Davacı yüklenici, 07.12.2007 tarihli sözleşme kapsamında işi yapıp teslim ettiğini, işin kesin kabulünün dahi yapıldığını ifade ederek ödenmeyen son hakediş bedelinin tahsilini talep etmiş; davalı iş sahibi ise, işin kesin kabulünden sonra yapılan denetimde işin eksik ve kusurlu yapıldığının tespit edildiğini, bu nedenle son hakediş bedelini ödemediklerini ifade ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, işin kesin kabulünün yapılmasından sonra düzenlenen denetim raporlarının davacıyı bağlamayacağı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Eser sözleşmelerinde, yüklenici işi eksiksiz olarak teslim etmekle yükümlü olduğundan, eksik bıraktığı işler tespit edildiği takdirde, iş sahibi zamanaşımı süresi içerisinde yükleniciden eksik işlerin tamamlanmasını isteyebileceği gibi bedelini de ödemekten imtina edebilir....
Sonuç olarak, yukarıda açıklanan nedenlerle; yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilerek eksik incelemeye dayanılarak karar verilmesi ve 1,00 TL tutarındaki tazminatın hangi zarara ilişkin olduğu açıklattırılmadan ve davacının ıslah talebi olmadığı halde talebi aşar şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; HMK'nun 353/1.a-6 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/846 KARAR NO : 2023/92 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DENİZLİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 01/02/2022 NUMARASI : 2019/32 ESAS-2022/50 KARAR DAVA KONUSU : AYIPLI ARAÇ-BEDELDEN İNDİRİM KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı aleyhine T3 Şirketi vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş olduğu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, 12/08/2016 tarihinde davalı şirketten ve T5 isimli kişiden vekaletle 34 XX 249 plaka sayılı Porche marka aracı 320.000,00 TL bedelle satın aldığını, satış esnasında kendisine araçta herhangi bir kaza kaydı bulunmadığı ve değişen parçasının olmadığının bildirildiğini, satış işleminden sonra mesajla yapılan sorgulamada aracın 2 adet kazaya karıştığı ve ağır hasar kaydı olduğunun ortaya çıktığını, müvekkilinin...
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 29/09/2021 NUMARASI : 2020/155 ESAS-2021/208 KARAR DAVA KONUSU : AYIPLI MAL-BEDEL İADESİ KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı aleyhine davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı taraftan 21/12/2019 tarihinde davalıdan yatak odası, yemek odası takımı ve koltuk takımı satın alarak bedelini peşin olarak ödediğini, 04/05/2020 tarihinde teslim edilen ürünlerde eksiklik bulunduğunu ve ürünlerin istenilen şekilde olmadığını, teşhir ürünü olduğunu, bu nedenle ayıplı malın yasal faizi ile birlikte bedelinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP : Davalı taraf, davaya cevap vermemiştir. YEREL MAHKEME KARARI: Antalya 1. Tüketici Mahkemesinin 2020/155 Esas, 2021/ 208 Karar sayılı ve 29/09/2021 tarihli kararı ile; "......
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, davacı iş sahibi ile davalı yüklenici arasında yapılmış, davacının taşınmazına yapılacak prefabrik ev inşaatına ilişkin eser (istisna) sözleşmesinden kaynaklı, ayıplı ve eksik iş ve imalatlar nedeniyle sözleşmeden dönülmesi,feshi,ödenen bedelin iadesi,ödenmeyen bedel yönünden borçlu olmadığının tespiti ve ayıp nedeniyle uğranılan zararlardan dolayı söküm bedeli alacağı taleplerine ilişkindir....
Ve Tic. A.Ş. tarafından davacı .... Teknik End....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eksik işler bedeli ile gecikme tazminatı istemlerine ilişkindir. Davacı arsa sahipleri, ortak yerlerdeki eksik işlerden kendi paylarına düşen 500,00 YTL ve kendilerine ait bağımsız bölümlerdeki eksik işlerden 1.500,00 YTL ile işin sözleşme uyarınca teslimi gereken 31.01.1996 ile teslim aldıklarını kabul ettikleri 31.01.1998 tarihine kadar olan süre için 4.000,00 YTL kira kayıplarını istemişler, mahkemece bu talebin aynen kabulüne karar verilmiştir. Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre; eksik işler bedeli, işin fiilen teslim edildiği tarihi takip eden makul süredeki serbest piyasa rayiçlerine göre hesaplanır....
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan eser sözleşmesi kapsamında davacının eksik iş yapıldığı ve eksik işin Cenikli asansöre tamamlattırıldığını ileri sürmesine, davalının ise işin eksiksiz olarak yapıldığını savunmasına göre, işin eksik yapıldığı iddiasının ispat yükünü iş sahibi davacıda olmasına, davacının işin eksik yapıldığını ve eksik yapılan işin 3. kişiye yaptırıldığını kesin delillerle ispat edememesi nedeniyle yerel mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamasına, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurularının 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan eser sözleşmesi kapsamında davacının eksik iş yapıldığı ve eksik işin ....e tamamlattırıldığını ileri sürmesine, davalının ise işin eksiksiz olarak yapıldığını savunmasına göre, işin eksik yapıldığı iddiasının ispat yükünü iş sahibi davacıda olmasına, davacının işin eksik yapıldığını ve eksik yapılan işin 3. kişiye yaptırıldığını kesin delillerle ispat edememesi nedeniyle yerel mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamasına, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurularının 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Hal böyle olunca, mahkemece işin esasına girilerek açık ayıp, gizli ayıp ve eksik ifa ayrımı yapılması, eksik ifa nedeniyle ihbar şartı aranmaksızın davacıların 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde satıcının sorumluluğuna gidebileceğinin kabul edilmesi, açık ayıplar için teslimden itibaren 30 günlük süre içinde ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığının araştırılması, gizli ayıpların ise ortaya çıkması sonrası davacıların oyalanmış olmaları karşısında davacıların daireleri ve ortak yerlerdeki payları gözetilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. " şeklindeki ilamlarında da belirtildiği üzere; ayıp ihbarı süresinde olmasa dahi satıcı ihbar süresi geçtikten sonra alıcının bildirdiği ayıpların varlığını kabul etmiş ve bunların giderilmesi taahhüdünde bulunmuş ise, artık bu ayıplardan dolayı tekeffül altında bulunmaktadır....