Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu anlamda ayıp, malın sözleşmeye göre taşıması gereken nitelikleri taşımaması hâli veya bu hususta özel bir hüküm olmasa da, sözleşmenin niteliği ve içeriği dikkate alındığında, malda mevcut olması gereken vasıfların eksikliği şeklinde ortaya çıkacaktır. Satılan maldaki ayıp açık veya gizli ayıp şeklinde olabilir. Açık ayıplar, ilk bakışta görülebilen veya basit bir muayene ile anlaşılabilen ayıplardır. Buna karşılık gizli ayıplar, ilk bakışta fark edilemeyen, sonradan yapılacak detaylı bir muayene ile anlaşılan ayıplardır. Bu tür ayıplar genelde malın yapısıyla ilgili olan ve kullanılmasıyla anlaşılan ayıplardır. 4077 sayılı TKHK’nın 4/2. maddesinde malın ayıplı olması hâlinde alıcının seçimlik haklarının nelerden ibaret olduğu belirtilmiş olup, tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....

    Bilirkişiler raporlarında her ne kadar araçtaki bu ayıp nedeniyle ayıpsız misliyle değişim kararı verilmesi veya sözleşmenin iptali ile araç bedelinin tüketiciye iadesinin davalı satıcı bakımından sıfır aracın değerinin yüksek olması, ayıbın tamir ile giderilebilecek bir ayıp olması nedeniyle orantısız olacağını belirterek, bunun yerine aracın tamir bedelinin ve değer kaybının verilmesi gerektiğini rapor etmişlerse de, mahkememizce bilirkişilerin bu görüşüne katılmak mümkün gözükmemektedir....

    Kanun gereğince tüketici, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Verilen kararın hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozması halinde; Mahkemece, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkının da değerlendirilmesi gerekecektir. Olayımız yönünden yapılan değerlendirmede ise aracın 2004 yılında satışının yapıldığı, ayıbın ortaya çıkması anına kadar yaklaşık 6,5 yıl boyunca (128.000 km) kullanıldığı dikkate alındığında sözleşmenin feshi ve aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine hükmedilmesinin hakkaniyet ilkesine aykırı olacağı açıktır. Bu durumda mahkemece yukarıda belirtilen ilkeler gereğince ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkı üzerinde durulmadan, aracın değiştirilmesine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 3- Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir....

      kabulü mümkün olmadığını, müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, malın ayıpsız muadili ile değiştirilmesi veya bedel iadesi talebinin reddi nedeniyle arabuluculuğa başvurulduğunu ve anlaşılamadığını, 8.788,39 TL'nin fatura tarihi 04/05/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

        Davacı, 2.5.2005 tarihinde davalı taraftan satın aldığı aracın sürekli arıza yapması nedeniyle araçtan beklediği faydayı elde edemediğini, araçta gizli ayıp bulunduğunu, arızanın giderilemediğini ileri sürerek tespit edilecek ayıp oranında bedel indirimi ve 10.000TL tazminatın davalıdan tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı, davacının aracı 2.5.2005 tarihinde satın aldığını,2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu savunmuş, mahkemece zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK'nun 4/4.maddesinde; "... ayıplı maldan sorumluluk ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile, malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık 2010/12419-2011/2274 zamanaşımına tabidir. Ancak satılan malın ayıbı tüketiciden, satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmiş ise, zamanaşımı süresinden yararlanılmaz." hükmü getirilmiştir....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece davacının aracı kullanmadığı ve davalının daha önce temerrüde düştüğü görmezden gelinerek 118.000,00 TL'nin iadesi hususunda ödeme tarihinden itibaren faize hükmetmesi gerekirken, aracın iadesi tarihinden itibaren faize hükmedilmesine karar verilmesi hukuka aykırı olup kararın bu yönüyle ortadan kaldırılması ve ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesine karar verilmesi gerektiğini beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı tarafça, davacı vekilinin istinaf dilekçesine karşı cevap dilekçesi verilmemiştir. DELİLLER: Kocaeli 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 17/01/2020 Tarih - 2019/65 Esas - 2020/33 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: DAVA; ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir....

          Bu nedenle her üç raporda da keşif ve rapor tarihleri itibariyle aracın değişimini haklı gösteren bir ayıp bulunmadığı anlaşıldığından mahkemece davacının aracın ayıpsız misli ile değişimi ve bedel iadesi talebinin reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi yasaya aykırı olup bu nedenle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerekir. Kabule göre de, davacı dava dilekçesinde öncelikle bedel iadesi, aksi halde aracın ayıpsız misli ile değişimi talebinde bulunmuş olup daha sonra sunduğu dilekçesinde ise öncelikli talebini değiştirerek bu kez aracın ayıpsız misli ile değişimi mümkün olmaması halinde bedel iadesi talebinde bulunduğu belirtmiş olup dava dilekçesinde ilk olarak talep ettiği bedel iadesi talebinde feragat etmiştir....

          TEMYİZ EDEN : Davalı vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, 4077 sayılı kanuna dayanılarak, tüketici tarafından üreticiye karşı açılmış olup; mobilyadaki ayıp nedeniyle bedel iadesi istemine ilişkindir....

            Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/72 D. iş sayılı dosya ile tespit yaptırılıp alınan bilirkişi raporunda yapılan imalâtın projeye aykırı ve işçilik kalitesinin tekniğine uygun olmadığı, malzemenin vasıfsız olup, sağlam ve özgün parçaların söküldükten sonra korumasız bir şekilde tutulduğunu, Belediye tarafından yapı tatil zaptının düzenlendiğini, müvekkili hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma başlattığını, sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesi, şirketin Rok Mühendisliğine ödediği bedel ile yapılan tespit ve Noter masraflarının ve uğranılan manevi zararın toplama 32.035,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 18.04.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle 24.995,00 TL olan iş bedelini 26.600,00 TL’ye artırmıştır. Davacı, iş bedelinin kısmen iadesini istemişse de, ıslah dilekçesi ile ödenen bedelin iadesi ve davalı adına Rok mühendisliğe ödenen bedel yanında 5.000,00 TL manevi tazminat, tespit ve noter masrafları olmak üzere toplam 58.635,00 TL istemiştir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: DAVA; ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır. Dosyanın incelemesinde; davacının, davalıdan aldığı mobilyaların eksik ve ayıplı teslim edildiğini belirterek ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep ettiği, davalının teslimin tam yapıldığı, malların ayıplı olmadığı, varsa ayıbın süresinde ihbar edilmediği ve bedel iadesinin orantısız olduğu gerekçesi ile davanın reddini istediği, mahkemece mobilyacı bilirkişiden alınan rapor doğrultusunda davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....

              UYAP Entegrasyonu