Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekilinin istinaf talebine cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin istinaf kanun yoluna başvurusunun reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı aleyhine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava; taraflar arasındaki mobilya satım sözleşmesi dolayısıyla ayıp nedenine dayalı sözleşmenin feshi bedel iadesi istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki 03/11/2019 tarihli belge içeriğine göre KDV dahil 16.000,00- TL yazılı mal alımına ilişkin sözleşme yapıldığı ihtilafsız olup, davacı tarafça faturaya konu ürünlerin ayıplı ve sözleşmeyle kararlaştırılandan farklı olduğu gerekçesiyle 27/12/2019 tarihli noter ihtarnamesiyle sözleşmenin feshi ve bedeli iadesi talebinde bulunmuş eldeki dava da 20/01/2020 Tarihli dava dilekçesiyle aynı talebini yinelemiştir....

Ancak tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır. 6502 sayılı Yasa 11/3. maddesinde "Ücretsiz onarım veya ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması halinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır." düzenlemesi mevcuttur. Ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme talepli dava yönünden yapılan incelemede; davacı tarafından 08/08/2021 tarihinde satın alınan ve davacıda bulunan yatak odası takımı ve yemek odası takımı satın aldığı, davacı tarafça iş bu dava açılarak satın alınan ürünlerin ayıplı olduğu ileri sürülerek sözleşmeden dönme talebinin bulunduğu anlaşılmıştır....

Hukuk Dairesi, onarımla giderilebilecek arızalar için değişim ya da bedel iadesi istenemeyeceğini kabul ettiği, onarımla giderilebilecek nitelikte olan arıza ve ayıplar için, ürün değişimi kararı veren Mahkemelerin nihai kararı bozulduğu, ayrıca, tamir bedeli ile yeni ürün bedeli karşılaştırıldığında sözleşmenin feshi BK m.202'ye göre hakkaniyete aykırı olarak değerlendirildiği (Yargıtay 19....

TALEP ARTIRIM: Davacı vekili 24.09.2020 tarihli dilekçesiyle dava değerini araç satış bedeli olarak 53.458-TL'ye, onarım bedeli olarak 11.380,71-TL'ye ve kazanç kaybı bedeli olarak 8.360-TL'ye çıkarmıştır....

    Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.” Bu yasal düzenlemeyle tüketiciye ayıplı mal nedeniyle tanınan seçimlik haklarından birisi de ayıplı malın iadesi ve ödenen bedelin tahsilidir. Tüketici, yasayla kendisine tanınan dört seçimlik hakkından birini tercih etmekte özgürdür....

      Uyuşmazlık ayıplı mal satışından kaynaklanmaktadır. 4077 sayılı yasanın 4/1 maddesi "ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kulavuzunda ya da reklam ve ilanlarında yer olan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelikli veye niteliği etkileyen niteliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar ayıplı mal olarak kabul edilir." düzenlemesini getirmekte olup, 4/2 maddesi gereğince 2007/5382-9568 malın ayıplı olması halinde tüketici bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi yada ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir....

        Mahkemece yapılması gereken iş; yeniden seçilecek teknik bilirkişilerden oluşturulacak bilirkişi kurulundan alınacak raporla dosya kapsamı ve mevcut delillere göre kanıtlanan ayıplı imalâtların nelerden ibaret olduğu, bunların BK’nın 360. maddesi hükmünce kabule icbar edilemeyecek derecede ve eserin reddini gerektirir nitelikte bulunup bulunmadığı ya da bedelden tenzili gerektirir vasıfta olup olmadığı veya onarım ile giderilmesinin mümkün olup olmadığı, bedelden tenzili gerektiren ya da tamiri mümkün nitelikte bir ayıp olduğunun saptanması halinde tenzili gereken miktar veya onarım için gerekli masraflar hesaplattırılıp bulunacak miktarın yüklenicinin kesin hesap tutanağı ile tespit edilen alacağından düşülmek ve %5 nakdi teminat kesintisinin iadesi ile ilgili sözleşme ve eki Genel İdari Şartname hükümlerine göre araştırılmak suretiyle davanın sonuçlandırılması olmalıdır....

          kalan -----içinse dava hakkının saklı tutulması gerektiği değerlendirilmek suretiyle bunu aşan tüm taleplerinin reddine" KARAR VERİLMİŞ, Verilen karar taraf vekillerinin tamamınca istinaf edilmiş, ----- sayılı hükmünde; " Dava satılandaki ayıp nedeni ile; bedel iadesi ve uğranılan zararın tazmini isteminden ibarettir İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....

            Noterliğinin 27.12.2012 gün ve 48115 yevmiye numaralı Gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve tadil sözleşmeleri ile takip borçlusu olarak gösterilen, dava dışı yüklenici firmalara inşa ettirdiğini, davacı yanın ihtar keşide etmesini müteakip müvekkillerin sorumlulukları olmamasına rağmen iyi niyetle davranarak, davacı ile iletişime geçtikleri ve yine davacının temin ettiği bir kişi eli ile gerekli onarım ve tadilatları yaptırdıklarını, davacı tarafın herhangi bir masraf yapmadığını veya ödeme gerçekleştirmediği bir hususta sanki masraf ve ödeme yapmış gibi bedel talep ettiği ve talep ettiği bedelin fahiş ve gerçek dışı olduğunu, davacının anılan taşınmazı kiraladığı ve kira ilişkisinin de devam ettiğini, huzurdaki davanın yüklenici firmalar olan T9 T8 edilmesi gerektiğini beyanla, davanın husumet ve esas yönünden reddine, karar verilmesi talep edilmiştir....

            Mahkemece yapılan inceleme ve bilirkişi raporu doğrultusunda, taraflar arasında somunların satışı konusunda anlaşma yapıldığı hususunda bir ihtilaf bulunmadığından davalının husumet itirazının reddedildiği, işin esasına girilerek yapılan yargılama sonucunda ise, dava konusu malların ayıplı olduğunun tespit edildiği, ayıbın, davacının müşterilerine teslimden sonra ortaya çıktığı, halin icabına göre Borçlar Kanunu'nun 223/2.maddesinin uygulanmasının gerektiği, ayıp ihbarının süresinde olduğu, davacının seçimlik hakkını, sözleşmenin feshi, ayıplı ürünün iadesi ile satılan mal için ödenen bedelin davalıdan tahsili konusunda kullandığını, sözleşmenin feshi talep edildiğinden tarafların aldıklarını birbirine iade ile yükümlü oldukları, davacının 7500 somunu iade ettiğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, sözleşmenin feshi ile davacının ödediği, 14.950 TL'nin temerrüt tarihi olan 08.10.2015'den itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya...

              UYAP Entegrasyonu