Taraflar arasındaki ihtilaf; 02/02/2021 tarihli sözleşmeye istinaden yapılan işin ayıplı olup olmadığı, varsa ayıbın gizli ayıp niteliğinde olup olmadığı, ayıbın giderilmesinin mümkün olup olmadığı, ayıbın giderilmesi halinde davacının elde etmeyi beklediği menfaati elde edip edemeyeceği, varsa ayıp nedeniyle davacının misli ile değiştirme hakkını kullanmasının mümkün olup olmadığı, eser sözleşmelerinde satış sözleşmelerinde olduğu gibi misli ile değişim seçimlik hakkın bulunup bulunmadığı, ayıbın niteliği dikkate alındığında davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının mümkün olup olmadığı, mümkün değilse bu ayıp nedeniyle bedelden indirim seçimlik hakkının kullanılmasının mümkün olup olmadığı ile davalılardan ... Ltd. Şti.'nin pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususlarından ibarettir....
Dosya içerisine aracın-----uygulamasına göre, mahkemece ayıpsız misli ile değişimine karar verilen araçta ----bulunup bulunmadığı araştırılıp araç üzerinde ---- bulunması halinde misli ile değişim kararı verilemeyeceği gözetilerek, davacı tarafa kaldırılması ihtar edilerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekip, mahkemece aracın trafikteki güncel kaydı getirtilip üzerinde satıştan sonra oluşan davacıdan kaynaklı---- varlığı denetlenmeden, karar verilmesi usule aykırı olduğundan, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebinin de kabulü gerekmiştir" ------ "Öncelikle ayıp ihbarı bakımından ----yerleşik içtihatlarından da anlaşılacağı üzere aracın ayıp niteliğinde olduğu iddia edilen arızaya ilişkin olarak yetkili servise götürülmesi, hukuki olarak ayıp ihbarı olarak değerlendirilmektedir"------ Yukarıda atıf yapılan yasa hükümleri ve yargı içtihatları birlikte değerlendirildiğinde bir malın kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran...
İSTİNAF SEBEPLERİ İstinaf eden- davalı vekili tarafından; Müvekkilinin sorumluluk zamanaşımı süresinin geçtiği, dava konusu araçta engel herhangi bir arızanın söz konusu olmadığı, aracın misliyle değişiminin hak ve menfaatler dengesi gereğince mümkün olmadığı, aracın 3 yıl süre ile 103.206 km kullanıldığı ve halen davacı tarfaça sorunsuz kullanılmaya devam ettiği, ücretsiz onarım seçimlik hakkının kullanıldığı, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda misli ile değişimin gerekmediği ve uygun olmadığı görüşüne itibar edilmemesinn doğru olmadığı bildirerek başvurulmuştur. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu aracın ayıplı olup olmadığı, misli ile değişim ya da bedelinin iadesi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, satım sözleşmesine konu aracın ayıplı olduğu iddiası ile misli ile değişim istemine ilişkindir....
Ancak davacının ayıp hukuki nedenine dayalı olarak misli ile değişim, kabul edilmediği taktirde bedel iadesi istemli terditli dava açtığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Kanun'un 111 inci maddesinin ikinci fıkrasında mahkemenin, davacının asli talebinin esastan reddine karar vermedikçe, fer’î talebini inceleyemeyeceği belirtilerek asli talebe öncelik verildiği, yani davanın asli talebe göre niteleneceği açıktır. Bu durumda davacının asli talebinin para alacağı olmadığı, misli ile değişim talebi olduğu, bu talebin de arabuluculuk dava şartı olmadan incelenebileceği kanaatine varılmış ve işin esastan incelenmesine geçilmiştir. (Yargıtay 11. HD *** Karar) Vergi dairesi kayıtları, dava konusu ürünün faturası ve tarafların dayandığı tüm deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....
memnuniyeti kapsamında jest amaçlı olarak ücretsiz iki periyodik bakım ve 2.000,00 TL nefaset jesti sunulduğunu ve 2.000,00 TL ödemenin yapıldığını, davacının ibraname verdiğini, araçta tekrarlayan giderilemeyen ve araçtan faydalanmayı ortadan kaldıran bir ayıp bulunmadığını, bilirkişi raporunda değer kaybı hesabı yapıldığını, ayıpsız misli ile değişim gerektirmeyen bir sorun olduğunu tespit ettiklerini, ayıpsız misli ile değişim veya bedel iadesi talebinin hakkaniyete aykırı olduğunu davacının taleplerinin kabulü Medeni Kanunun 2. maddesindeki dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım yönünde karar verilmesini hakkaniyet gereği olduğunu, ayıp hususunu kabul anlamına gelmemek üzere, dava konusu aracın müvekkile iadesi söz konusu olmadan faiz işletilemeyeceğini, ancak aracın müvekkiline iadesinden itibaren faiz işletilmesinin hukuken uygun olduğunu bu nedenlerle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Davacının araç ile yaptığı kaza nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı bilirkişi raporunda hesap edilmekle misli ile değişim nedeniyle davacının davalılara aracın teslimi anında ödemesi gerektiği kanaatine varılmıştır. 6502 sayılı Kanunu'nun 11. Maddesine göre davalılar satıcı ve sağlayıcı distribütör olmakla davacıya karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır. Tüm bu açıklamalar doğrultusunda davacının davasının kabulüne, dava konusu aracın davalılarca müştereken ve müteselsilen ayıpsız misli ile değiştirilmesine, ayıplı araçta meydana gelen kaza nedeniyle oluşan değer kaybı bedelinin ayıplı aracın davalılara teslimi anında davacı tarafça davalılara ödenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıda şekilde hüküm kurulmuştur (...)" gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiştir....
Davacı vekilinin istinaf sebepleri; Müvekkilinin satın almak zorunda bırakıldığı ayıplı aracın misli ile değiştirilmesi talebinin reddedilmesinin tüketici aleyhine hak ve nesafet dengesini bozacarak, maldaki ayıbı tüketiciden hile ile gizleyen satıcıların kötü niyetlerinin korunmasına neden olduğu, somut olayda malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesi gerektiği aksi halde tüketici yönünden telafi edilemeyecek hak kaybının ortaya çıkacağı, davalı T5aat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine karşı açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesinin usule aykırı olduğu, davalı Doğuş T3 Ltd....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, davacı tüketicinin satın almış olduğu aracın ayıplı olması nedeniyle ayıplı olan aracın ayıpsız misli ile değişimi olmadığı takdirde ayıplı olan aracın iadesi ile ödediği bedelin iadesini talep etmiştir Mahkemece, satışa konu aracın ayıplı olduğu ancak ayıpsız misli ile değişim veya bedel iadesi yerine nispi metoda göre hesaplanan bedelden indirim tutarına karar verilmesinin hakkaniyete uygun olacağı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile ayıp oranında indirim bedeli olan 3.023,00- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir....
ile değişim talebinin yerine getirilmesi imkansız olduğundan, yerel mahkeme kararının açıkça yasa hükümlerine aykırı olduğunu, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 227. maddesi uyarınca; ayıpsız misli ile değişim seçimlik hakkını kullanabilmesi, "imkan varsa" şartına bağlandığını, 6502 sayılı TKHK’nın 11/1.ç maddesinde, tüketicinin ayıpsız misli ile değişim seçimlik hakkını kullanabilmesinin "imkan varsa" şartına bağlandığını, yine 6502 sayılı yasanın 11/3 maddesinde; “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması halinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir" şeklinde düzenleme bulunduğunu, bu yasal düzenleme karşısında yerel mahkemenin gerekçesinin yasaya aykırı olduğunun da açıkça ortada olduğunu, bu kanun maddesiyle aracın ayıpsız misli ile değişiminin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirmesi halinde, tüketicinin ayıp oranında bedel...
bir araç ile değiştirilmesi olarak ıslah ettiğini belirtmiştir....