Hukuk Dairesinin 2015/26678 Esas ve 2016/17873 Karar sayılı ilamı ışığında somut olaya bakıldığında, davacının sıfır olarak 93.430,00 TL ye aldığı aracı 1yıl 15 gün kullandıktan sonra 29.280 km de boya kusuru nedeniyle yenisi ile değiştirilmesi için bu davayı açtığı ve yargılama sırasında bilirkişi incelemesi ile araçtaki imalattan kaynaklanan boya kusurunun gizli ayıp niteliğinde olduğu ve ayıp nedeniyle bedel indirimine karar verilmesi halinde kök raporda boya için 3.000,00 TL, değer kaybı için ise 4.000,00 TL olmak üzere 7.000,00 TL, ek raporda ise boya için 5.000,00 TL, değer kaybı için ise 10.000,00 TL olmak üzere15.000,00 TL indirim yapılması gerektiği, ayrıca davacının yaptığı kaza nedeniyle oluşan 12.600,00 TL lik hasardan dolayı araçta meydana gelen değer kaybının ise 6.000,00 TL olduğunun tespit edilmiş bulunduğu dikkate alındığında, menfaatler dengesi ile hakkaniyet ilkeleri gereği olayda, bedelde indirim yapılması hususunun tartışılması gerektiği halde mahkemece bu husus...
Taraflar arasında ev tadilatı hususunda, el yazılı iki ayrı sözleşme yapıldığı çekişmeli olmayıp,uyuşmazlık eserin kabule icbar edilemeyecek ölçüde ayıplı olup olmadığı, bedelde indirim gerekip gerekmediği, ayıbın niteliği, giderim bedeli, usulüne uygun ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı noktalarında toplanmaktadır....
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 28/10/2021 KARAR TARİHİ : 06/12/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA VE TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 09/09/2021 tarihinde müvekkilinin davalıdan araç satın aldığını, aynı gün yapılan ekspertiz incelemesinde aracın ayıpsız olduğunun tespit edildiğini, ertesi gün yaptırılan kontrollerde ise araçta bir çok gizli ayıbın ortaya çıktığını, müvekkil tarafından tamiratın yaptırıldığını, 23.500 TL masrafın olduğunu, ayıp tespitinin 27/09/2021 olduğunu, aracın pert kayıtlı, şasinin eğik, şanzumanın tamamen değiştirilmek zorunda kalındığını, 28/09/2021 tarihinde davalıya ayıp ihbarının yapıldığını, arabuluculuğun anlaşamama ile sonuçlandığını, tüm bu nedenlerle şimdilik 6.000 TL ayıp oranında bedelde indirim yapılmasını talep ve dava etmiştir....
Somut olayda ise davacı tarafından ayıp oranında bedelde indirim hakkının kullanılabilmesi için yasal koşulların mevcut olmadığı zira dava tarihi itibariyle aracın oranımının tamamlanmış olduğu ve garanti kapsamında onarımın gerçekleşmesi nedeniyle onarım bedelinin davalı satıcı/sağlayıcı tarafından temin edildiğinin kabul edilmesinin gerektiği, zira kanundaki ifadesi ile de ''bedelde indirim'' seçimlik hakkının muadili olan '' ücretsiz onarım'' hakkının kullanılmış olduğu, mahkememizce tevdii ile denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre de bu hususun teknik olarak değerlendirildiği anlaşılmıştır. 6502 Sayılı Kanunun 11. Maddesinde '' Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir.'' hükmü düzenlenmiş olmakla davacıya talebi 6100 sayılı HMK 31....
Dava ayıp iddasına dayalı olarak, misli ile değişim, mümkün olmadığı taktirde bedelde indirim, değer kaybı ve manevi tazminat istemi olup mahkemesince davanın tümden reddine karar verilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan 20.01.2020 tarihli heyet bilirkişi raporunda izah edildiği üzere davaya konu araçta ortaya çıkan arızaların çoğunluğunun basit arızalar olduğu, aracın tek ciddi arızasının vites kutusu arızası olduğu, tüm bu arızaların ise davalı tarafça onarıldığı, onarımların garanti dahilinde gerçekleştirildiği sabit olup, davacının maddi tazminat taleplerinin Garanti Belgesi Yönetmeliğinin 9. maddesine aykırı olduğu açıktır. Davacı taraf manevi tazminat isteminde bulunmuş ise de TBK'nın 58. maddesi uyarınca manevi tazminata hükmedilebilmesi için kişilik haklarının zedelenmesi gerekmekte olup maddi tazminata konu olayda manevi tazminat verilmesi için lazım gelen şartlar oluşmamıştır....
Dava, Finansal Kiralama sözleşmesine konu makine ve parçaların ayıplı olduğu makinadan gerekli randımanın alınamadığı, böylece iş kaybına uğranıldığı iddiası ile açılan sözleşmenin feshi, bedelde indirim ve maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. Davalı Finansal Kiralama şirketi vekili sözleşmenin 19.07.2000 tarihinde imzalandığını 4 yıldır ayıp bildirimi yapılmadığını, talebin zamanaşımına uğradığını, davacının eskiyen teknolojiyi başkalarını suçlayarak değiştirmeyi amaçladığını, kira bedellerinin ödenmediğini belirterek davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar da vekilleri aracılığı ile verdiği dilekçede zamanaşımı itirazında bulunmuşlar ve davanın reddini istemişlerdir....
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ : Davacı vekili 22/03/2022 tarihli istinaf dilekçesinde; müvekkiline tavanı ve direkleri boyalı olan gizli ayıplı bir araç satıldığının belirlendiğini, bu nedenle ayıpsız misliyle değiştirilmesine karar verilmesi gerekirken, hakkaniyete uygun düşmediği gerekçesiyle ayıp oranında bedelde indirim kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür....
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, aracın garanti kapsamında ayıbının giderildiği, keşif esnasında da ayıba ilişkin bir hususa rastlanılmadığı, bu sebeple bedelde indirim yapılmasını gerektirecek bir durum bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde her ne kadar araçtaki ayıp giderilmişse de aracın orjinalliğini kaybettiğini ve bu nedenle araçta değer kaybının meydana geldiğini belirterek bedelden semen indirimi talep etmiştir. Gerek bilirkişi gerekse de mahkemece araçtaki ayıbın giderilmesi nedeniyle araçta herhangi bir değer kaybı olup olmadığı yönünde görüş belirtilmemiş ve bu konu üzerinde durulmamıştır....
Dr Murat Vural imzalı bilirkişi raporu ile davaya konu aracın gizli ayıplı olduğu, fiziki müdahale ile kilometre göstergesiyle oynandığı, aracın 182.860 kilometreden 273 kilometreye düşürüldüğü, yanıltıcı eylemin basit bir incelemeyle anlaşılmasının mümkün olmadığı, araçta yapılan piyasa araştırmasına göre; vadedilen kilometredeki emsallerine göre 11,250,00 TL bedelde indirim yapılması gerektiği raporu doğrultusunda ve davalı satıcının alıcıya karşı bilmediği ayıplardan da sorumlu olduğu gözetildiğinde, bedelde indirim isteminin kabulü kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır. Öte yandan davalılardan Mehmet, araç maliki satıcı T5'in oğlu olup, aracın ilan ve satış işlemlerini temsilci sıfatıyla yerine getirmiştir. Temsilci hukuki işlemi yaparken bu sıfatını bildirmezse hukuki işlemin sonuçları kendisine ait olur....
Davacı vekili --- tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde talep edilen gizli ayıp nedeniyle --- bedelde indirim tutarını ---- arttırarak ---- bedelde indirim tazminatının temerrüt tarihi olan ----- tarihinden itibaren işleyecek ------temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ---- tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, ıslah edilen kısmın zaman aşımına uğradığını, bu nedenlerle davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Deliller Tarafların ------kayıtları dosya arasına alınmıştır. ------ yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır....