. - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkili şirketin davalı banka ile akdettiği sözleşme kapsamında ihaleye girerek bir adet taşınmazı satın almış ise de sonrasında taşınmazın sözleşmedeki belirtilen nitelikleri taşımadığının anlaşıldığını, bu hukuki ayıp nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını belirterek sözleşmenin geçersiz sayılmasına ve toplam 72.500.00 YTL bedelin tahsil edildiği günden itibaren işleyecek en yüksek avans faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, sözleşmeden dönme şartlarının oluşmadığını, davacının yeterli araştırmayı yapmadan ihaleye girmesinin kendi kusuru olduğunu bildirerek, davanın reddini savunmuştur....
Tüketici bu durumda bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız mislisiyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür." düzenlemesi bulunmaktadır....
O halde, gizli ayıpların, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan hemen sonra makul bir şekilde en kısa sürede derhal ihbar edilmesi, ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması gerekmektedir. 6502 sayılı Yasa madde 11'de ayıplı mal nedeniyle tüketicinin seçimlik hakları;"(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici,Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....
Davalı T1 A.Ş. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davaya konu aracın trafiğe çıkış tarihinin 24.12.2016 olduğu ve son servise giriş tarihi olan 19.02.2020 kadar 26.212 km yol kat etmiş olduğunu, garanti süresinin 24.12.2018 tarihinde sona erdiğini, iş bu davanın ise 02.03.2020 tarihinde ikame edildiğini, iş bu davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, tüketici mevzuatına göre 2 yıl önce zamanaşımına uğradığını, davacıların her ne kadar araçta ayıp bulunduğu iddiasında bulunmasa da süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, ayıp ihbarının 30 gün içerisinde yapılması gerektiğini ve usulüne uygun ayıp ihbarı olmadığını, davacı yan adına kayıtlı araçta davaya konu olacak nitelik arz eden bir ayıp/gizli ayıp söz konusu olmayıp ayıpsız misli ile değişim veya maddi değer kaybı talebi için gerekli teknik ve yasal koşulların oluşmadığını, aracın garanti süresinin yaklaşık 1 yıl önce bitmiş olmasına rağmen kavrama mekanizması ve volan, garanti ve garanti plus kapsamında...
Ayıp nedeniyle tüketici sözleşmeye konu malı geri verirken satıcının da aynı zamanda satış bedelini iade etmesi gereklidir. Aksi halde TBK'nın 97. maddesi uyarınca ödemezlik def'inde bulunulabilir. Bu nedenle sözleşmeden dönme halinde birlikte ifa kuralı geçerli olduğundan birlikte ifa kuralı gereği mal bedelinin davacıya iadesine karar verilirken aynı zamanda ayıplı malın davalı-satıcıya iadesi yönünde de hüküm kurulması gerekir. O halde Mahkemece davacının ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve ayıplı malın bedelinin iadesine karar verildiği de gözetilerek, birlikte ifa kuralına aykırılık teşkil etmeyecek ve infazı kabil biçimde hüküm tesisi gerekirken bu husus gözetilmeksizin yazılı şekilde ayıplı malın davalıya iadesi yönünde karar verilmemesi doğru görülmemiştir....
davacıya verilmesini, taraflar arasında akdedilen sözleşmeden davacıya dönme hakkı verilmesi ve ödemiş olduğu 19.000,00 TL'nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalması kaydıyla faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davacının iddia ettiği gibi müvekkiline ait üründe herhangi bir ayıp veyahut eksiklik bulunduğu kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı tarafından müvekkili şirkete usulüne uygun yapılan bir ayıp ihbarının bulunmadığını, davacının, dava dilekçesi içeriğinde davayı ikame etmeden önce onarım hakkını kullandığını belirttiğini huzurdaki dava ile netice-i talebini ürün değişimi veya diyerek sözleşmeden dönme hakkını kullanmak istediğini belirttiğini, davacının sözleşmeden dönerken ürünü teslime hazır olduğunuda bildirmediğini, davacının iş bu davada ileri sürdüğü taleplerin ve davanın, tüketicinin onarım hakkını kullanması ve bu tercihini değiştirmemesi, öte yandan aynı anda ürün değişim, sözleşmeden dönme talebinde bulunamayacağı için davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : "Davanın Esastan REDDİNE" karar verildiği anlaşılmıştır....
Ayıp halinde iş sahibinin hakları 818 sayılı BK'nın 360. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre iş sahibinin seçimlik hakları sözleşmeden dönme, bedelden indirim yapılmasını veya ayıbın giderilmesini talep etme haklarıdır. Eserin iş sahibinin kullanamayacağı derecede ayıplı olması veya hakkaniyet kaideleri gereği eseri kabul etmesinin iş sahibinden beklenememesi veya eserin sözleşmede açıkça kararlaştırılan nitelikleri taşımaması halinde iş sahibi eseri kabulden kaçınarak sözleşmeden dönebilir. Eserdeki ayıpların eserin reddini gerektirecek nitelikte önemli olmaması halinde ise diğer seçimlik hakların kullanılması gerekir. Diğer taraftan ayıbın varlığını ihbar şekil koşuluna bağlı olmayıp tanık dahil her türlü delille kanıtlanabilir. Sözleşme gereği garanti taahhüdü bulunduğunda ise Dairemizin mevcut uygulamalarına göre ayrıca ayıp ihbarına gerek yoktur....
Ancak, satılanda gizli ayıp bulunması halinde ve böyle bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir, bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır. TBK'nın 227. maddesinde ise satılanın ayıplı olması halinde alıcının seçimlik hakları; "satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkan varsa satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme" olarak belirlenmiştir....
, yine ayıp nedeniyle değer kaybı bulunmadığı araçtaki ayıp nedeniyle seçimlik hakkından bedel indirim uygulanması da değer kaybı bulunmadığından mümkün olmayacağı anlaşıldığından davacının davasının reddine karar vermek gerekmiştir..." gerekçesi ile, "...Davacının davasının Reddine,..." şeklinde hüküm tesis edilmiştir....