Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak bu seçimlilik haklarını kullanırken sözleşmenin diğer tarafı olan satıcı için de orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması halinde tüketici sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedel indirim haklarından birini kullanabilir....

Davalı; öncelikle davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, bundan ayrı; davaya konu aracın dava tarihinden önce (10/10/2013) dava dışı birine satıldığını, malik sıfatı bulunmayan davacının ayıp oranında bedel indirimi talep etmesinin mümkün olmadığını, garanti süresi dolduktan sonra yapılan tamiratlar için bedel iadesi istenemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davacının dava tarihinden önce sattığı araç üzerinde malik sıfatı ve dolayısıyla aktif dava ehliyeti bulunmadığından husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine dair verilen karar, davacı tarafın temyizi üzerine Yargıtay 13....

    Bu haliyle sözleşmeden dönme halinde tüketicinin bundan elde edeceği yarar ile bunun satıcıya getireceği zarar arasında bir oransızlık varsa ve ayıplı mal çok az giderle onarılabiliyorsa artık sözleşmeden dönmenin amaca aykırı olduğu kabul edilmektedir. (Aynı yönde Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2020/3717 E. Ve 2020/4435 K. Sayılı kararı) Hal böyle olunca mahkemece, davacının seçimlik haklarından sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK'nın 2. ve TBK'nın 227/3. maddeleri uyarınca hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olacağından, araçtaki ayıp nedeniyle seçimlik hakkından ayıp oranında bedelden indirim uygulanmasının uygun olacağı değerlendirilerek sonucuna gidilmesi yerinde görülmüştür. Davacının onarım hakkını kullanmadığı da dikkate alınarak ayıp oranında bedelden indirim hakkı sadece satıcıya karşı kullanılabileceğinden ithalatçıya karşı açılan davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı yan bulunmamaktadır....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmeden dönme ve bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalıdan 19/04/2010 tarihinde ...Projesi Gayrimenkul Satış Sözleşmesi imzalayarak daire satın aldığını, 04/07/2012 tarihinde yağan yağmur nedeniyle bodrum katının tamamen sular altında kaldığını, sel sularının biriktirdiği pislik ve toprağın giriş katına dolduğunu, kendisine ait daire bodrum üstü olduğundan dairenin tabanının nemlendiğini, eşyaların zarar gördüğünü, bu durumun 03/08/2012 tarihinde ayıp ihbarında bulunarak davalıya bildirildiğini ileri sürerek ödediği bedelin davalıdan tahsilinne karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

      Mahkemece, davacıların en geç satın alındığı tarihten 15 gün sonra olumsuzluklardan haberdar oldukları, bu tarihten itibaren 30 günlük süre içinde ayıp ihbarında bulunmadıkları, bu nedenle hizmeti sunulan şekli ile kabul ettikleri ve sözleşmeyi benimsedikleri, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, davalının aralarında düzenlenen sözleşme uyarınca taahhütlerini yerine getirmediğini, sunulan hizmetin ayıplı olduğunu ileri sürerek sözleşmenin iptali ve ödedikleri bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmışlardır. Mahkemece davacıların ayıptan haberdar oldukları tarihten itibaren 30 günlük sürede ayıp ihbarında bulunmamak suretiyle hizmeti sunulan şekli ile kabul ettikleri ve sözleşmeyi benimsedikleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

        Alınan ek raporda da onarım ve başlık kısmının ayıpsız bedeline ilişkin hesaplamalar yapılmıştır. Cihaz başlığında gizli ayıp olduğunun tespit edilmiş olması nedeniyle ayıp ihbarının süresinde olduğu ve sözleşmeden kaynaklanan on yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı ve satıcının emtiayı ağır kusurlu sattığı, zamanaşımı savunmasında bulunamayacağı, davalının satıcı konumunda olup zarardan sorumlu oldukları, raporda tespit edilen ayıp durumuna göre TBK'nın 227. Maddesindeki hangi seçimlik hakların kullanılabileceği değerlendirilmiştir. 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 227. Maddesine göre; “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4....

          Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Yukarıda açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Hal böyle iken mahkemece, davacının seçimlik hakkını ıslah ile değiştirdiği dikkate alınarak, işin esasına girilmek suretiyle sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 11/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Maddesi uyarınca sözleşmeden dönme suretiyle bedel iadesi ve ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesi talebinin reddine, 2- Davacının sözleşmeden dönme suretiyle bedel iadesi talebi TBK'nun 227/4. Maddesi uyarınca haklı görülmediğinden satış bedelinden indirim yapılmasına, 3- Satış bedelinden 45.358,88 TL indirim yapılarak neticeten 45.358,88 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 4- İndirim bedeline davacıya ait 34 XX 502 plakalı dava konusu araç üzerindeki haciz ve ipoteklerin yansıtılmasına..." dair karar verilmiştir. İş bu kararı taraf vekilleri süresinde istinaf etmiştir....

            tespit edilmesi, ayıp bedeli ve maliyetin ne kadar olabileceği, davacının ayıplı maldan elde ettiği yararın maddi olarak tespit edilmesi, ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme, malın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesi ve satış bedeli indirilmesi hallerinden hangisinin teknik kayıtlara göre somut olaya uygun olduğu, satış bedelinden indirilmesi halinde nispi yönteme göre hesaplama yapılması ve davacının tüm maddi zarar taleplerinin ve kazanç kaybı talebinin ayrı ayrı hesaplanması konusunda rapor alınmak üzere resen tayin edilen bilirkişiler makine mühendisi ... ve borçlar hukukunda nitelikli hesaplamalar uzmanı ... ve mali müşavir ...'...

              DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: Dava, malın ayıplı olması nedeniyle iadesi ve maddi manevi tazminat isteğine yönelik alacak davasıdır. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu