Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 16.09.2015 gün 752/667 sayılı mirasçılık belgesinde adı geçen murisin aynı kişi olduğunun tespiti için süre ve imkan verilmesi, oluşacak sonuca göre bir değerlendirme yapılması ve toplanan bütün deliller birlikte değerlendirilerek, kayyım tayin edilen kişi ile mirasçılık belgesindeki kişinin aynı kişi olup olmadığı hususu kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırmayla davanın kabulü doğru görülmemiştir....

    O halde; mahkemece, davacıya, Tapu Müdürlüğü ve ... taraf gösterilerek, tapuda malik görünen kişi ile Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 05.03.2014 gün 1477/381 sayılı mirasçılık belgesinde adı geçen murisin aynı kişi olduğunun tespiti için süre ve imkan verilmesi, oluşacak sonuca göre bir değerlendirme yapılması ve toplanan bütün deliller birlikte değerlendirilerek, kayyım atanan kişi ile veraset belgesindeki kişinin aynı kişi olup olmadığı hususu kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırmayla davanın kabulü doğru görülmemiştir....

      Bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....

        'in mirasbırakanı ... oğlu İbrahim ile aynı kişi olduğunun tespiti isteğiyle eldeki davayı açmıştır. Hâl böyle olunca anılan isteğin Asliye Hukuk Mahkemesinde yazılı yargılama usulüne göre görülmesi mümkün olmadığından, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde davanın esası hakkında karar verilmesi doğru değildir. Davalı ve feri müdahilin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          in raporu okundu, açıklamaları, dinlenildi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydında malik gözüken kişi ile mirasbırakanın aynı kişi olduğunun tespiti isteğine ilişkindir. Davacılar,... parsel sayılı taşınmazın tapu kayıt maliki " ..."un .... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2012/27 Esas 2012/694 karar sayılı mirasçılık belgesindeki ..." olduğunun ve bu mirasçılık belgesinde belirtilen mirasçılar üzerine intikâl yapılmasının doğru olduğunun tespitini istemişlerdir. Davalı vekili, davacıların birden fazla veraset belgesini delil olarak sunduklarını, bu veraset belgelerinin birbirini doğrulamadığını, veraset belgesindeki... ile tapulama tutanaklarındaki...r'un arasında isim farklılığı olduğunu tespit davası ile hukuki uyuşmazlıkların görülemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur....

            Mahallesi Cilt No:2 Hane No:691 nüfusuna kayıtlı ölü ... ile aynı kişi olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın tespit davası niteliğinde olup sonradan açılacak eda davasının öncüsü olduğu, davacının açacağı eda davası ile mirasçılık belgesi verilmesini talep edeceği ve davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görüleceği, bu nedenle tespit davasının da Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın nüfus kaydında düzeltim istemine ilişkin olup 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı, nüfus kaydında annesi olarak görülen ...'nın, ... ili ... ilçesi ... Mahallesi Cilt No:2 Hane No:691 nüfusuna kayıtlı ölü ... ile aynı kişi olduğunu iddia ederek ...'in kızı olduğunun tespitini talep etmiştir....

              'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kayıt maliki ile davacının murisinin aynı kişi olduğunun tespiti isteğine ilişkin olup, 17.8.2013 tarih ve 28738 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yeni Tapu Sicil Tüzüğü'nün yürürlüğü zamanında 16.10.2014 tarihinde açılmış; mahkemece, “...istenen düzeltme için öncelikle Tapu İdaresine başvurulması gerektiği, böyle bir başvuru yapılmadan açılan davanın dinlenemiyeceği...” gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Gerçekten de, yeni Tapu Sicil Tüzüğü hükümleri ve özelikle 75. maddesi nazara alındığında, tapu müdürlüklerine oldukça geniş yetkiler verilerek tapudaki hataların daha kısa bir sürede, idari yoldan düzeltilmesine imkân verildiği ve kayıt düzeltmeleri için öncelikle müdürlüklere başvuru yapılmasının zorunlu tutulduğu görülmektedir....

                in aynı kişi olduğunun tespiti ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istenilmiş; mahkemece, aynı kişi olduğunun tespiti ile kayıtların düzeltilmesi istenilen ...'lerin ölüm tarihlerinin farklı olduğu, Milli Savunma Bakanlığı Arşiv Müdürlüğü'nün kayıtlarının kesin sonuç vermediği, ... İlçesi nüfusuna kayıtlı ...'in 1977 yılında ...’nde taşınmaz edindiği, bu kişinin ... ilçesine nüfusunu naklettirmiş olması halinde edindiği taşınmazların malik hanelerindeki “Bilgili” soyadının yazılı olması gerekirken taşınmazların malik hanesinde “Bilgin” soyadı yazılı olduğu, ayrıca her iki ...'...

                  ın aynı kişi olduğunun ve ...'ın annesinin de ...Yılmaz olduğunun tespitini istemiştir. Mahkemece, davacının annesinin adının kayıtlarda zaten ...olarak yazılı olduğundan bu yönden davacının talebinde hukuki menfaat olmadığından, diğer taraftan ise nüfusa kayıtlı olmayan ... ile davacının aynı kişi olduğunun tespitinin mümkün olamayacağını ve olsa olsa isim tashihi davası açabileceğini, isim tashihi talebi de olmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Davacı davada annesinin...TC nolu ...olduğunun tespitini de istemiştir. Her ne kadar davacının nüfus kaydında anne adı ...olarak geçiyorsa da bu...'ın kimliği ile ilgili kayıtlarda bilgi bulunmamakta, dolayısı ile davacı ile annesi ...arasındaki bağ nüfus kayıtlarında görünmemektedir....

                    Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir: 1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen talep konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus müdürlüğünden, talep konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarında bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak talep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı...

                      UYAP Entegrasyonu