Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Denkleştirici adaleti ilkesi, haklı bir sebebe dayanmadan, başkasının mal varlığından istifade ederek, kendi mal varlığını artıran kişinin, elde ettiği kazanımı geri vermek zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğünü ifade etmekte olup, taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında davacı tarafça davalıya 50.000-TL ödeme yapıldığı, davacı tarafça sözleşmenin 8.1 ve 8.2 maddeleri kapsamında dönme hakkının kullanılarak bedel iadesi hususunun davalıya ihtar edildiği, usulüne uygun sözleşmeden dönme beyanı ve ihtara rağmen davalı tarafça bedel iadesinin yapılmadığı, tarafların iddia, savunma, delilleri kapsamında alınan bilirkişi heyet raporu ile dava dilekçesindeki ödenen tutarın denkleştirici adalet ilkesi gereği dava tarihi itibariyle ulaştığı değerin tespit edildiği, davacı tarafça satış vaadi sözleşmesi kapsamında sözleşmeden dönülmesi nedeniyle bilirkişi heyeti tarafından tespit edilen tutarın davalıdan talep edilebileceği anlaşılmakla, denetime ve kanaat edinmeye...

    şirketin iade talebinin hakkın kötüye kullanımını oluşturduğunu, davacı alıcının seçimlik haklarını kullanmasında kullanılan hakkın satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması önem arzettiğini, orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değerinin, ayıbın öneminin ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceğinin dikkate alınacağını, makinenin sanayi tipi ticari bir makine olması ve bedeli dikkate alındığında alıcının geçerli ve ciddi oranda bir ayıp olmadan sözleşmeden dönme hakkını kullanması açıkça hakkın kötüye kullanımını teşkil edeceğini, satılan malın küçük ev aleti olmadığından ayıbın gerçek anlamda araştırılması ve somutlaştırılması ile sözleşmeden dönme koşullarının oluşup oluşmadığının detaylıca irdelenmesi gerektiğini, malın ayıpsız değeri ve ayıbın önemi hususunda yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde davacı şirketin sözleşmeden dönme hakkının oluşmadığının açıkça tespit edileceğini, bilirkişi incelemesi sonunda kusur...

      şirketin iade talebinin hakkın kötüye kullanımını oluşturduğunu, davacı alıcının seçimlik haklarını kullanmasında kullanılan hakkın satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması önem arzettiğini, orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değerinin, ayıbın öneminin ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceğinin dikkate alınacağını, makinenin sanayi tipi ticari bir makine olması ve bedeli dikkate alındığında alıcının geçerli ve ciddi oranda bir ayıp olmadan sözleşmeden dönme hakkını kullanması açıkça hakkın kötüye kullanımını teşkil edeceğini, satılan malın küçük ev aleti olmadığından ayıbın gerçek anlamda araştırılması ve somutlaştırılması ile sözleşmeden dönme koşullarının oluşup oluşmadığının detaylıca irdelenmesi gerektiğini, malın ayıpsız değeri ve ayıbın önemi hususunda yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde davacı şirketin sözleşmeden dönme hakkının oluşmadığının açıkça tespit edileceğini, bilirkişi incelemesi sonunda kusur...

        Mahkemece; araçtaki ayıbın niteliği gözetildiğinde, davacının seçimlik haklarından aracın misliyle değiştirilmesi hakkını kullanmasının iyiniyet kurallarına aykırı olduğu, tarafların hak ve menfaatleri değerlendirildiğinde aracın misli ile değiştirilmesinin aşırı dengesizliğe neden olacağı, araçtaki ayıp nedeniyle seçimlik haklarından olan “bedel indirimi” uygulanmasının hakkaniyete daha uygun olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile değer kaybı olarak tespit edilen 1.500 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. 6502 sayılı yasa 11/3. maddesi hükmü ile “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....

          DELİLLER : Yazılı beyanlar, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, gizli ayıp nedeniyle ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Davacı tarafça ÖTV muafiyeti doğrultusunda davalılardan Yusuf Baysal A.Ş.'den 28.03.2016 tarihinde 46.468,50.-TL bedelle davaya konu aracı aldığını, aracın bagaj kapağının boyalı olduğunu tespit ettiklerini, bunun gizli ayıp olduğunu belirterek, sözleşmeden dönme veya aracın yenisiyle değiştirilmesi ve değer kaybı hesaplanarak tahsilini talep etmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş bu karara karşı davacı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İlk derece mahkemesince kararın kesin olduğundan bahisle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir....

          Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun çerçevesinde ayıplı maldan kaynaklanan seçimlik hakların kullanılmasında hakkaniyet ve karşılıklı menfaat dengesi ilkeleri gözetilerek tüketicinin talebinden ve tercihinden farklı yönde karar verilmesinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 4077 sayılı yasanın 4. maddesinde ayıplı mal tarif edildikten sonra tüketicinin haklarını, a- bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, b- malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi, c- ayıp oranında bedel indirimi, d- ücretsiz onarım isteme olarak saymıştır. Yasa metninden de açıkça anlaşılacağı üzere tüketici bu haklarından dilediğini tercih edebilecektir. Bir başka ifadeyle tercih hakkı mahkemeye değil tüketiciye verilmiş, bu tercih hakkının kullanılmasında malın ayıplı olmasından başka ayıbın azlığı, küçüklüğü veya çokluğu şeklinde bir ölçüt getirilmemiştir....

            Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki, tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır. 6502 sayılı Yasa 11/3. maddesinde "Ücretsiz onarım veya ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması halinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır." düzenlemesi mevcuttur....

              -TL paspas bedeline yönelik talebin davalının pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle Reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. Davacı aracın ayıplı olduğu iddiasıyla sözleşmeden dönerek araç bedelinin iadesine karar verilmesini talep etmiş, davalı ithalatçı şirket ise davacının ithalatçı olan şirketlerine karşı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunamayacağını savunmuştur.Davacı aracını ... Otomotiv İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti.'den satın almış olup, davalı ... Servis Tic. A.Ş. bu durumda satıcı değil aracın ithalatçısı konumundadır....

                Buna göre davacı vekilinin ıslah istemindeki seçimlik hakka ilişkin isteminin dikkate alınmayarak sözleşmenin feshi niteliğinde bedel iadesi yönünden karar verilmesi gerektiği, Sahibinden.com internet sitesi aracılığıyla satılan araca dair satış ilanlarının dosyamız arasına alındığı, ilanda "kilometresi orjinal 245 bindedir." şeklinde açıklama yer aldığı, ancak tüvtürk yazı cevapları ve bilirkişi raporu ile sabit olduğu üzere davacıya satılan aracın satış akdi esnasında km'sinin gerçekte 497.000 km'de olduğu davalı satıcının ayıba karşı tekeffül borcu nedeniyle davacı alıcıya karşı ayıpların varlığını bilmese dahi sorumlu olması gerektiği anlaşılmakla ve aracın hususi bir otomobil oluşu da dikkate alınarak sözleşmeden dönme hakkının haklı kabul edilebilir olduğu kabul ve kanaat edilerek aşağıdaki şekilde ve noter satış senedinde 40.000,00 TL yazılı ise de davacı tarafın talebi aşılmaksızın 33.750,00 TL üzerinden hüküm tesis edilmesi gerektiği" gerekçesiyle; davanın kabulüne, taraflar arasındaki...

                Bilgisayar iade edildiği takdirde satış bedelinin iadesi borcu muaccel hale gelecektir. Bilgisayar iade edilmediği sürece satış bedelinin iadesi istenemeyecektir. ... çoğunluk mahkemenin bilgisayarın geri verilmesi ... ile bedelin iadesine dair hükmünü usul ve yasaya uygun bularak bozma nedeni kabul etmemiştir. Diğer bir deyişle satıcının bedel iadesi borcunun bilgisayar iade edildiğinde muaccel hale geleceğini kabul etmiştir. Davacı halen bilgisayarı iade etmediğinden davalının bedel iadesi borcu muaccel hale gelmemiştir. Bu durumda bilgisayarın iadesine ilişkin yükümlülük yerine getirilmediği için bedel iadesi istenemediğine göre bunun fer'i olan faizinde istenmesi mümkün değildir. Aksinin kabulü temerrüt müessesinin temel ilkelerine aykırı bir sonuç doğurur. Her ne kadar davacı ihtarnamesinde bilgisayarı iadeye hazır olduğunu bildirmişsede, bilgisayarı fiilen iade etmemiştir. Halen davacının zilyedliğinde ve tasarrufunda bulunduğu sabittir....

                  UYAP Entegrasyonu