İddia, Savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava; ayıplı ürün nedeniyle bedel iadesi talebine ilişkin itirazın iptali davasıdır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup taraflarca ayrı ayrı istinaf yoluna başvurulmuştur. Bakırköy 3. İcra Müdürlüğü'nün 28/20228 Esas sayılı takip dosyasının dosyamız arasına alınarak incelenmesinde; alacaklının Ege Mobilya T6 T4 borçlunun T1 olduğu, 4.800,00TL asıl alacak ve 607,76TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.4047,76 TL bedel üzerinden 13.000,00 TL miktarlı senede mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı davalıların süresinde takibe itiraz ettiği, takibin durduğu ve itirazın iptali davasının da hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını bu nedenle hukuki yarar yokluğundan usulden reddi gerektiğini, davacının makinenin arıza ve aksaklık sebebiyle ----- servis gördüğüne ve bu sebeple ayıplı bulunduğuna ilişkin iddiasının gerçeği yansıtmadığını, maddi gerçeklerin çarpıtılarak sunulduğunu, davacı tarafın davaya konu ---- gizli ayıp bulunduğuna ilişkin iddiasınının kabul edilemez olduğunu belirterek davanın öncelikle görev, hukuki yarar yokluğu yönünden reddine, aksi halde esastan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir. İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, satıcının ağır kusurlu olması nedeniyle satım akdinin feshi ile satım edelinin aynen iadesi talepli, olmadığı takdirde ayıpsız misli ile değiştirilmesi taleplidir. Davacının talebi açıklatılmış, ---- iadesini isteği anlaşılmış, eksik harç tamamlatılmıştır....
Noterliği'nin 08/08/2017 tarih 6169 yevmiye nolu davalıdan fatura üzerindeki bedeli iadesi ve sözleşmenin feshi istemini içerir ihtarname gönderdiğini, talebe olumlu cevap verilmediğini belirterek, 24/07/2017 tarihli satış sözleşmesinin iptali ile ayıplı malın satım bedeli olan 3.698,99 TL ve satım tarihi olan 24/07/2017 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
A.Ş. vekili, dava konusu aracın bedelinin fatura ile belirli olduğunu ve davacı yanca sözleşmenin feshi talep edildiğinden eksik harcın ikmal edilmesi gerektiğini, müvekkiline süresinde yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmadığını, dava konusu araçta üretim hatasından kaynaklanan herhangi bir ayıp bulunmadığını, davacı yanca araç halen kullanıldığından faiz talebinin yerinde olmadığını, ayrıca aracın iadesine karar verilecekse, aracın davacının elinde bulunduğu sırada araçta meydana gelen değer eksilmesinin de mahsup edilmesi gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Davalı ... Tic. A.Ş. vekili, davacının ayıba yönelik iddialarının maddi gerçeğe aykırı, soyut ve subjektif nitelikte olduğunu, davacı yanca süresinde yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmadığını, ayıbın varlığı kabul edilse dahi davacının parça değişimini kabul edip bedel indirimi hakkını saklı tutması nedeniyle diğer seçimlik haklarından vazgeçtiğini belirterek davanın reddini istemiştir....
Bu durumda davacı iş sahibi verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri isteyebilir ancak istenen cezai şart ifaya ekli ceza koşulu olduğundan ve sözleşmede de aksi öngörülmediğinden sözleşmenin geçmişe etkili feshi halinde istenemez. Sözleşmenin feshi nedeniyle uğranıldığı belirtilen zararın tazmini ise sözleşmenin haklı nedenle feshedilmiş olması ve diğer koşulların da varlığı halinde talep edilebilir. Buna göre mahkemece sözleşmenin geçmişe etkili feshedildiğinin kabulü ile inceleme ve araştırma yapılması gerekirken hatalı değerlendirme ile gerekmediği halde ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı gerekçesi ile red kararı verilmesi hatalı olmuştur....
sözleşmenin feshi, akreditifin bedelsiz kaldığının tespitine ve akreditifin iptali istemine ilişkindir....
Davalı T4 vekili cevap dilekçesinde özetle, husumet itirazlarının bulunduğunu, müvekkilinin sözleşmeye aykırı davranmadığını, davacı adına tescilinin yapıldığını, taşınmaz tesliminde gecikmenin OHAL nedeniyle yaşandığından kusurunun olmadığını, davanın hukuki dayanağının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalıların birleşen davaya cevaplarında seçimlik hakkın kullanıldığını, davanın derdestlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde 10/06/2021 tarihli kararla; "(...) Somut olayda, davacı, dava konusu taşınmazın ayıplı olduğu iddiasına dayalı seçimlik hakkını ayıp oranında bedel indirimi yönünde kullanmış, davacı vekilinin 16/12/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile ayıp oranında bedel indirimi talebini satış bedelinin iadesi olarak ıslah etmesinin 6502 Sayılı Kanun'un 11....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 13/11/2019 NUMARASI : 2016/2165 ESAS-2019/605 KARAR DAVA KONUSU : SÖZLEŞMENİN FESHİ-BEDEL İADESİ KARAR : Antalya 3. Tüketici Mahkemesinin 2016/2165 Esas, 2019/605 Karar sayılı ve 13/11/2019 tarihli kararı aleyhine davacı vekili ve katılma yoluyla istinafa başvuran davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla; yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle; davacının Rusya vatandaşı olup, davalı şirketin imal edip sattığı Hurma Mah.7895 ada 8 parsel E blok 1....
Yukarıda açıklanan maddelere göre davacının aracını 02/12/2015 tarihinde satın aldığı, motorda meydana gelen yağ eksiltme arızasının gizli ayıp niteliğinde, kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı, üretim hatasının bulunduğu, aracın kullanılmasına engel olup, tüketicinin makul olarak beklediği faydayı azalttığı, arızanın onarımının mümkün olduğu, ayıp bedelinin bilirkişi raporunda tespit edildiği ve ayıp bedelinden davalı tarafın sorumluluğunun bulunduğu, mahkemece takdiren tüketicinin ayıp oranında bedel indirimi hakkını uygun görerek bu bedele hükmetmiş olması, tüketicinin yasadan kaynaklı seçimlik hakkını kullanması nedeniyle vekalet ücretine ilişkin istinaf talepleri yerinde görülmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere; 1- İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1- b(1) maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken istinaf karar harcı olan 1.092,96- TL....
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, yapılan keşif sırasında araçta bir arıza bulunmadığı saptanmış olmasına rağmen, geçmişteki arıza kayıtlarına göre değişimin, sözleşmenin feshinin uygun olacağı sonucuna varılmıştır. ... bu rapor kendi içinde çelişkilidir. Bu sebeple ek rapor alınmadan bu raporun hükme esas alınması isabetsizdir. Mahkemece yapılması gereken ..., araçta tespit edilen arızanın onarımının mümkün olup olmadığını, başka bir deyişle durumun sözleşmenin feshini haklı kılıp kılmadığını, ayıp nedeni ile nisbi bir bedel indiriminin gerekli olup olmadığını, bu indirim bedelinin miktarının sözleşmenin feshini haklı kılacak nitelikte bulunup bulunmadığını belirleyen gerekçeli, Yargıtay denetimine elverişli bir bilirkişi ya da bilirkişi kurulu raporu alınarak sonucuna göre hüküm kurmaktan ibaret olmalıdır. Bu husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....