WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Fiili ayrılık başlı başına boşanma nedeni değildir. Davacı tanık beyanlarında geçen olaylardan sonra evlilik birliği devam etmiştir. * Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacının tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/06/2020 NUMARASI : 2017/953 ESAS 2020/197 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

    Aile Mahkemesi'nin 2015/1896 esas 2016/849 karar sayılı boşanma davasından sonra taraflar bir araya gelmemeleri nedeni" gerekçesiyle boşanmanın ferisi niteliğindeki talepler yönünden tarafların kusur tespiti yapılmadığı halde, karşı dava yönünden "Taraflar arasında daha önce görülen karşılıklı olarak açtıkları boşanma davalarının red ile sonuçlandığı anlaşılmakla her iki tarafında boşanma davası açarak boşanma sebebi yaratıp, fiili ayrılığa neden olduğu" gerekçesiyle taraflar evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda eşit kusurlu kabul edilerek her iki dava yönünden ayrı kusur belirlemesine gidilmesi ve boşanmaya sebep olan olaylarda taraflar eşit kusurlu olduğu halde karşı davanın da kabulüne karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile karşı davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır....

    İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı-davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulünün davacı-birleşen davalı erkeğin haksızlığını ortadan kaldırmadığını, haksız olan davacının davasının ve kabulünün, karşı taraf lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti verilmesinin hatalı olduğunu, tazminat ve nafaka miktarlarının düşük olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava TMK’nın 166/4. Maddesinde düzenlenen fiili ayrılık sebebiyle boşanma, birleşen dava ise TMK'nın 166/1. Maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma istemine ilişkindir. HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

    Fiili ayrılık vakıası tek başına boşanma nedeni sayılamayacağı gibi, terk hukuki sebebine dayalı olarak açılmış bir dava da bulunmamaktadır. Davalı erkeğin duruşmada dinlenen tanığının beyanları esas alınarak davacı kadına kusur yüklenmesi de mümkün değildir. Bu durumda tarafların, dosya kapsamına göre birliğin sarsılmasına neden olacak herhangi bir kusurları bulunmamakta olup her ne kadar davanın reddi gerekirken boşanmaya karar verilmesi doğru değil ise de, boşanma hükmü temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden bu husus bozma sebebi yapılmamış sadece yanlışlığa değilmekle yetinilmiştir. 2-Davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b)Yukarıda 1. bentte belirtildiği üzere boşanmaya sebebiyet veren olaylarda iki tarafın da kusuru bulunmamaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Boşanma istemine ilişkin olarak açılan davada ... 2. Aile ile ... 4. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, boşanma istemine ilişkindir. ... 4. Aile Mahkemesince, davacının ikametgahının "... mah. ... Cad....

        DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili tarafından sunulan 19/07/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili T1 ile davalı T3 21/03/1995 tarihinde evlendiklerini, müvekkilinin davalı ile olan evliliklerinden Nurtaze, Nurhayat, İlker, Cansu, Güner, Şakir ve Caner isimlerinde yedi çocuklarının olduğunu, müvekkili ile davalının müşterek birlektiliği devam ettiremeyip 2011 yılı Eylül ayında fiilen ayrıldıklarını, müvekkilinin davalıdan boşanmak için 17/04/2014 tarihinde şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açtığını, boşanma davasının Alaçam Asliye Hukuk (Aile) Hakimliğinin 2014/181 esas sayılı altında kayıtlı olduğunu, Alaçam Asliye Hukuk (Aile) Hakimliğinin 2014/181 esas 2015/97 karar sayılı ve 19/03/2015 tarihli kararı ile boşanma davasının red ile sonuçlandığını, boşanma talebinin reddi kararının 03/06/2015 tarihinde...

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1608 KARAR NO : 2022/630 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BOLVADİN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2021 NUMARASI : 2019/408 ESAS 2021/148 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

        DAVA Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin gayrimenkullerinden aldığı kira gelirleri ile geçindiğini, yıllardır evin geçimini tek başına karşıladığını, davalı-karşı davacı erkeğin sürekli ve düzenli gelirinin olmadığını, çalışmadığını, sürekli borçlandığını, 2015 yılında açtığı ayrılık davası sırasında davalı-karşı davacı erkeğin hastalanması nedeni ile evliliğe bir şans daha vererek davayı takip etmediğini, davalı-karşı davacı erkeğin Almanya'da açmış olduğu davadan feragat etmediğini, müvekkilini geçim kaynağı olarak gördüğünü, yarar elde etmeye çalıştığını, sorumluluklarını yerine getirmediğini, çocuklara karşı şiddete yönelik davranışlarının olduğunu iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

          Ayrılığa karar verilebilmesi için de; boşanma sebebinin ispatlanmış olması (TMK. m. 170/1) yanında, ortak hayatın yeniden kurulması olasılığının da bulunması gerekir (TMK. m. 170/3). Boşanma sebebi ispatlanmamış ise, ortak hayatın yeniden kurulması olasılığının bulunup bulunmadığına artık bakılmaz; başka bir ifade ile böyle bir olasılık bulunsa bile, ayrılık kararı da verilemez. Bu halde, davanın reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece, "boşanma sebebinin ispatlanmadığı, taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına ilişkin delil bulunmadığı" kabul edildiğine göre; böyle bir durumda ayrılık kararı da verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde ayrılığa karar verilmesi doğru değil ise de, temyiz edenin sıfatına göre, bu husus, aleyhe bozma sebebi yapılmamış, hükmün, onanması cihetine gidilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu