’den 3.750,00 TL teminat bedelinin mahsubuyla bakiye bedel üzerinden dava kabul edilmiştir. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme sonucu alınan bilirkişi raporunda eserin ayıplı olduğu belirlenerek ayıbın giderim bedeli hüküm altına alınmış ve kamera sisteminin davalı yüklenicilere iadesine karar verilmiştir. Oysa davacı yan sözleşmenin feshini istememiş, sadece ayıpların giderim bedelinin davalılardan tahsilini talep etmiştir. Bu istem sözleşmenin kurulduğu tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 475. maddesinde düzenlenen ayıp nedeniyle uğranılan zararlar ve ayıbın giderilme bedeline ilişkindir. Sözleşmeden dönme yönünde bir irade bulunmamaktadır. Mahkemenin işin ayıplı olduğu ve ayıbın giderim bedelinin hüküm altına alınması gerektiğine yönelik karar davalılar tarafından temyiz edilmemiştir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davacı-k.davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, bakiye iş bedelinin tahsili, karşı dava ise ayıplı imalât nedeniyle sözleşmenin feshi ve ayıplı malın yükleniciye iadesi istemleriyle açılmış, mahkemece davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiş, karar davacı ve karşı davanın davalısı yüklenici şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir....