Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ada 1 parsel sayılı taşınmazlarda davacının payının ayni sermaye değerinin tespiti istemine ilişkindir. Ayni sermaye değerinin tespiti istenilen taşınmazlardan ... parsel sayılı 4244,06 m2. yüzölçümlü arsa vasıflı taşınmazda davacının 599,09 m2. Pay sahibi olduğu, dava tarihi itibariyle davacının hissesine isabet eden arz değerinin 4.195.000,00 TL olacağı görülmüştür. ... Mahallesi ... parsel sayılı ... m2 m2. yüzölçümlü arsa vasıflı taşınmazda davacının 1602,67 m2. Pay sahibi olduğu, dava tarihi itibariyle davacının hissesine isabet eden arz değerinin 9.615.000,00 TL olacağı görülmüştür. ... Mahallesi ... Ada 1 parsel sayılı 8769,88 m2. yüzölçümlü arsa vasıflı taşınmazda davacının 1450,86 m2. Pay sahibi olduğu dava tarihi itibariyle davacının hissesine isabet eden arz değerinin 8.705.000,00 TL olacağı görülmüştür. 6102 Sayılı TTK.'...

    SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM (AYNI KİŞİ OLDUĞUNUN TESPİTİ) KARAR : Karşıyaka 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 25/11/2019 tarih 2018/719 Esas 2019/1527 Karar sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından İstinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir ili, Karşıyaka ilçesi, 25206 ada 3 parselde kayıtlı taşınmazın malikinin muris Mehmet Cemil Bey olarak kayıtlı olduğunu ancak dava konusu kayıt malikinin Mehmet Cemil Erten olduğunu belirterek kayit maliki ile Mehmet Cemil Erten'in aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. C)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Karşıyaka 1....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/640 Esas KARAR NO :2022/94 DAVA:Öz Sermaye Tespiti DAVA TARİHİ:28/09/2021 KARAR TARİHİ:10/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Öz Sermaye Tespiti davasında; DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkillerin sahibi bulundukları ... , ... Mah. ... Sokağı, 208 pafta, 819 ada, 18-39-41-43-54-71-73-75 parsellerde bulunan 8 adet taşınmazı ...'ne ayni sermaye olarak koymak istediklerini, bu nedenle ilgili taşınmazların bilirkişi marifeti ile değer tespitinin yapılmasının gerektiğini, işbu nedenle ilgili taşınmazların ilgili şirkete ayni sermaye olarak koymak üzere tespit yapılmasını talep ve dava ettikleri anlaşıldı. GEREKÇE: Talep; TTK 343(1) maddeye dayalı, davacıya ait taşınmazın sermaye artışında kullanılmak üzere ayni sermaye olarak konulacağından, rayiç bedellerinin tespiti talebinden ibarettir. Davanın öncelikle ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığı, ilgili mahkemenin ... ......

      maddesinde ayni sermaye olarak konabilecek mal varlığı unsurlarının belirtilmiş olduğunu, buna göre üzerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan nakden değerlendirilebilen ve devrolabilen, fikri mülkiyet hakları ile sanal ortamlar dahil, mal varlığı unsurlarının ayni sermaye olarak konabileceğini, TTK. nın 128. maddesi hükümlerine göre şirket sözleşmesinde veya esas sözleşmede bilirkişi tarafından belirlenen değerleriyle yer alan taşınmazların tapuya şerh verildiği, fikri mülkiyet hakları ile diğer değerlerin, varsa özel sicillerine, bu hüküm uyarınca kaydedildikleri ve taşınırlar güvenilir bir kişiye tevdi edildikleri takdirde ayni sermaye olarak olacağını, özel sicile yapılan kaydın iyi niyeti kaldırdığını, sermaye olarak taşınmaz mülkiyeti veya taşınmaz üzerinde var olan veya kurulacak olan ayni bir hakkın konulması borcunu içeren şirket sözleşmesi hükümlerinin, resmi şekil aramaksızın geçerli olduğunu, taşınmaz mülkiyetinin veya diğer ayni bir hakkın sermaye olarak...

        Şirketine ayni sermaye olarak konulmasının kabulüne karar verildiği, ... İmar.....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/689 Esas KARAR NO : 2022/953 DAVA : Öz Sermaye Tespiti DAVA TARİHİ : 12.09.2022 KARAR TARİHİ : 24.11.2022 Mahkememizde görülmekte olan Öz Sermaye Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ------adet apartman niteliğinde taşınmaz, ----- adet arsa niteliğinde taşınmaz ile, -----parsel nolu arsa niteliğinde taşınmazın makmemizce görevlendirilecek bilirkişiler marifetiyle değer tespitinin yaptırılmasını, müvekkilinin yönetim kurulu üyesi olduğu --------ayni sermaye olarak konulmasını talep etmiştir....

            Ancak yasada ayni sermaye değerinin mahkemenin vereceği bir hükümle belirlenmesi öngörülmediğinden; mahkemenin muayyen bir değer tespitine ilişkin hüküm kurması gerekli bulunmadığı gibi uygun da değildir. Bu nedenle tespit istemi bu çerçevede değerlendirilecek; bilirkişi atanması ve yapılacak inceleme sonuçlarını gösterir bilirkişi raporunun sunulmasına karar verilmiş ve --- tarihli bilirkişi raporu dosyaya ibraz olunmuştur....

              Belirtilen ilke, TMK.m. 1023'de aynen "tapu kütüğündeki sicile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur" şeklinde yer almış, aynı ilke tamamlayıcı madde niteliğindeki m.1024'de "Bir ayni hak yolsuz olarak tesçil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tesçile dayanamaz" biçiminde vurgulanmıştır. Ne var ki; tapulu taşınmazların intikallerinde huzur ve güveni koruma, toplum düzenini sağlama uğruna tapu kaydında ismi geçmeyen ama asıl malik olanın hakkı feda edildiğinden iktisapta bulunan kişinin iyi niyetli olup olmadığının tam olarak tespiti büyük önem taşımaktadır Zira, satış vaadine konu taşınmazın vaad borçlusu tarafından tapuda bir başka kimseye satışı her zaman olanaklıdır. Satış vaadi sözleşmesi ilgilisine ancak kişisel hak sağladığından bu hak kural olarak tapu ile kendisinden sonra malik olan mülkiyet hakkı sahibine karşı ileri sürülemez....

                Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/700 esas sayılı davanın açıldığı tarihte tapu kaydında paydaş olan İsmail oğlu Yaşar Efendi ile İsmail oğlu Yaşar Çalışırişçi'nin aynı kişi olup olmadığı konusunda düğümlenmektedir. Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/700 esas sayılı dosyasında Yaşar Çalışırişçi'nin hasımlı veraset ilamı alınması için süre verilmiş ise de Yaşar Çalışırişçi'nin mirasçıları nüfus kayıtları ve veraset ilamlarına göre belirli olduğuna göre hasımlı veraset ilamı alınmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Dava hasımlı veraset ilamı istemiyle açılmış olup, davacı vekili 03/12/2020 tarihli duruşmada İsmail oğlu Yaşar Çalışırişçi'nin Yaşar Efendi ile aynı kişi olduğunun sabit olduğunu öne sürmüş ise de bu dava aynı kişi olduğunun tespiti davası olmayıp hasımlı veraset ilamı davasıdır. Dava usulüne uygun ıslah ile aynı kişi olduğunun tespiti davasına da dönüştürülmemiştir....

                Davalı alacaklı vekili, davacının mahcuzları 25.10.2012 tarihinde satın aldığını, haciz tarihi itibarı ile korunmaya değer bir ayni hakkının bulunmadığını, taraf sıfatının olmadığını, diğer yandan hacizli malın satın alındığını, istihkak iddiasının yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Davalı borçlu, usulüne uygun davetiye tebliği rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre: davacının taraf sıfatı bulunmadığından aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairemiz'e ait 30.05.2014 gün, 14991-11118 sayılı karar ile hükmün onanmasına karar verilmiş, onama kararı üzerine davacı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu