Dava konusu uyuşmazlıkta sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 6098 Sayılı TBK’nun bu konudaki 223. maddesine göre, (818 sayılı BK'nun 198.maddesi) alıcı, teslim aldığı malı işlerin olağan akışına göre, imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya uygun süre içinde ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirme ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da hemen satıcıya bildirmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır....
Diğer yandan, davacının ayıplı taşınmaz satın alması nedeniyle bedelde indirim hakkı olduğu yönündeki bilirkişi tespiti ve buna bağlı olarak nispi metoda göre yapılan hesaplama da hukuka uygundur. 3. Davacının satın aldığı taşınmazın bedeli yabancı para cinsinden olduğundan, ayıp oranında bedel indirimi talebini de yabancı para olarak istemiştir. Davacının, harcın hesaplanması için harca esas değer olarak gösterdiği 5.000,00 TL, alacağın Türk Lirası olarak talep edildiği şeklinde değerlendirilemez. Dolayısıyla derece Mahkemelerinin bu yöndeki kabulünde de hukuka aykırılık yoktur. 4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, tarafların temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir. VI....
Mahkemece ise;bilirkişi raporunda hakimin takdirine bırakılmak üzere hesaplanan ayıp oranında indirim bedeli esas alınarak bu bedel ve işlemiş faizi üzerinden itirazın iptaline karar verilmiştir.Ancak davacının talebi onarım bedeline ilişkin olup,ayıp oranında indirim bedeline ilişkin bir talebi bulunmamaktadır.Bilirkişi raporunda hesaplanan onarım bedeli ile ayıp oranında indirim bedelinin ise birbirine yakın tutarlarda olduğu görülmüştür.Dolayısıyla hakkaniyet gereği ayıp oranında indirim bedeline ilişkin seçimlik hakkın mahkemece resen gözönünde bulundurulmasını gerektirecek koşullar da somut olayda yoktur.Bu sebeple davacının talebinin onarım bedeline ilişkin olması sebebiyle bilirkişice hesaplanan 15.305,96- tl.tutarında onarım bedeline hükmedilmesi yerine, mahkemece yazılı şekilde ayıp oranında indirim bedelinin hüküm altına alınması;davalının takip öncesi ihtar çekilmek suretiyle temerrüde düşürüldüğüne ilişkin dosya kapsamında delil bulunmamasına rağmen takip öncesi işlemiş faize...
Netice olarak; davacının haklı görülmesi halinde 04/02/2016 dava tarihi itibariyle; ayıp nedeniyle bedelde indirim bedeli 10.234,78 TL olduğunu" teknik kanaatleri olarak belirtmiştir. Dava. Sözleşmenin feshi, menfi tespit (istirdat), maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Mahkememizce istinaf ilamı kararı uyarınca ayıp ihbarı hususu irdelenmiştir. 6102 sayılı TTK'nun 23/1-c maddesi gereğince; malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içerisinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu satıcıya ihbarla yükümlüdür....
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davaya konu aracın üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğu, ayıp ihbarının süresinde yapılmış olduğu, delil tespiti dosyasında ve mahkemece alınan bilirkişi raporlarında nispi metoda göre ayıp oranında indirim bedelinin 13.637,86 TL olduğu, davacının delil tespiti dosyasında belirlenen ayıp oranında indirim bedelini davalıya tebliğ edilen noter ihtarnamesi ile talep etmiş olması nedeniyle davalı tarafın noter ihtarnamesinde verilen süre sonrasında temerrüde düştüğü, bu nedenle davacının temerrüt tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz talep edebileceği gerekçesiyle; "Davanın kabulü ile, Antalya Genel İcra Dairesi'nin 2021/30512 esas sayılı dosyasına yönelik davalının itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, Hüküm altına alınan asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine," karar verilmiştir....
İstinaf bozma ilamı doğrultusunda alınan bilirkişi raporunda; 13/12/2014 yılında bitebileceği, şap ve ince sıva işçiliğindeki ayıpların gizli ayıp niteliğinde olduğu, onarım suretiyle giderimin mümkün olduğu, işin makul sürede bitirilmesi gereken yıl" itibari ile serbest piyasa rayiçlerine göre söz konusu masrafın 10.075,60TL olduğu, ayıbın bedelde indirim yapılması mümkün olmadığı belirtilmiştir. Usul ve yasaya uygun denetime elverişli bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. Söz konusu ayıp gizli olmasından dolayı ayıbın fark edilmesinden sonra derhal ihbar yükümlülüğünü 6098 sayılı TBK'nın 474 ve 477/son maddelerine göre yerine getirilmesine dair gerekçe ile; Davanın KISMEN KABULÜ İLE: 10.075,60 TL'nin dava tarihi olan 25/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, ..." şeklinde karar verilmiştir....
Davalı vekili, davacı satıcı ile müvekkili alıcı arasında %60 öğütme randıman özelliğine sahip "Galileo cinsi çeltik pirinç" alım satımı hususunda anlaşmaya varıldığını, bu hususta taraflar arasında ihtilaf bulunmadığını, ancak itilafın satıcının davalıya teslim etmeyi taahhüt ettiği maldaki randıman oranının anlaşmaya aykırı olması ve bu nedenle de davalının yasal seçimlik hakkı gereği mal bedelinde ayıp oranında indirim istemine ve satıcı tarafından bunun kabulüne rağmen daha sonra indirim bedelinin haksız yere müvekkilinden talep edilmesi noktasında toplandığını, ancak akde konu çeltiklerin %60 verim özelliğine sahip olması gerektiği hususunda şifahi olarak anlaştıklarını, gelen emtianın yaptıkları analiz sonucunda %37 ve tespit dosyasındaki bilirkişi incelemesinde ise %44,60 oranında olduğunu, dolayısıyla taahhüt edilen %60'lık oranın altında verim alınması nedeniyle gönderilen iki faturadan toplam 100.000 Euro'nun ayıplı mal nedeniyle indirim olarak kabul edilip ödenmediğini savunarak...
Mahkemece, bu bilirkişi raporu esas alınarak ve 2.311,16 TL tutarındaki bir değer kaybı nedeni ile 6502 sayılı Yasanın 11.maddesinde düzenlenen sözleşmeden dönme ve malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi seçeneklerinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getireceği kanaatiyle 6502 sayılı Yasanın 11/1b maddesinde düzenlenen satılanın davacıda bırakılıp ayıp oranında indirim tutarının davacıya ödenmesi sureti ile taraflar arasındaki uyuşmazlığın giderilmesinin hakkaniyetli olacağı gerekçesiyle 2.311,16 TL tutarındaki ayıp oranında indirim bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....
Dava; ayıplı araç satışı nedeniyle bedelde indirim talebine ilişkindir. Dava dosyası incelendiğinde, davacı ile davalı arasında 29.05.2020 tarihinde araç satışına ilişkin sözleşme yapıldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık dava konusu edilen ayıpların niteliğinin ne olduğu ve davacının söz konusu ayıpları ihbar yükümlülüğü bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı tüketici olduğuna göre, tüketici hukuku ile ilgili ayıba ilişkin düzenleme, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK)’un 8. maddesinde yer almaktadır. Ayıp; yasa ya da sözleşmede öngörülen unsurlardan birinin veya birkaçının eksikliği ya da olmaması gereken vasıfların olmasıdır. Malın ayıplı olması halinde taraflara ait hak ve yükümlülüklerin nelerden ibaret olduğu, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 8. maddesinde düzenlenmiş; hatta ayıbın ağır kusur veya hile ile gizlenmesi halinde zamanaşımı süresinden yararlanılamayacağı, açıkça ifade edilmiştir....
den ....ve 2010 model aracı satın aldığını, diğer davalının ise bu aracın ithalatçısı olduğunu, aracın satın alınmasından sonra defalarca aynı nedenle arızalandığını, araçta üretimden kaynaklanan ayıp bulunduğunu belirterek, satım sözleşmesinin iptali ile araç bedelinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı .... vekili; davacı tarafından süresinde ayıp ihbarı yapılmadığını ve dava zamanaşımı süresinin sona erdiğini, ayrıca dava konusu araçta meydana gelen ve ayıp niteliği taşımayan arızaların da giderildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur....