Her ne kadar davalılar ayıbı kabul etmemekle beraber davacının tüketici kanununda doğan aracın misli ile değimi yönündeki talebinin dürüstlük kuralına aykırı olduğu olduğunu iddia etmişler ise de, aracın 0 km olması, davacının kulanımından kaynaklı bir ayıbın bulunmaması, üretimden kaynaklı gizli ayıp nedeniyle tüketicinin maldan beklediği faydayı elde etmesinin zorlaştığı anlaşıldığından misli ile değişim yönündeki talebinin Tüketici Kanunu kapsamında yerinde olduğu anlaşılmıştır. Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, mahkemece verilen kararın yerinde bulunduğu anlaşılmakla davalılar Gülsoy ... A.Ş. ve T5 Benz A.Ş.'...
, arızanın teşhis edilip bir türlü onarılamadığı dikkate alındığın ilgili kanun maddelerine göre misli ile değişim, bu mümkün değilse bedel iadesi şartlarının oluştuğu anlaşılmakla, davanın kabulü ile davaya konu ettiği aracın misliyle değiştirilmesine, dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalıdan 25.08.2017 tarihinde 63.000 TL bedelle Dacia Yeni Sandero Stepway 1.5 dci 90 bg marka ve modelde araç satın aldığını, araçta boya ve değişen olmaması ve görünürde hiç bir sorununun bulunmaması nedeniyle satın aldığını, araca ek paketler nedeniyle 2.250 TL daha ödeme yapıldığı, zaman içerisinde araçta ortaya çıkan gizli ayıplar nedeniyle davalıya noter aracılığı ile ihtar çekilerek aracın misli ile değişimini talep ettiklerini ancak olumlu dönüş yapılmadığından aracın gizli ayıplı olması nedeniyle misli ile değişimine, bunun mümkün olmaması halinde güncel piyasa değerinin ve ihtar masrafının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
şekilde davalı tarafından istinaf edilmiş ise de şanzımandan uğultu sesinin geldiğinin davalının da kabulünde olduğu, misli ile verilecek yeni araçta da aynı şanzıman sisteminin olması nedeniyle, aynı sesin yeni araçtan da geleceği savunma ve iddiasının doğru olmayıp hukuki dayanağının da bulunmadığı, şanzıman arızasının sabit olup başkaca bilirkişi incelemesine gerek olmadığı, takdirin dürüstlük kurallarına aykırı bulunmadığı, misli ile değişimde birebir aynı nitelikler aranmadan fiyat ve değer dengesi gözetilerek misli ile değişim kararının infaz edileceğinden, 2017 model misli ile değişecek sıfır aracın temininin mümkün olmadığı istinaf sebebinin de hukuki dayanaktan yoksun olduğunun anlaşıldığı, ilk derece mahkemesince verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından, davalının istinaf başvuru talebinin HMK 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava; satılandaki ayıp nedeniyle bedelde indirim ve maddi ve manevi tazminat istemine ilişkidir. Taraflar arasındaki satış sözleşmesinde davacı tüketici vasfında olmadığından, davaya Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılmış olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde de 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun satım sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun'da satılandaki ayıp nedeniyle üreticiyi sorumlu tutan bir hükümbulunmamaktaır. Satılandaki ayıp nedeniyle üreticinin sorumluluğu 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunla kabul edilmiş olup, bu sorumlulukta ücretsiz onarım ve malın ayıpsız misli ile değişim talebi ile sınırlandırılmıştır....
davacının dava dilekçesinde aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde araç alım bedelinin iadesini talep etmişse de 22/06/2023 tarihli ıslah dilekçesinde aracı alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim talep ettiği anlaşılmakla davacının davalıya yönelik ayıp oranında bedelde indirim talepli davasının kabulüne, 44.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının maddi tazminat talebi yönünden dava dilekçesinde ileri sürülmeyen davanın sonradan ıslah yoluyla talebi mümkün olmadığından maddi tazminat talepli davası bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Mahkemece araçtaki ayıbın niteliği, süreklilik arz ettiği dikkate alınarak davacının tercih ettiği seçimlik hak olan aracın ayıpsız misli ile değişimine karar verilmesi gerekirken, bedelde indirim yoluna gitmesi doğru görülmemiştir. Öte yandan dosya kapsamında aracın kaza geçirdiği anlaşılmaktadır. Bu durumda misli ile değişim kararı verildiği takdirde kaza sebebiyle araçta meydana gelen değer kaybının da davalılara ödenmesi gerekmektedir. Bu durumda mahkemece, araçta meydana gelen değer kaybını bilirkişi marifetiyle tespit ettirip, aracın misli ile değişim koşulları oluştuğu dikkate alınarak, aracın misli ile değişimine ve değer kaybının davalıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken, hatalı ve eksik inceleme ile karar vermesi doğru görülmemiş, davacının istinaf sebepleri yerinde görülmüştür....
Karar Düzeltme Sebepleri Davalı vekili; dava konusu araçta var olduğu iddia edilen ayıbın ağır kusur ya da hile ile gizlenmediğini, bu nedenle zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, araçta herhangi ir arıza veya ayıp bulunmadığını, davanın kabulü anlamına gelmemekle birlikte misli ile değişim yönünde karar verilmesi şeklindeki bozma gerekçesinin hakkaniyete aykırı olduğunu beyan ederek bozma kararının düzeltilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, satın alınan araçtaki ayıp iddiasına dayalı ayıpsız misli ile değişim istemine ilişkindir. 2....
dolayısıyla davacı tarafından dava konusu aracın alınması ile yeni bir araç alınmasındaki amaç ve beklentilerin karşılanmadığı, aracın ekonomik değerini azaltan böyle bir ayıba tüketicinin katlanmasının beklenemeyeceği mahkememizce değerlendirilmiş ve davacının seçimlik hakkını ayıpsız misli ile değişim yönünde kullanmasının iyiniyet kurallarına aykırı olmadığı, ayıpsız misli ile değişim talebinin hakkaniyete uygun düştüğü emsal yargı yararlarının da bu yönde olduğu, davalı aracın artık üretimde olmadığı savunmasında bulunmuşsa da misli ile değişim hakkının kullanılmasına engel olmayacağı, icra aşamasında İİK md.24 gereğince işlem yapılacağı anlaşılmakla, (Aynı yönde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19....
Otomotiv İthalat ve Dağıtım A.Ş. vekili, zamanaşımı itirazında bulunarak dava konusu aracın ithalatçısı olup aracın satışını gerçekleştirmediklerini, bu nedenle davanın kendilerine yöneltilmesinin doğru olmadığını, araçta üretimden kaynaklı bir ayıp bulunmadığını, ayrıca ücretsiz onarım hakkının kullanılması nedeniyle misli ile değişim hakkının kullanılmayacağını savunarak davanın reddini dilemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın kabulü ile davacı tarafından 14.11.2019 tarihli fatura ile satın alınan BMW marka, 2019 model, WBA5F5100LFH90997 şase nolu, 55 ANT 55 plakalı ayıplı aracın davalılar tarafından aynı özelliklere sahip ayıpsız misli ile değiştirilerek davacıya verilmesine, Dava konusu otomobilin ayıpsız misli ile değiştirilmesinin mümkün bulunmaması halinde (fatura bedeli olan 395.132,52 TL'den ... olmamak üzere) İİK.'...