Mahkemece, dava konusu gayrimenkulün 25.05.2001 tarihli sözleşme ile satın alındığı ve davacı adına 30.02.2003 tarihinde tapuya tescilinin yapıldığı, davanın ise 11.09.2012 tarihinde açıldığı, dava dilekçesi ile talep edilen hususların Yargıtay 13.HD nin 02/05/2013 tarih 2012/2393 Esas 2013/11014 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere açık ayıp niteliğinde olduğu ve bir aylık ayıp ihbarının süresinde davalıya yapıldığına dair herhangi bir belge sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, satış esnasında sunulan projede ve tanıtımlarda belirtilen ancak eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı dairede oluşan değer kaybının ödetilmesi talebine ilişkindir. “...” adlı proje kapsamında yapılacak konutların satışına ilişkin ilanlarda, reklam ve tanıtım broşürlerinde, satış maketlerinde, otopark, futbol, voleybol, basketbol sahaları ve tenis kortu, çocuk oyun parkı, kapalı çocuk kulübü, büfe ve lokal olmak üzere...
Mahkemece, davanın kabulü ile 10.000 TL nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı yanca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı eldeki davası ile, ayıplı araç nedeni ile bedel iadesine yönelik ilamın kesinleşmesine karşın aracın pert olması nedeni ile kendi edimi olan aracın iadesini yerine getiremediğini ileri sürerek ayıba tekabül eden oranda tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı,kesin hükmün yerine getirilmemesinin davacının kusuru olduğunu ve kesin hüküm nedeni ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Yargılamada alınan bilirkişi raporunda aracın rayiç değeri bulunarak sovtaj değeri düşülmüş ve talep edilebilecek bedelin 10240,75 TL olduğu belirtilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, satılan maldaki ayıba dayalı bedel iadesi ve menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkememizce 07/04/2016 tarihli karar ile davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 19. HD ... karar sayılı ilamı ile, iddia edilen ayıbın süresinde yapılacak bir muayene ile belirlenebilecek nitelikte olup olmadığı, buna göre süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı, sonradan ortaya çıksa bile gizli ayıbın öğrenildiği andan itibaren derhal ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı hususlarının araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verilmiş, Mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur....
gaz kullanılması nedeni ile arasındaki farkın ve geç teslim nedeniyle kira bedellerinin tespiti ile şimdilik 20.000,00 TL’nin ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Şti. tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, satış esnasında sunulan projede ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı konutta oluşan değer kaybının ödetilmesi talebine ilişkindir. Davalılar, ayıp ve eksik bulunmadığını, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını bildirerek, davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4077 sayılı TKHK.’nun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....
-KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin işlettiği oteldeki tadilat nedeniyle davalıdan seramik alındığını, ilk kontrolde ürünlerin beğenilen ürünler ile aynı olduğunun görüldüğünü, seramik ustaları montaj ve döşeme işini tamamladıktan ve genel temizlik yapıldıktan sonra seramiklerdeki gizli ayıbın, üretim hatasının ortaya çıktığını, ihtarname ile bedel indirimi istendiğini ancak kabul edilmediğini, ayıplı ürünlerin yediemin deposuna teslim edildiğini ileri sürerek, döşenmiş ürünler için 53.811,17 TL'nin, yediemin deposunda bulunan ürünler için 47.568,00 TL'nin, 23.07.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yetkili mahkemenin müvekkili şirketin adresi gözetildiğinde Kadıköy mahkemeleri olduğunu, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, davanın zamanaşımından reddi gerektiğini belirterek, usul ve esasa ilişkin itirazlarının kabulüyle davanın reddini istemiştir....
Blok ... numaralı bağımsız bölümü 5.4.2007 tarihli sözleşme ile satın aldığını, konutun 1.12.2008 tarihinde de teslim edildiğini, reklam, ilan ve internet sitesinde projenin 2009 yılı sonunda tamamlanacağı ... adada konut ve ... adada alışveriş ve eğlence merkezi olacağı 5280 konut ve 800 adet işyeri ile olimpik yüzme havuzu tenis kortu, sağlık eğitim vs. sosyal tesislerin yapılacağının taahhüt edildiğini ancak taahhüdün yerine getirilmediği gibi, teslimden sonra gerek kendi konutu gerekse blok ve site ortak yerleri ile ilgili ayıp ve eksiklikler bulunduğununun ortaya çıktığını ve bu hususta davalılara ihbarlarda bulunulduğunu ileri sürerek eksik ve ayıplı işlerden dolayı ortaya çıkan bedel farkının (semen tenzili) tespit edilerek, fazla hakları saklı kalarak ayıp ve eksik ifa nedeni ile 2.000 TL. bedel indiriminin dava tarihinden yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah ile talebini artırmıştır....
Ancak, satılanda adi bir muayene ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp mevcut olup da, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da derhal satıcıya ihbar etmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile 2010/4609-11940 birlikte kabul etmiş sayılır. BK’nun 198. maddesinde öngörülen süre içinde ihbar edilmeyen ayıplar için dava açılamaz. Somut olayda, yargılama aşamasında alınan bilirkişi heyeti raporu ve ek raporlarında ayıpların bir kısmının açık, bir kısmının ise gizli olduğu bildirilmiştir. Açık ayıplar yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde; Somut olayda davacı, dairede gördüğü açık ayıpları 10.09.2008 tarihli “Taşınmaz tespit föyü” ile tespit ettirmiş, ancak daha sonra 26.09.2008 tarihinde imzaladığı “Teslim tutanağı” ile daireyi oturmaya ve kullanmaya müsait bir durumda, eksiksiz ve kusursuz olarak teslim aldığını bildirmiştir....
Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirme ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da hemen satıcıya bildirmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. O halde, gizli ayıpların, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra hemen (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama (vasat) bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması, gerekmektedir. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, talep edilen hususla ilgili “açık ayıp” ve “gizli ayıp” ayrımının ayrıntılı ve açık bir şekilde yapılmadan konutta oluşan değer kaybı ve ayıplı imalat bedeline ilişkin hesaplama yapılmış ve yazılı şekilde karar verilmiştir....
Mahkemece, ayıbın ortaya çıktığı 30 günlük hak düşürücü sürede ayıp ihbarı yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, arızalanan bilgisayarını davalı servise 2010/463-6090 tamir için verdiğini,azami tamir süresi olan 30 ... günü geçmesine rağmen tamir edilerek iade edilmediğinden ayıplı ürünün iadesi ile bedelinin tahsilini veya ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep etmiştir.......