Dava iplik satışına ilişkin sözleşmeden ayıp nedeniyle dönüldüğünün, satın alınan iplikler karşılığında davalı ... firmasına verilen 100.000,00-TL bedelli çekten ötürü davalılara borçlu olunmadığının tespiti ile ipliklerin iade alınması ve çekin davacıya iadesi istemlerine ilişkindir. Dava dilekçesinde maddi zarara ilişkin hakların saklı tutulduğu, iş bu davanın ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve menfi tespit taleplerine ilişkin olduğu açıkça belirtilmiştir. Yargılama sırasında; davacı hesabından keşide edilen dava konusu çekin, davalı ... şirketi tarafından 18/08/2017 tarihinde muhatap ... A.Ş.'ye ibraz edildiği ve ödendiği, banka yazısından anlaşılmış olup, dava istirdat davasına dönüşmüştür. Davacı vekili tarafından davalı ... Şirketi'ne karşı açılan davadan feragat edildiği anlaşılmıştır....
Davalı vekili, dava konusu traktörün halen ruhsatında.. model tescilli olması nedeniyle ayıplı bir maldan söz edilemeyeceğini ve ayıplı mala ilişkin hükümlerin uygulanamayacağını, davacının almış olduğu traktörün iddia edildiği gib... model değil, .. model olduğunu, traktörün parçaları veya gövdesi üzerinde yazılı olan yılın üretim ile ilgili bir husus olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporuyla da, davaya konu traktörün uygunluk belge tarihi ..'dan sonra olması nedeniyle ilgili mevzuat uyarınca model yılının..tarihi olduğu, ancak davalıya.. model olarak satıldığı, buna göre dava konusu traktörün ayıplı olduğu, traktörün .. modeli olmadığından davacıya diğer seçimlik haklarını kullanması noktasında yapılan ihtarat sonucu sözleşmeden dönme hakkını kullanmak istediğini bildirmişse de, model farkından kaynaklanan ayıp sebebiyle davacı alıcının zararının.....
Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, satıcı, malın bedelinin tümünü veya bedelden yapılan indirim tutarını derhal tüketiciye iade etmek zorundadır. Tüketicinin, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakkını seçmesi durumunda satıcı, üretici veya ithalatçının, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinin kendilerine bildirilmesinden itibaren azami otuziş günü içerisinde, bu talebi yerine getirmesi zorunludur. Birinci fıkranın (c) bendinde belirtilen raporun, arızanın bildirim tarihinden itibaren o mala ilişkin azami tamir süresi içerisinde düzenlenmesi zorunludur. Somut olayda; Tarafların iddia ve savunmalarının araştırılması ile dava konusu araç üzerinde yaptırılan bilirkişi heyeti raporunda araçtaki ayıbın üretimden kaynaklı olduğu, gizli ayıp olduğu, aracın tamirinin gerçekleştirilmediği bildirilmiştir....
Maddesinde; "Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır." hükmü yer almaktadır. 6098 Sayıl TBK'nun 227. Maddesinde; "Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekilinin davalı şirketle arasındaki ticari ilişki nedeniyle faturaya dayalı alacaklı olduğunu ve davalı hakkında ... İcra Müdürlüğü’nün 2013/21929 sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalının takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket, işyerlerine davacı tarafından güvenlik sistemi kurulduğunu, sistemin davacı tarafından bir türlü çalıştırılamadığını, hizmetin ayıplı olduğunu ileri sürerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava konusu kamera sisteminin çalışmadığı, ayıplı olduğu ve beklenen faydayı sağlamadığı, davalının servis formlarına göre ayıp ihbarında bulunduğu, davacı tarafından onarılmadığı ve sözleşmeden dönme koşullarının gerçekleştiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Hukuk Dairesi'nin 2021/8941 Esas ve 2022/656 Karar numaralı ilamı; "Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine dair olarak tüketici hakem heyetinin başvurunun kabulüne yönelik verilen kararının iptali istemine ilişkindir. Davalı, tüketici hakem heyetine başvurarak malın ayıplı olduğu iddiasıyla sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunmuş, davacı üretici şirket ise sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin muhatabının tarafı olmadığını, üretici firma olduğunu ve satıcıya karşı ileri sürülmesi gerektiğini savunarak tüketici hakem heyeti kararının iptalini istemiştir. Uyuşmazlık; malın ayıplı olmasından kaynaklanan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi seçimlik hakkının satıcı dışındaki üretici firmaya karşı ileri sürülüp sürülmeyeceği noktasında toplanmaktadır. 6502 sayılı yasanın 11....
Somut olayda satıcı davalı ayıbın varlığını bilmese bile onlardan sorumlu olacağı olacağı ayıp nedeniyle oluşan zarardan sorumludur. Davacının 28.192,42 TL tamir bedeli zararı bulunduğu değer kaybı zararı bulunmadığı ve 225,11 TL noter masrafı zararı bulunduğu görülmüştür. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 227. maddesine göre “ Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.” şeklindedir. Somut olayda davacı ihtar ile sözleşmeden dönme hakkını kullandığını belirtmiş daha sonra dava ile ise ayıba karşı tekeffül hükümleri uyarınca tazminat talep etmiştir....
Somut olayda satıcı davalı ayıbın varlığını bilmese bile onlardan sorumlu olacağı olacağı ayıp nedeniyle oluşan zarardan sorumludur. Davacının 28.192,42 TL tamir bedeli zararı bulunduğu değer kaybı zararı bulunmadığı ve 225,11 TL noter masrafı zararı bulunduğu görülmüştür. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 227. maddesine göre “ Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.” şeklindedir. Somut olayda davacı ihtar ile sözleşmeden dönme hakkını kullandığını belirtmiş daha sonra dava ile ise ayıba karşı tekeffül hükümleri uyarınca tazminat talep etmiştir....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür... ” şeklindeki düzenleme dikkate alındığında davacının bedel iadesi talebiyle sözleşmeden dönme iradesini göstermiş ve seçimlik hakkını bedel iadesinden yana kullanmış olduğunun kabulü gerekir. Hal böyleyken mahkemece, satış bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken taşınmazın dava tarihinde ki değerine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Kararın bu gerekçe ile bozulması gerekirken zuhulen onandığı, bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından, davalının karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 08.02.2017 tarih 2015/14083 esas-2017/1508 karar sayılı onama kararının kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan gerekçe ile bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
- K A R A R - Asıl ve birleşen davalar, ayıplı araç nedeniyle sözleşmenin feshi ile bedelin iadesi veya tenzili ve uğranılan zararın tazmini istemlerine ilişkindir. Davalı vekili, zamanaşımı süresinin geçtiğini, ayıp ihbar sürelerine uyulmadığını, dava konusu araçta üretim hatasından kaynaklanan bir ayıbın bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; davacının TTK’nun 25/4. maddesinde öngörülen 6 aylık zamanaşımı süresi ile iki ve sekiz günlük ayıp muayene ve ihbar yükümlülüklerine uymadığı, ancak aracın motor kaputunda meydana gelen boya kusurunun, üretim aşamasında ya da aracın tesliminden önce gerçekleşmiş olduğu, davalının bu ayıbı aracın ilgili kısmını boyamak suretiyle gizlediği ve aracı bu şekilde davacıya teslim ettiği, ayıp hile ile gizlendiğinden 818 sy....