Kanun gereğince tüketici, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Verilen kararın hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozması halinde ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkının da değerlendirilmesi gerekecektir. Somut olayda ayıbın mahiyeti ve halihazırda onarımla giderilememiş herhangi bir arıza bulunmadığı tespiti dikkate alındığında mahkemenin yapılan onarım işlemlerinin araçta değer azalması oluşturup oluşturmayacağı da araştırılarak ayıp oranında hakkaniyet gereği bedel indirimi seçeneğini değerlendirmemesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir....
Aynı kanunun 11. maddesine göre ise; "(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür." hükmüne yer verilmiştir. Buna göre seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir....
Yukarıda açıklanan maddelere göre davacının aracını 02/12/2015 tarihinde satın aldığı, motorda meydana gelen yağ eksiltme arızasının gizli ayıp niteliğinde, kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı, üretim hatasının bulunduğu, aracın kullanılmasına engel olup, tüketicinin makul olarak beklediği faydayı azalttığı, arızanın onarımının mümkün olduğu, ayıp bedelinin bilirkişi raporunda tespit edildiği ve ayıp bedelinden davalı tarafın sorumluluğunun bulunduğu, mahkemece takdiren tüketicinin ayıp oranında bedel indirimi hakkını uygun görerek bu bedele hükmetmiş olması, tüketicinin yasadan kaynaklı seçimlik hakkını kullanması nedeniyle vekalet ücretine ilişkin istinaf talepleri yerinde görülmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere; 1- İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1- b(1) maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken istinaf karar harcı olan 1.092,96- TL....
Diğer mobilyalar yönünden ise küçük hatalar olduğu bu hataların bedel iadesi ve ayıpsız misli ile değişimle orantılı olmayacağı bu nedenle bu mobilyalara ilişkin olarak raporda belirtilen tutarlarda bedel indiriminin hakkaniyete uygun olacağı" gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile faturaya konu mallardan netha konsol ve rosa baza başlığın ayıpsız misli ile değişimine, rosa gardıropdaki ayıp karşılığı 907,14 TL, rosa bazadaki ayıp karşılığı 314,04 TL, netha 3'lü kanepedeki ayıp karşılığı 570,64 TL olmak üzere toplam 1.791,82 TL'nin ayıp karşılığı indirim bedeli olarak davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar verildiği anlaşılmıştır. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece yargılama giderlerinin hatalı hesaplandığını belirterek kararın bu yönden kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmeni feshi-bedelin iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin, Volkswagen marka 2004 model otomobili 21.11.2003 tarihinde 32.600.000.000.TL bedelle davalı ......
Mahkemece, davacının talebinin bedel indirimi değil, yalnızca bedel iadesi olduğu gerekçesiyle davanın tümden reddine karar verilmiştir. Ancak mahkemenin de dayandığı bilirkişi raporunda, “dava konusu aracın motor kaputu ve sol arka çamurluktaki boya kalınlığının standart ölçülere uymadığı, gizli ayıp niteliğinde olduğu, ancak maldan sürekli yararlanmaya engel olmayıp yalnızca aracın değerinde 3000 TL Lik değer kaybı meydana getirdiği” tespit edilmiştir. Somut olayda aracın 2012 yılında satışının yapıldığı, dava tarihine kadar yaklaşık 1 yıl 5 ay boyunca kullanıldığı dikkate alındığında sözleşmenin feshi ve aracın bedeline hükmedilmesinin TMK 2. maddesindeki hakkaniyet ilkesine aykırı olacağı açıktır. Bu durumda araçta oluşacak zararı telafi etmek için bedel indiriminin değerlendirilmesi gerekir. Dairemizin kural olarak uygulaması nispi metod yöntemi ile değer kaybının belirlenmesidir....
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın değer kaybı davası olmayıp misli ile değişim ya da bedel iadesine dayandığını, Mahkemece ayıp nedeni ile oluşan değer kaybından söz edilerek değer kaybına karar verilmesinin yerinde olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir. 2....
KARAR Davacı, davalılardan satın aldığı evin imar planının idari yargı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle yıkım kararı alındığını ileri sürerek bu suretle ayıplı olan taşınmazın satış sözleşmesinin feshi, tapu kaydının davalılar adına tescili ve satış bedeli 370.000,00 TL nin satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddini dilemiştir....
KARAR Davacı, davalılardan satın aldığı evin imar planının idari yargı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle yıkım kararı alındığını ileri sürerek bu suretle ayıplı olan taşınmazın satış sözleşmesinin feshi, tapu kaydının davalılar adına tescili ve satış bedeli 370.000,00 TL nin satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ayıp iddiasına dayalı sözleşmenin feshi ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, 04.12.2013 tarihinde verilen davanın kabulüne ilişkin karar dairemizce bozulmuş bu sefer mahkemece bozma kararına uyulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Mahkemece, davalının finansal kiralama bedellerini ödememesi nedeniyle temerrüde düştüğü, malların mülkiyetinin davacıda olması nedeniyle akdin feshi sonucunda davacıya iadesi gerektiği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiş, kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 13.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....