WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti ile Hyundai Assan A.Ş araçta ayıp olmadığını, ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, bedel iadesi şartlarının oluşmadığını savunmuşlar, diğer davalı ise davacıya kullandırılan kredinin bağlı kredi olmadığını savunarak, davanını reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davacının onarım hakkını kullandığı, araçtaki arızaların gizli ayıp olmayıp sonradan ortaya çıkabilecek arızalardan olduğu, süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı gerekçesiyle bilirkişi raporuda benimsenmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

    A.Ş. aleyhine Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinin feshi nedeniyle yapılan ödemelerin iadesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği, eldeki davanın da benzer sözleşmenin feshi nedeniyle ödenen bedelin iadesi için aynı davalı başlatılan takibe itirazın iptali istemine dayalı olarak açıldığı; yapılan incelemede her iki davanın, benzer sebeplerden doğduğu, buna bağlı olarak her iki dava arasında bağlantı olduğu anlaşıldığından aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere; 1-Mahkememizin işbu dava dosyası ile .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas Sayılı dosyası arasında bağlantı bulunduğu anlaşıldığından HMK'nın 166.maddesi gereğince işbu davanın .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ayıp nedeniyle akdin feshi bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı ... Otomotiv A.Ş. vekili avukatınca duruşmalı temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde ihbar olunan vekili yetki belgesine istinaden avukat ...'ın gelmesiyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunanın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

        Bu durumda davacı iş sahibi verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri isteyebilir ancak istenen cezai şart ifaya ekli ceza koşulu olduğundan ve sözleşmede de aksi öngörülmediğinden sözleşmenin geçmişe etkili feshi halinde istenemez. Sözleşmenin feshi nedeniyle uğranıldığı belirtilen zararın tazmini ise sözleşmenin haklı nedenle feshedilmiş olması ve diğer koşulların da varlığı halinde talep edilebilir. Buna göre mahkemece sözleşmenin geçmişe etkili feshedildiğinin kabulü ile inceleme ve araştırma yapılması gerekirken hatalı değerlendirme ile gerekmediği halde ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı gerekçesi ile red kararı verilmesi hatalı olmuştur....

          A.Ş. vekili; davanın garanti süresinden sonra açılması nedeniyle zamanaşımına uğradığını, davalının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, davacının garanti süresi geçtikten ve 2 yılı aşkın süre aracı kullandıktan sonra dava açmasının iyi niyetle bağdaşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 2. ATM'nin 15/04/2010 tarih, 2009/474 esas, 2010/199 karar sayılı kararı ile davalılardan Yapı Kredi Bankası A.Ş. hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden ise dava dilekçesinin yetki nedeniyle reddine ve dosyanın Bakırköy Nöbetçi ATM'ye gönderilmesine karar verilmiştir....

            sayılı dosyası ile borcun ifasına izin, müdahalenin men-i, cebri tescil ve alacak davası açıldığını, davanın kabulüne karar verildiğini, inşaatta gizli ayıp olduğunu binalarda oturan kişilerin tehlike içinde olduklarını ileri sürerek, yargılamanın iadesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, sözleşmenin feshi davasının 1999 yılı içinde kesinleştiğini, HMK'nın 377. maddesi uyarınca davanın reddi gerektiğini, davacının kendisine isabet eden dairelerin tümünü sattığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının yargılama iadesi talep ettiği, Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1998/948 E., 1999/260 K....

              Davacının ayıp iddiaları ile ilgili araştırma yapılmamıştır, zaten buna da uyuşmazlık bakımından gerek yoktur çünkü eldeki dava hizmet sözleşmesinde ayıplı ifa nedeniyle sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi yahut bedelde ayıp miktarınca indirim yapılması gerekçesi ile menfi tespit davası değildir. Yani davacı dava dosyamızda ayıplı ifa nedeniyle ne menfi tespit davası açmıştır ne de ödediği bedelin istirdatını istemiştir. Davacı sözleşmede kararlaştırılan bedeli ödememiş, borcu sıfırlamak için reklamasyon faturası düzenlemiştir. Bu reklamasyon faturası onu yargılamamız bakımından alacaklı konuma getirmez. Dolayısıyla davacının ayıp iddialarının araştırılması ancak bu safhadan sonra menfi tespit yargılamasının konusu olabilecektir. Eldeki dava davacı tarafça düzenlenen 07/06/2018 tarih A376543 numaralı 10.455,50 TL bedelli faturadan kaynaklandığından ve bu fatura dolayısıyla davacı davalıdan alacaklı olmadığından davanın reddine karar verilmiştir....

                Bu rapor sonrası davacı vekili 04/11/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile bedel iadesi istemini 4.119,65 TL ye yükseltmiş, dilekçe davalı tarafa tebliğ edilmiş, toplanan ve yukarıda değerlendirmesi yapılan raporlar ve özellikle son ek rapordaki tespit ve hesaplama dikkate alınıp, talepler ilme ilgili olarak aşağıdaki hükümoluşturulmuştur....

                  -KARAR- Dava, satım sözleşmesi nedeniyle satılandaki ayıptan dolayı sözleşmenin feshi ve satış bedelinin iadesi, aracın tam randımanlı kullanılmamasından doğan zararın tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili, davacının TTK’nun 25/3.maddesi gereğince ayıbı süresinde bildirmediğini, aynı maddenin 4.fıkrasına göre zamanaşımı süresinin 6 ay olduğunu, aracın 22.01.2008 tarihinde servise getirildiğini, zamanaşımı süresinin dolduğunu, arızanın giderilmesi için müvekkiline yeterli süre verilmediğini, arızanın sözleşmenin feshini gerektirir nitelikte olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, araçtaki ayıbın gizli ayıp olup değiştirilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, aracın davalıya iadesi koşuluyla 63.737.00 TL’nin dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

                    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/11/2020 NUMARASI : 2018/206 ESAS - 2020/299 KARAR DAVA KONUSU : MALIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN SÖZLEŞMENİN FESHİ VE BEDEL İADESİ, OLMADIĞI TAKDİRDE AYIP ORANINDA BEDELDEN İNDİRİM VE MANEVİ TAZMİNAT KARAR : Serik 1....

                    UYAP Entegrasyonu