Hal böyle olunca, mahkemece işin esasına girilerek açık ayıp, gizli ayıp ve eksik ifa ayrımı yapılması, eksik ifa nedeniyle ihbar şartı aranmaksızın davacıların 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde satıcının sorumluluğuna gidebileceğinin kabul edilmesi, açık ayıplar için teslimden itibaren 30 günlük süre içinde ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığının araştırılması, gizli ayıpların ise ortaya çıkması sonrası davacıların oyalanmış olmaları karşısında davacıların daireleri ve ortak yerlerdeki payları gözetilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir." şeklindeki ilamlarında da belirtildiği üzere; ayıp ihbarı süresinde olmasa dahi satıcı ihbar süresi geçtikten sonra alıcının bildirdiği ayıpların varlığını kabul etmiş ve bunların giderilmesi taahhüdünde bulunmuş ise, artık bu ayıplardan dolayı tekeffül altında bulunmaktadır....
Bağımsız bölümün (tapuda ...) nolu taşınmazın her türlü ipotekten ve hacizden ari şekilde tapu kaydının iptal edilerek müvekkil şirket adına tesciline, mümkün olmadığı takdirde söz konusu sözleşmeye ilişkin müvekkil şirket tarafından ödenen satış bedelinin uyarlama ve denkleştirici adalet kuralları gözetilerek taşınmazın dava tarihine kadar ulaştığı değerin tespiti ile fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve müvekkilin elde edemediği kira geliri için şimdilik 1.000TL müspet zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, sözleşmenin 5. maddesi g bendi uyarınca ödenmesi gereken cezai şart alacağı için şimdilik 1.000TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı iş sahibi şirket vekili cevap dilekçesinde davacı yüklenici tarafından işin usulüne uygun yapılmadığını, bir kısım işlerin eksik bırakıldığını ve hatalı yapıldığını savunmuştur. İcra takibine konu yapılan asıl alacak miktarının davalı iş sahibi şirket tarafından davacı yükleniciye ödenmediği uyuşmazlık konusu değildir. Ancak davalı iş sahibi şirket vekili işin eksik ve ayıplı yapıldığını savunmaktadır. Davalı iş sahibi vekilinin savunmada ileri sürdüğü şekilde iş ayıplı ve eksik yapılmışsa, davalı iş sahibinin ayıp ve eksiklerin giderilme bedelini davacı yüklenicinin alacağından mahsup etme hakkı mevcuttur....
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;“davacının işi süresi içinde yaptığı iddiasının asılsız olduğunu, ihtarnameye verilen cevaptaki bakiyenin işin tam olarak yapılmasından sonraki kalan bakiye olduğunu, davacı taraf işin bedeli olan --- eklediğini, işin bedeli kdv dahil ---- olduğunu, Sözleşmede --- ile ilgili açık bir beyanın olmadığını, dolayısı ile işin bedelinin-----olarak kabul edilmesinin gerektiğini, davacının işi eksik bıraktığı ve bu yönde tespitlerin dosyada olduğunu, davacının sözleşmeye uygun olarak yapılması gereken işlerin bitirilmemiş olduğunu, davalı müvekkil firmanın eksik işleri başka firmalara yaptırdığını, sözleşmeye aykırı olarak hareket eden davacının kötü niyetli olarak bitirmediği ve teslim etmediği iş ile ilgili olarak haksız menfaat etme çabasında olduğunu ve bu nedenle yapılan itirazın iptalinin reddine karar verilmesini talep ve iddia etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat .... geldi. Davalı vekili gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup işin eksik ve kusurlu yapılmış olması nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi istemine ilişkindir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2022 NUMARASI : 2021/261 ESAS-2022/79 KARAR DAVA KONUSU : MALIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN SÖZLEŞMENİN FESHİ VE BEDEL İADESİ İLE BİRLİKTE ONARIM BEDELİNİN TAHSİLİ KARAR : Manavgat 3....
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 16.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/06/2021 NUMARASI : 2021/107 ESAS - 2021/398 KARAR DAVA KONUSU : AYIPLI MAL SATIŞI KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı tarafından ilk derece mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle; 07/09/2019 tarihinde davalıdan Orion koltuk takımı, Avrupa yemek ve yatak odası takımını 13.990,00 TLve 450,00 tl nakliye bedeli karşılığında satın aldığını, fakat ürünlerin ayıplı çıktığını, davalı taraf ile yapmış olduğu görüşmelerinde bir sonuç alamadığını iddia ederek, sözleşmenin iptali ile ödemiş olduğu bedelin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacının talebinin eksik işlerin bedeline ilişkin olduğu, eksik işler yönünden bir araştırma yapılması gerektiği, davacı tarafından, eksik işlerin olduğunun geçerli delilterle kanıtlanması gerektiği, gerek yerinde yapılan incelemede gerekse de dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının belirtmiş olduğu eksik işlere ilişkin herhangi bir somut delile rastlanmadığı, davacı tarafından eksik işlerin neler olduğu ve bu eksik işlerin giderilmesi gerektiği yönünde herhangi bir ihtar ve delilin ibraz edilmediği, bu durumda davacının eksik işlere ilişkin iddiasının ispata muhtaç olduğu, ticari defterlerin ve faturanın ispat kuvveti ile davacının herhangi bir ihtirazı kayıt ileri sürmeksizin hakkedişleri kabul etmesi ve uzun süre sessiz kalması dikkate alındığında davacının eksik işler olduğuna dair iddiasını ispat edemediği, kök raporda herhangi bir eksik işin olmadığı tespit edilmiş olup işlerin tamamı bitmiş halde tutanak tutulduğu dikkate alındığında kök raporda belirtilen 41.000 TL bedenin eksik...
Oysa davalı cevabında bilyalı paten ve fotoselin dışındaki eksik imalâtın kendisi tarafından giderilerek eserin teslim edildiğini savunmuştur. Eser sözleşmesinde kural, sözleşme konusu işin yüklenici tarafından ifa olunmasıdır. İş sahibi davacı eksik işlerin kendisi tarafından giderildiğini ileri sürmüşse de buna dair belgelerini dosyaya sunmadığından eksik işlerin kısmen davalı tarafından giderildiğinin kabulü zorunludur. Bu durumda davalının kabulü de gözetilerek asansördeki eksik ve ayıplı imalâtın giderilmesi için gerekli olan ve bilirkişi raporunda saptanan 3.500,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken fazlaya hükmolunması doğru olmamıştır....