Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İddia, Savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava; ayıplı ürün nedeniyle bedel iadesi talebine ilişkin itirazın iptali davasıdır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup taraflarca ayrı ayrı istinaf yoluna başvurulmuştur. Bakırköy 3. İcra Müdürlüğü'nün 28/20228 Esas sayılı takip dosyasının dosyamız arasına alınarak incelenmesinde; alacaklının Ege Mobilya T6 T4 borçlunun T1 olduğu, 4.800,00TL asıl alacak ve 607,76TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.4047,76 TL bedel üzerinden 13.000,00 TL miktarlı senede mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı davalıların süresinde takibe itiraz ettiği, takibin durduğu ve itirazın iptali davasının da hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır....

Somut olayda, davacı, 27.12.2010 tarihinde satın aldığı aracının kilometresi ile oynanmış ve hasarlı olması nedeniyle ayıplı olduğunu iddia ederek satış bedelinin iadesi ya da ayıplı araç satılması nedeniyle 4.000,00 TL. nin davalıdan tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı bedel iadesi şartlarının oluşmadığını savunmuştur. Mahkemece, dava konusu ayıbın sadece aracın km'sinin indirilmesinden kaynaklandığı, sözleşmeden dönme yerine semenin indirilmesinin hakkaniyete daha uygun olduğu ve buna göre davacının zararının 1.500,00 TL olduğu, davacının diğer taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle sözleşmeden dönerek bedelin iadesi talebininin reddine karar verilmiştir. Alınan bilirkişi raporunda dava konusu aracın kilometresinin indirilmiş olması nedeniyle gizli ayıplı olarak satıldığı tespit edilmiştir. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile bundan davacıya karşı sorumludur. Davalı satıcının ayıba karşı tekeffül borcu bulunmaktadır....

Mahkemece, davacının ayıplı malın iadesi talebinin reddine, davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 7.071,82-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dava, davalıdan satın alınan aracın ayıplı olması nedeniyle sözleşmenin iptali ile sözleşme bedeli ve yapılan masrafların iadesi talebine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 227. maddesine göre “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1.Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2.Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3.Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4.İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.”...

    HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, davacı iş sahibi ile davalı yüklenici arasında yapılmış, davacının taşınmazına yapılacak prefabrik ev inşaatına ilişkin eser (istisna) sözleşmesinden kaynaklı, ayıplı ve eksik iş ve imalatlar nedeniyle sözleşmeden dönülmesi,feshi,ödenen bedelin iadesi,ödenmeyen bedel yönünden borçlu olmadığının tespiti ve ayıp nedeniyle uğranılan zararlardan dolayı söküm bedeli alacağı taleplerine ilişkindir....

    Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür... ” şeklindeki düzenlemeye göre, tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ancak kanun tarafından korunan sözleşme taraflarından tüketicinin yanında, kurulacak hükmün sözleşmenin diğer tarafı olan satıcı için de orantısız güçlükleri de beraberinde getirmemesi gerekir. Ayıbın öneminin aracın kullanımına ve beklenen faydaya bir etkisinin olmaması, aracın ayıplı ve ayıpsız değeri arasındaki farkın araç bedeli nazara alındığında azlığı yani karşılıklı menfaatler dengesi ile hukukun temel prensibi olan hakkaniyet kuralları değerlendirilerek ayıp nedeni ile bedel indirimi veya tüketicinin diğer seçimlik haklarını kullanıp kullanmayacağının tesbit edilmesi zorunludur....

      Asıl davada davalı-karşı davada davacı vekili istinaf dilekçesi ile; müvekkilinin, sipariş verdiği dava konusu ürünler ayıplı olduğundan yasal süre içerisinde ayıp ihbarında bulunarak sözleşmeden dönme hakkını kullandığını; dava konusu ürünlerin hatalı imalata bağlı ayıplı olduğunun ilk derece mahkemesi tarafından alınan iki bilirkişi raporu ve dava öncesi tespit dosyasından alınan bir bilirkişi raporu ile sabit olduğunu; vaat edilen vasıfta olmadığını ve müvekkilinin bu ürünlerden beklediği menfaati karşılayamaz nitelikte olduğundan mahkeme tarafından asıl davanın reddi yerine sözleşme bedelinden %20 oranında bedel tenzilinin hukuka uygun olmadığını; Yargıtay'ın da istikrar kazanmış kararlarında da kabul ettiği üzere satılanın alıcı tarafından kullanılması mümkün olmayacak nitelikte ayıplı olması durumunda ve satılan ürünün önemli nitelikleri mevcut değilse müşterinin ayıplı ürünleri kabule zorlanamayacağını; bu durumda müşterinin sözleşmeden dönme hakkını kullanabileceği ve bedelden...

        Tüm dosya kapsamından; davalı tarafından edimin ayıplı ifa edilmesi nedeniyle davacının sözleşmeden döndüğü, ayıplı ifa nedeniyle almak zorunda kaldığı bilgisayar bedeli ile ayıplı bilgisayar bedeli arasındaki farkın davacının menfi zararını oluşturduğu ve bu zararın 17.309,00 TL olduğu, davalının------ yevmiye nolu ihtarnamesinin tebliğinden itibaren üç günlük sürenin geçmesi ile temerrütün oluştuğu, tarafların tacir olması ve dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olması nedeniyle alacağa ticari faiz işletilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine-----varılarak davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

          Davacı, bağımsız bölümün süresinde teslim edilmemesi nedeni ile sözleşmeden dönme, ödenen bedelin iadesi, konut kredi sözleşmesinin feshi, ödenen taksitlerin faizi ile iadesi, konuttaki ipotek şerhinin kaldırılması ve kira kaybının tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. 15.01.2015 tarihli celsede davacı vekili; öncelikli taleplerinin sözleşmeden dönme olduğunu, aksi halde yoksun kalınan kira bedelinin tahsilini istediklerini bildirmiştir. Mahkemece, teslimden itibaren süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığından sözleşmeden dönme hakkının kullanılamayacağı, ancak yoksun kalınan kira kaybının istenebileceği gerekçesi ile diğer taleplerin reddine, yoksun kalınan kira kaybının davalılardan tahsiline karar verilmiştir....

            Bu talebin yerine getirilmemesi durumunda satıcı, üretici ve ithalatçımüteselsilen sorumludur. (2) Malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması halinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....

            Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Ayrıca 14.06.2003 tarih ve 25138 s. Resmi Gazetede yayımlanan Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14/a maddesine göre; "Tüketicinin onarım hakkını kullanmasına rağmen malın; a-Tüketiciye teslim edildiği tarihten itibaren, belirlenen garanti süresi içerisinde kalmak kaydıyla, bir yıl içerisinde; aynı arızanın ikiden fazla tekrarlanması veya farklı arızaların dörtten fazla meydana gelmesi veya belirlenen garanti süresi içinde farklı arızaların toplamının altıdan fazla olması unsurlarının yanı sıra, bu arızaların maldan yararlanmamayı sürekli kılması durumlarında tüketici malın ücretsiz değiştirilmesini, bedel iadesi veya ayıp oranında bedel indirimi talep edebilir....

              UYAP Entegrasyonu