Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun çerçevesinde Satıcı - İthalatçı - Üretici açısından öngörülen müteselsil sorumluluk kapsam açısından sınırlandırılmış bir müteselsil sorumluluk olduğunu, aynı kanunun 11.inci maddesinin 2.inci fıkrası hükmüne göre yalnızca ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi haklarının üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabileceğini ifade ettiğini, yani tüketici seçimlik haklarından sadece ücretsiz onarım veya milsi ile değişim haklarını kullanmak ister ise satıcıya ilaveten ithalatçı ve üreticiye müteselsilen başvurabileceğini, tüketici tarafından sözleşmeden dönme seçimlik hakkının kullanılması halinde söz konusu talebi yerine getirmekte sorumlu olan tarafın satıcı olduğunu, üretici veya ithalatçı ile tüketici arasında bir sözleşme ilişkisi olmadığından tüketicinin üreticiye karşı dönme veya bedelden indirim haklarını kullanmasının düşünülemeyeceğini, tüketicilerin sözleşmeden...

    Bölge Adliye Mahkemesince; davaya konu aracın 19.07.2012 tarihinde satın alındığı, ıslahtan sonra açıkça zamanaşımı defi’inde bulunulmadığı, davanın 21.04.2014 tarihinde 2 yıllık garanti ve zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı, konusunda uzman bilirkişilerden alınan denetime elverişli birbiri ile uyumlu raporlara göre aracın motor ve EPC arıza uyarı ışıklarının yanması ilk arızası için yetkili servise başvurulduğu, defalarca servise girmesine rağmen ilk arızanın halen devam ettiği, aracın kat ettiği mesafe ve yaşının kendi segmenti de değerlendirildiğinde motor ve taşıt ömrü açısından oransal olarak çok düşük olduğu, arızanın üretimden kaynaklandığı, alındığı esnada bu ayıbın tespiti mümkün olmadığı,ayıbın gizli ayıp olduğu, arıza ve ayıp nedeniyle araçtan beklenen faydanın sağlanamadığı, bu şekilde aracın kullanılmasının mümkün olmadığı ve araçtaki arızanın giderilememesi nedeniyle davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanmasında haklı olduğu gerekçeleriyle mahkemece TBK'nın...

      ayıp nedeniyle araçta değer kaybının bulunmadığı tespitinin yapıldığı, ilk derece mahkemesince araçta ayıp nedeniyle bir zararın oluşmadığı gerekçesiyle davacının her iki talebi yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de, 6502 sayılı yasa 11/3. maddesi hükmü ile “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....

        ifa olarak değerlendirilir....

          (3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.... (6)Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir."...

          (2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz. (3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil ... etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır....

            Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz." 6502 sayılı Yasanın 11. maddesinde tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiş olup, buna göre; "Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici, satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur....

            Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz." 11. maddesinde ise; "(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a)Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b)Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, c)Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç)İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. (2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur....

            sözleşmeden dönülmek istenmesinin iyiniyetli olmadığını, firmaya gönderilen ihtarnamede ilk başta seçimlik haklardan satılanın ücretsiz onarılması hakkının seçildiğini, akabinde müvekkili tarafından ücretsiz onarımın yapıldığını, daha sonradan gönderilen ihtarname ile seçimlik haklardan sözleşmeden cayma ve bedel iadesi hakkının kullanılmasının mümkün olmadığını, oturma grubunun ayaklarında bulunan aynaların bazılarının düşmesi noktasındaki ayıbın basit bir onarımla giderilmesinin mümkün olduğunu, müvekkili tarafından tüketicinin talebi doğrultusunda bu ayıbın giderildiğini hatta istemeleri durumunda koltuk ayaklarının komple değiştirilebileceğinin dahi davacıya teklif edildiğini, müvekkilinin ayakların komple ücretsiz değişimine hazır olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

            Ne var ki, HMK.nun 31.maddesinde düzenlenen Hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında, davacıya bu talebi hakkında sözleşmeden dönme hakkını mı ayıp oranında bedel indirimi hakkını mı kullanacağı hususu açıklattırılmamıştır. Bu durumda mahkemece, davacının davasını neye hasrettiği açıklattırılıp, seçimlik hakkını ne şekilde kullandığı sorularak, hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

              UYAP Entegrasyonu