Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-----tarihli 1. ek raporda; --------- ayıba denk gelen miktarının ------ soğutma tünelinin ayıba denk gelen miktarının ------ otomatik tek yön etiketleme-otomatik kapak kapatma makinesinin ayıba denk gelen miktarının -----, bağlantı elamanları ve pompa bağlantılarının ayıplı olduğu ve ayıba denk gelen miktarının ---- olduğu, diğer parçaların ayıpsız olduğu, ayıba denk gelen miktarın ---- olduğu rapor edilmiştir. ---- tarihli 2. ek raporda; ayıplı ürünlere denk gelen miktarın ---- olduğu, davalı tarafından tahsil edilmeyen senetlerinde ----- dosyasında takip başlattığı, bu takip dosyasının kapatılması için davacı tarafından --- ödeme yaptığı, ayıpsız ürünlerinin bedelinin düşülmesi halinde ----- fazla ödeme yaptığının belirlendiği rapor edilmiştir. Davacı vekili tarafından ıslah dilekçesi sunmuş ve talebini ----- olarak ıslah ettiği anlaşılmıştır....

    Davalı ...Ş vekili cevabında, ayıba karşı tefekküle dayalı davalardaki altı aylık zamanaşımı süresinin dolduğunu, iki yıllık garanti süresinin de geçmiş olup sorumluluklarının bulunmadığını, hasarın üretim hatasından kaynaklanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Diğer davalıya duruşma davetiyesi tebliğ edilememiştir. Mahkemece hasarın üretim hatasından kaynaklandığı kabul edilerek MAN Türkiye A.Ş hakkındaki davanın kabulü ile 10.943 YTL tazminatın 27.10.2006 ödeme tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...Ş'den tahsiline, ... Otomotiv Tic. Ltd. Şti. hakkındaki davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı ...Ş vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Davalı vekili, davanın zamanaşımı süresi içinde açılmadığını, süresi içerisinde usulüne uygun ayıp ihbarında bulunulmadığını, dava konu iş makinesini satın alanın dava dışı finansal kiralama şirketi olup, ayıba dayalı tazminat davalarını ancak alıcının açabileceğini, buna göre davacının aktif dava sıfatının bulunmadığını, aracın sıfır (0) kilometre olarak davacıya teslim edildiğini, arazıların kullanımdan kaynaklandığını, makinenin halen davacı yanca kullanıldığını, imalattan kaynaklı ayıp bulunmadığını belirterek davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir....

        HD. nin 23.10.2013 tarih 2012/30131 E. 2013/25910 K. sayılı ilamı), mahkemece taşınmaz satış ilişkisine dayalı ayıba karşı tekeffül hükümlerindeki (6098 sayılı TBK. nun 244/son) 5 yıllık zamanaşımı uygulanması gerekirken yanılgılı ve yanlış değerlendirme ile taşınır satış ilişkisine dayalı ayıba karşı tekeffül hükümlerindeki (6098 sayılı TBK. nun 231/son) 2 yıllık zamanaşımı süresi uygulanmak suretiyle zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle işin esası incelenmeksizin davanın reddinin doğru olmadığını ve dava konusu 1 nolu bağımsız bölümün toplam 69,65 m2 lik kısmının 288 ada 1 parsel sayılı ana taşınmazın ortak yeri olduğu tespit edilerek ortak yere elatmanın önlenmesine ve ana projeye uygun (eski hale getirilmesine) ilişkin Bakırköy 4....

        "İçtihat Metni" Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, ayıplı mal satımı nedeniyle sözleşmenin feshi ve ödenilen satış bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Davalı taraf vekilleri, ayıp ihbarının süresi içinde yapılmadığını, davacının basiretli tacir gibi davranmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalıların daha uzun süre için ayıba kefalet vermedikleri gerekçesiyle hak düşümü süreci geçtikten sonra açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

          Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava; taraflar arasında yapılan ... içme sütü ihalesi sonucu davacı tarafa teslim edilen sütlerin bir kısmının sözleşmeye uygun olmaması nedeniyle ayıba karşı tekeffülden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hükmü temyiz eden davacı vekili Av. ...'in, 12.04.2012 havale tarihli dilekçesi ile, ...Muhakemat Müdürlüğü'nün 26.03.2012 tarih ve 1309 sayılı temyizden vazgeçme oluruna istinaden temyiz isteminden vazgeçtiği anlaşılmıştır. Bu nedenle temyiz dilekçesinin REDDİNE, 18.06.2012 günü oybirliği ile karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında geçerli olarak kurulmuş bir taşınmaz satım sözleşmesi bulunmakta olup uyuşmazlık; ayıba karşı tekeffül (satım sözleşmesine konu edilen taşınmazın yüz ölçümünün farklı olması) hükümleri uyarınca tazminat istemine ilişkindir. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır....

              Bu durumda BK.nun 194. maddesi gereğince satıcı bulunan davalı şirket ayıba karşı tekeffül hükümleri uyarınca sorumludur. Esasen bu konuda gerek mahkeme gerekse dairemiz arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ayıba karşı tekeffül hükümleri uyarınca zararın belirlenmesinde ise az yukarıda açıklandığı üzere yerel mahkemece hesaplama yapılırken bayındırlık birim fiyatları baz alınmıştır. Ne varki burada artık BK.nun 98/2. fıkrası uyarınca BK.nun 41 ve 42. maddeleri uygulanarak zarar miktarı belirlenmelidir. B.K.nun 98. maddesinin 2. fıkrası; “haksız fiillerden mütevellit mesuliyete müteallik hükümler, kıyasen akde muhalif hareketlere de tatbik olunur.” Düzenlemesi uyarınca artık tazminat miktarı belirlenirken BK:nun 41 ve 42. maddelerinin gözetilmesi gerekir. BK.nun 41. maddesi uyarınca ; haksız filin doğabilmesi için diğer bir kimseye zarar ika edilmesi ve o fiili işleyenin de kusurlu bulunması gerekir....

                Bu durumda BK.nun 194. maddesi gereğince satıcı bulunan davalı şirket ayıba karşı tekeffül hükümleri uyarınca sorumludur. Esasen bu konuda gerek mahkeme gerekse dairemiz arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ayıba karşı tekeffül hükümleri uyarınca zararın belirlenmesinde ise az yukarıda açıklandığı üzere yerel mahkemece hesaplama yapılırken bayındırlık birim fiyatları baz alınmıştır. Ne varki burada artık BK.nun 98/2. fıkrası uyarınca BK.nun 41 ve 42. maddeleri uygulanarak zarar miktarı belirlenmelidir. B.K.nun 98. maddesinin 2. fıkrası; “haksız fiillerden mütevellit mesuliyete müteallik hükümler, kıyasen akde muhalif hareketlere de tatbik olunur.” Düzenlemesi uyarınca artık tazminat miktarı belirlenirken BK:nun 41 ve 42. maddelerinin gözetilmesi gerekir. BK.nun 41. maddesi uyarınca ; haksız filin doğabilmesi için diğer bir kimseye zarar ika edilmesi ve o fiili işleyenin de kusurlu bulunması gerekir....

                  Bu durumda BK.nun 194. maddesi gereğince satıcı bulunan davalı şirket ayıba karşı tekeffül hükümleri uyarınca sorumludur. Esasen bu konuda gerek mahkeme gerekse dairemiz arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ayıba karşı tekeffül hükümleri uyarınca zararın belirlenmesinde ise az yukarıda açıklandığı üzere yerel mahkemece hesaplama yapılırken bayındırlık birim fiyatları baz alınmıştır. Ne varki burada artık BK.nun 98/2. fıkrası uyarınca BK.nun 41 ve 42. maddeleri uygulanarak zarar miktarı belirlenmelidir. B.K.nun 98. maddesinin 2. fıkrası; “haksız fiillerden mütevellit mesuliyete müteallik hükümler, kıyasen akde muhalif hareketlere de tatbik olunur.” Düzenlemesi uyarınca artık tazminat miktarı belirlenirken BK:nun 41 ve 42. maddelerinin gözetilmesi gerekir. BK.nun 41. maddesi uyarınca ; haksız filin doğabilmesi için diğer bir kimseye zarar ika edilmesi ve o fiili işleyenin de kusurlu bulunması gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu