Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanı kısmen kabulüne, davacının sözleşmenin feshi ve bedel iadesi talebinin reddine, maddi tazminat talebinin kabulü ile 10.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1.500,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, eldeki dava ile davalıdan satın aldığı dairenin ayıplı ve tapuda depo vasfında olduğunu ileri sürerek daire için ödediği bedelin davalıdan tahsili ile maddi ve manevi zararlarının tazminini istemiştir....

    Mahkemece, anılan bilirkişi raporunda üründe ayıp tespit edilmemesi nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir. Her ne kadar bilirkişi tarafından yapılan incelemede üründe herhangi bir ayıp tespit edilmese de davacı tarafından ibraz edilen dava dışı şirketin 22.1.2014 tarihli sevk irsaliyesinin üzerinde davalının kaşesi bulunmakta ve ürünün ayıplı olduğunun kayda geçtiği görülmüştür. O halde mahkemece ibraz edilen bu belge de değerlendirilerek gerekli görülürse bilirkişiden ek rapor alınarak davalının ayıp olduğuna dair kaydı ile rapor arasındaki çelişki değerlendirilip hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın BOZULMASINA, 25.3.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      /2016 tarihinde teslim edildiğini, davalı tarafından bir gün önce 16/11/2016 tarihinde ise müvekkilinin banka hesabından 18.562,06 TL çekildiğinin tespit edildiğini ve 01/12/2016 tarihinde kendilerine kargo yoluyla cihaz bedeli açıklamalı fatura gönderildiğini, 02/12/2016 tarihli ihtarname ile müvekkili tarafından fatura iade edilerek haksız çekilen paranın da iadesinin talep edildiğini, cihazların geç teslimi nedeniyle sözleşmede yer alan hükümlerin genel işlem koşulu olduğunu, ayrıca müvekkilinin sözleşmeye aykırı davranışının olmaması ve sözleşmenin davalı tarafça feshedilmesi nedeniyle sözleşmenin ilgili hükümlerinin uygulanmasının ve bedel talep edilmesinin de mümkün olmadığını belirterek haksız olarak çekilen bu paranın iadesi için başlatılan takibe itirazın iptali ile takibin devamını asgari %20 inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir....

        ve ... şirketi tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, ayıplı ve eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı konutta oluşan değer kaybının ve geç teslim nedeni ile oluşan kira kaybının ödetilmesi talebine ilişkindir. Davalılar, ayıp ve eksik bulunmadığını, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını bildirerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, hükme esas alınan 30.10.2015 havale tarihli bilirkişi raporunda, biyolojik arıtmanın, kapalı yüzme havuzunun ve alış veriş merkezinin olmaması hususlarının eksik iş niteliğinde olduğu, su kanallarının tanıtımdaki gibi olmaması ve dış cephenin giydirme cephe olmaması hususlarının açık ayıp niteliğinde olduğu kabul edilerek bedel indirimi ile sözleşmenin 6.5....

          maddesinde açıklanan iyiniyet kurallarına aykırılık teşkil edeceği, bu sebeple mahkemenin ayıp oranında bedel indirimi ve ücretsiz onarım isteme hakkının da değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde bilirkişi raporu alınarak araçtaki değer düşüklüğünün 10.000 TL olacağı tespit edilmiş, buna göre arızanın giderilebilmesi için yapılacak işin niteliği, araçtaki ayıplar nedeni ile oluşacak değer kaybı gözetildiğinde ücretsiz onarım yada ayıp nedeni ile bedelden indirim yapılması halinde hak ve menfaatler dengesinin tüketici aleyhine bozulacağı kanaati ile bedel iadesinin hak ve menfaatler dengesini sağlayacağı sonucuna varılarak bedel iadesi talebinin kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verildiğine göre bozma ilamının gereğinin yerine getirmesi gerekir. Bu husus davalı yararına usulü kazanılmış hak niteliğindedir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali ve bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan mesken olduğu düşüncesi ile satın aldığı dairenin vasfının tapuda büro olarak göründüğünü, bu durumun düzeltilmesi için davalının taahhütte bulunduğunu ancak tapuda cins tahsisini yaptırmadığını, bu durumun hukuki ayıp niteliğinde olduğunu ileri sürerek sözleşmenin feshi ile davalıya ödemiş olduğu bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının tapudaki bu durumu bilerek taşınmazı satın aldığını, davacıya başka daire verilmesi için teklifte bulunulduğunu ancak kabul etmediğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur....

              Mahkemece, davalı ... yönünden davanın reddine ve fakat bu davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, diğer davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm her iki davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalı ... 17.6.2014 tarihli usulüne uygun verilmiş dilekçe ile temyizden feragat ettiğini beyan etmiş olmakla bu davalının temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, ayıp nedeniyle sözleşmenin feshi, bedelin iadesi ve tazminat istemine ilişkin olup, hakkında ret kararı verilen ve davada kendisini vekil ile temsil eden davalı ... lehine dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ... uyarınca nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, mahkemece davanın terditli olarak açılması nedeniyle arsa sahibi lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir....

                - K A R A R - Davacı vekili, davacının ticari yat işletmeciliği yaptığını, davalının bayisinden 22.2.2008 tarihinde sözleşme ile yatda kullanılmak üzere fatura karşılığı 2 adet deniz motoru ve 2 adet şanzuman satın aldığını 2008 yılında yatın denize indirilmesinden itibaren motorda arızalanma meydana geldiğini, sorunların çözülmediğini, davalıya olan 68.000 Euro borcun 48.000 Euro’sunun ödendiğini, ödenmeyen borç nedeniyle davalıca takip başlatıldığını, başlatılan takip borçlarını yeniden yapılandırılarak davalıya 3 adet senet ve bir adet çek verildiğini, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında 27.4.2011 tarihinde ifade verildiğini ve bu tarihte satın alınan motorların orijinal olmadığının öğrenildiğini belirterek sözleşmenin feshi ile davalıya ödenen 48.000 Euro’nun ödeme tarihinden itibaren faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir....

                  Mahkemece, davacıların en geç satın alındığı tarihten 15 gün sonra olumsuzluklardan haberdar oldukları, bu tarihten itibaren 30 günlük süre içinde ayıp ihbarında bulunmadıkları, bu nedenle hizmeti sunulan şekli ile kabul ettikleri ve sözleşmeyi benimsedikleri, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, davalının aralarında düzenlenen sözleşme uyarınca taahhütlerini yerine getirmediğini, sunulan hizmetin ayıplı olduğunu ileri sürerek sözleşmenin iptali ve ödedikleri bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmışlardır. Mahkemece davacıların ayıptan haberdar oldukları tarihten itibaren 30 günlük sürede ayıp ihbarında bulunmamak suretiyle hizmeti sunulan şekli ile kabul ettikleri ve sözleşmeyi benimsedikleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

                    Davalı vekili, davacının müvekkilinden satın aldığı aracın kullanımdan ve dış şartlardan kaynaklanan arızaları dışında üretim kaynaklı arızasının bulunmadığını, ayıp ihbarının süresinde ve usulüne uygun yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre davaya konu aracın ayıplı olduğu ve ayıp ihbarının süresinde yapıldığı, dava devam ederken aracın davalıya satılarak devredildiği sözleşmenin feshi ve semenin iadesine ilişkin davanın konusuz kaldığı alım ile satım bedelleri arasındaki farkın BK.nun 205.maddesi uyarınca davacının araçtan faydalanmasının karşılığı kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle sözleşmenin feshi ve semen iadesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına maddi ve manevi tazminat talebinin ispat edilemediğinden reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu