Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, anılan bilirkişi raporunda üründe ayıp tespit edilmemesi nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir. Her ne kadar bilirkişi tarafından yapılan incelemede üründe herhangi bir ayıp tespit edilmese de davacı tarafından ibraz edilen dava dışı şirketin 22.1.2014 tarihli sevk irsaliyesinin üzerinde davalının kaşesi bulunmakta ve ürünün ayıplı olduğunun kayda geçtiği görülmüştür. O halde mahkemece ibraz edilen bu belge de değerlendirilerek gerekli görülürse bilirkişiden ek rapor alınarak davalının ayıp olduğuna dair kaydı ile rapor arasındaki çelişki değerlendirilip hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın BOZULMASINA, 25.3.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirme ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da hemen satıcıya bildirmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. O halde, gizli ayıpların, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra derhal (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama (vasat) bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması, gerekmektedir. Borçlar Kanunu’nun 198. maddesinde(6098 Sayılı B.K.’nun 223. maddesi) öngörülen süre içinde ihbar edilmeyen ayıplar için dava açılamaz....

      "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı-k.davacı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, ayıp nedeniyle sözleşmenin feshi, ödenen bedelin iadesi, birleşen dava ise iş bedelinin ödenmeyen kısmının tahsili için başlatılan icra takibinin iş sahibinin itirazı üzerine durması nedeniyle itirazın iptâli ve icra takibinin devamı istemleriyle açılmış, mahkemece asıl dosyanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş, karar davalı ve birleşen davanın davacısı yüklenici vekili tarafından temyiz edilmiştir. Bilirkişiler tarafından düzenlenen 30.01.2006 günlü rapor dayanak yapılarak asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir....

        Madde 275,284) Bu sebeplerle, öncelikle uyuşmazlık konusu işi bilir uzman bilirkişi aracılığıyla, yerinde keşif yapılmak suretiyle, “ayıbın derecesinin saptanması ve az yukarıda açıklanan yasal haklardan hangisini davacının kullanabileceğinin belirlenmesi ve davacının kullanması gereken hakkına göre ayıpla ilgili davacının talebinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Buna göre, yapılan işin kabul edilemeyecek derecede ayıplı olması durumunda yanlar arasındaki sözleşmenin feshi ile davacının, iş bedeli olarak ödediğini yasal delillerde kanıtladığı iş bedeli tutarının yükleniciden tahsiline ve yapılanın yükleniciye iadesine, sözleşmenin feshi gerekmiyorsa; iş sahibinin kullanabileceği diğer haklarının mahkemece takdiriyle varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Borçlar Kanununun 97. maddesi gözetilmeden yazılı şekilde ayıpların davalı tarafından giderilmesine mahkemece karar verilmesi de kabul şekli bakımından doğru değildir. Açıklanan sebeplerle karar bozulmalıdır....

          Bilirkişi ek raporunda yukarıda bahsedilen ayıpların üretimden kaynaklı ayıp olmadığı aracın gelmiş olduğu km ve kullanım süresine bağlı olarak metal yorgunluğundan bahse konu tesisattaki arızaların ve zamanla kabloların ve soketlerin kimyasal madde temaslı titreşim ve metalik darbe gibi nedenlerle bozulması sonucu kısa devreye sebep olması veya soketlerde su nem kimyasal madde teması gibi nedenlerle oluşan oksitlenme yahut toz, titreşim ve mekanik darbe sonucu temassızlık nedeniyle oluşabileceği aracın yaklaşık 300.000 km'de olması nedeniyle arızaların kilometresine bağlı olarak oluşabileceği belirlenmiştir. Bu arızalar üretimden kaynaklı ayıp niteliğinde olmadığından arızaların giderilmesi için ödenen bedelin iadesi arızanın garanti süresi içeresinde meydana gelip gelmemesine bağlı olacaktır. Bu arızalar aracın garanti süresinden sonra meydana gelmiştir. Arızalar ayıp kaynaklı olmadığı da anlaşılmakla arızaların giderilmesi için ödenen bedelin iadesi de mümkün değildir....

            Bilirkişi raporunda; davacının satın almış olduğu fırın ve çamaşır makinesi için ücretsiz onarım hakkını kullandığı, bu eşyalardaki arızaların ... kapsamında servis tarafından giderildiği, buzdolabının ise “sol yan yüzünde arkasından yaklaşık 20 cm mesafede ve tabanından yaklaşık 50 cm mesafede bir darbe izinin olduğu”, bu nedenle buzdolabının ayıplı mal kapsamına girdiği ve davacının bedel iadesi talebinin uygun olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi raporunda açıklanan şekline göre buzdolabında bulunan darbe izi, açık ayıptır. 4077 sayılı Kanunun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....

              SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu iş makinasında hukuken “ayıp” olarak nitelendirilecek herhangi bir sorun mevcut olmadığını, imalatçı/ üretici müvekkili şirketin sorumluluğuna gidilmesi mümkün olmadığını, davaya konu iş makinasında hâlihazırda üretimden kaynaklı ayıp olarak nitelendirilebilecek hiçbir ayıp, kusur ve eksik mevcut olmadığını, servis kontrolünden geçen davaya konu iş makinasını faal ve eksiksiz olarak davacı şirkete teslim edildiğini ve davacı tarafça onarım hakkı kullanıldığını, iş makinası üzerinde ve davacının iddia ettiği değişen parçalar üzerinde gizli ayıp bulunup bulunmadığı hususunda yeterli kanaat oluşması için iddiaya konu hususların tam ve somut biçimde teknik ve bilimin gereklerine uygun şekilde belirlenmesi zorunlu olduğunu, keşif esnasında herhangi bir eksiklik yahut ayıp bulunsa dahi, bu eksiklik veya ayıbın daha önce dava dışı şahıs veya kurumlar tarafından verilen servis hizmetinin ayıplı olmasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı...

                Taraflar arasında düzenlenen sözleşme, düzenlendiği ve davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğindedir. Uyuşmazlığın, eser sözleşmesi hükümlerine göre değerlendirilip çözülmesi gerekli ve zorunludur. Davacı iş sahibi davalı yüklenici tarafından yapılan imalâtın ayıplı olduğundan bahisle ödediği bedel olan 20.000,00 TL'nin iadesi ile hatalı imalâtın kaldırılması bedeli olarak 100,00 TL ve bu işin yapılmamasından kaynaklanan zarar bedeli olarak 100,00 TL talepte bulunmuştur. Bu hali ile davacı tarafın davada üç ayrı talebi bulunmaktadır. Ayıp, imâl edilen bir eserde veya malda, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca ve dürüstlük kurallarına göre bulunması gereken vasıfların bulunmaması, bulunmaması gereken vasıfların ise bulunmasıdır....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, ayıplı ifa nedeniyle sözleşmenin feshi, ödenen iş bedelinin iadesi ile ayıplı ifa nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi istemine ilişkindir....

                    Davacının tüm dosya kapsamında sunulan belgelerden ve mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporlarından ve bozma sonrası heyetten alınan rapordan da anlaşılacağı üzere; Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinin haksız feshi sonucu uğranılan kâr kaybı, müspet ve menfi zararın tazmini ile imalat bedelinin tahsili, karşı dava ise ayıplı eser nedeniyle uğranılan zarar ve gecikme tazminatının tahsili istemidir.Davacı vekili, dava dilekçesinde eser sözleşmesine dayanarak sözleşmenin feshi nedeniyle imalat bedeli, menfi ve müspet zarar talebinde bulunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu