İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili;görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu,uzman olmayan bilirkişiden rapor alınarak iş bu raporun hükme esas alındığını, iç mimar bilirkişilerden rapor alınması gerektiğini, davacının iddia ettiği ayıbın gizli ayıp değil açık ayıp olduğunu, iddia edilen ayıpların tolere edilebilir mobilya üretiminin olağan ayıplarından olduğunu, teslim sonrası kötü ve hor kullanıma dair tespitin de yapılması gerektiğini savunarak;kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava; ayıplı mal satışı sonucu, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Davacı şirketin,tacir sıfatını haiz olup tüketici tanımına girmediği gözetildiğinde göreve yönelik istinaf nedeni yerinde değildir....
Dava, ayıp nedeniyle TBK'nın 475/1 maddesi ile taraflar arasında yapılan eser sözleşmesinden dönme ve tazminat istemine ilişkindir. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Taraflar arasında 07/07/2014 tarihli teklif yazısı ile 180.000 TL+ KDV bedel karşılığında Tente Kolu Toplama Makinası yapılması ve en geç 2014 Eylül ayı sonunda teslimi konusunda eser sözleşmesi yapıldığı, söz konusu makinenin Temmuz 2015 tarihinde teslim edildiği, davacının bedele ilişkin olarak 105.000 TL ödediği uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, sözleşme kapsamında davacı tarafa teslim edilen makinenin ayıplı olup olmadığı, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı, ayıp nedeniyle davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanıp kullanamayacağı ile ayıp nedeniyle davacının zararı olup olmadığı noktasında çıkmaktadır. Eser sözleşmesinde ayıba dair hükümler, TBK'nın 474- 478 maddeleri arasında düzenlenmiştir....
Ayıp, imâl edilen bir eserde veya malda, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca ve dürüstlük kurallarına göre bulunması gereken vasıfların bulunmaması, bulunmaması gereken vasıfların ise bulunmasıdır. Şayet, imâl edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içersinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu'nun 360. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. Bu hakkın kullanması için iş sahibi tarafından ayrı bir dava açılabileceği gibi, yüklenici tarafından aleyhine açılmış olan bir davada da bu hususu def'i olarak ileri sürebilir. 360. maddeye göre iş sahibinin seçimlik hakları sözleşmeden dönme, bedelden indirim yapılmasını veya ayıbın ./.. s.2 15.H.D. 2016/2352 2017/1249 giderilmesini talep etme haklarıdır....
Davalı, ayıp ve eksikliğin bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, 2.303,13 TL.nin dava tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davacı tarafından satın alınan dairede mevcut ayıplar ve eksikler nedeniyle bedelinin ödetilmesi talebine ilişkindir. Davalı, dairede ayıp bulunmadığını ve ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını bildirerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının dairesindeki ayıplar ve eksiklikler ile ortak yerlerdeki ayıp ve eksikliklerin davacı arsa payı oranındaki değeri bulunarak yazılı şekilde karar verilmiştir. 4077 sayılı Kanunun 4.maddesinin 2.fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür....
Mahkemece, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararı içeriğine, ürünün hukuki ayıplı olduğunun anlaşıldığından, sabit olmayan itirazın reddine kesin olarak karar verilmiş; karar, yürürlükteki hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına temyiz edilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4.maddesi satışa konu malın ayıplı olması halinde; tüketici, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesini, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir. Tüketicinin bu hakkını kullanabilmesi için satışa konu malın satış sözleşmesi yapıldığı anda ayıplı olması gerekir. Satışa konu cep telefonunun klonlandığı dosya içeriği ile sabittir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2013 / 28 Tal.sayılı dosyasında alınan bilirkişi heyeti raporundan" dava konusu sözleşmenin eser sözleşmesi niteliği taşıması nedeniyle yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre ayıp ihbarı şartının aranmadığı, makinede çıkan arızaların teknik incelemede belirlenen gizli ayıplardan kaynaklanması karşısında arıza bildirimlerinin de ayıp ihbarı olarak kabul edileceği ve geçerli ayıp ihbarının olduğu kabul edileceği " belirtildiğinden, makinada gizli ayıp olduğundan, gizli ayıplar yönünden "Ayıp İhbarı" şartı olmadığından, müvekkilinin ayıptan doğan haklarını kullanabilmek için üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, usulüne uygun ayıp ihbarında bulunduğunu,Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015 / 18 Tal....
Ayıp ihbarının süresinde olmaması nedeniyle sözleşmeden dönme hakkının kullanılamayacak olması nedeniyle ayakta olan sözleşmeden kaynaklı para ediminin iadesi istenemez. Yukarıda açıklandığı üzere satıcı temerrüdü bulunmadığından mahrum kalınan kardan bahsedilemez, makinenin ayıplı olduğundan kaynaklı ziyan olan ürünlere ilişkin ise herhangi bir delil sunulmamıştır, davanın bu yönleri ile de reddine" karar verilmiştir....
Davalı tarafça iddialar kabul edilmemiş, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı savunmasına bulunulmuş, ancak ayıp olması halinde ayıp giderileceği bildirilmiş ve ayıpın giderilmesine ilişkin hüküm kurulması talep edilmiştir. Dava konusu ürünlerin ayıplı olup olmadığı hususunda Mahkememizce ayıplı ürünler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından dava konusu ürünlerden dolabın kapaklarının boyasının (lake) imalat hatası ve ambalajlama hatası ve üretim hatası sonucu açık ayıplı olduğu, açık ayıbın giderilebilmesi için dolap kapaklarının yeni dolap kapakları ile değiştirilmesi ile ayıp giderilebileceği tespit edilmiştir. Davacı tarafça dava konusu dolap kapaklarındaki açık ayıp davalı tarafa teslim edildikten sonra ürünlerin daha ambalajları çıkarılmadan ve kullanılmadan mesaj yolu ile bildirilmiş ve davacı tarafından ayıp ihbarı süresinde yapılmıştır. Dava konusu ürünlerde açık ayıp olduğu Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi ile sabittir....
Önödemeli konut satış sözleşmesinden dönme hakkı 6502 s.TKHK.nun 45.m.sinde:" (1) (Değişik: 2/1/2017- KHK-684/8 md.; Aynen kabul: 1/2/2018- 7074/8 md.) Ön ödemeli konut satışında sözleşme tarihinden itibaren yirmidört aya kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır. Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı; konutun satışı veya satış vaadi sözleşmesi nedeniyle oluşan vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülüklerden doğan masraflar ile sözleşme tarihinden itibaren ilk üç ay için sözleşme bedelinin yüzde ikisine, üç ila altı ay arası için yüzde dördüne, altı ila oniki ay arası için yüzde altısına ve oniki ila yirmidört ay arası için de yüzde sekizine kadar tazminatın ödenmesini isteyebilir. (2) Satıcı, yükümlülüklerini hiç ya da gereği gibi yerine getirmezse tüketiciden herhangi bir bedel talep edemez....
Ne var ki, bu talebi mahkeme tarafından değişim hakkını mı, yoksa sözleşmeden dönme hakkını mı kullanacağı açıklattırılmamıştır. Davalı firma tarafından Davacı’nın hesabına yada tevdi mahalline gönderilen paranın davacı tarafından alınmaması da sonuca etkili değildir. Davacı dilerse değişim hakkını, dilerse sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. Bu durumda Mahkemece davacının davasını neye hasrettiği açıklattırılıp, seçimlik hakkını ne şekilde kullandığı sorulmalı, değişim mi yoksa sözleşmeden dönmek mi istediği açıklattırılmalıdır. Değişim istediği taktirde aracın artık ... AŞ’ye devredildiği gözetilerek ve özellikle davacının daha üst model bir araca fark ödemeden sahip olma isteği nazara alınarak ve somut olayın özelliği itibariyle artık aynı model aracın üretilmediği de gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekir. Tüketici bunun yerine sözleşmeden dönme ile bedel iadesi isteminde bulunduğunu açıklaması halinde bu taktirde de Davacı tarafından vekalet verilen ......