Bu sebeple, davacı adına mal varlığı tespit edilmediği görülmekle birlikte babası adına kadastro sırasında kaydedilen mal varlığının bulunduğu ve yukarıda belirtilen veraset ilamına göre davacının bu mal varlığında miras payı oranında hakkı bulunduğu açık olduğundan babasından kalan mal varlığının dikkate alınarak, bu mal varlığı yönünden uğranılan zarar için miras hissesi oranında öneride bulunulması gerekirken, dava konusu işlem ile mal varlığı bulunmadığı gerekçesiyle talebinin reddedilmesinde ve İdare Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır....
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda taşınmazın davalı adına alındığı ve paylaşmalı mal ayrılığı sözleşmesi ile davacının bu taşınmaz üzerinde hak iddia etmeyeceğini kabul ettiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar 22.10.2004 tarihinde evlenmişler, ...38. Noterliği’nde düzenledikleri 17.8.2006 tarihli sözleşmeyle “paylaşmalı mal ayrılığı” rejimini kabul etmişlerdir. Daha sonra 16.2.2007 tarihinde açılan dava sonunda boşanmışlar, karar 1.4.2011 tarihinde kesinleşmiştir. TMK.nun 225/1 maddesine göre, sözleşmeyle başka mal rejiminin kabul edilmesiyle önceki mal rejimi sona ereceğinden önceki mal rejiminin tasfiyesi istenebilir. Sözleşme tarihinden önce edinildiği anlaşılan araç bakımından taraflar arasındaki mal rejiminin paylaşmalı mal ayrılığı sözleşmesinin düzenlenmesi ile sona erdiği dikkate alınarak ilk karar sonrası temyiz incelemesi yapılarak onama sevk edilmiştir....
Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Tasfiyeye konu emeklilik ikramiyesi, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 17.09.2009 tarihinde davalı eş adına ödenmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m). Taraflar arasında Dairenin onama-bozma ilamı sonrasında halen devam eden uyuşmazlığın davalıya ödenen emeklilik ikramiyesine yönelik bulunduğunda tereddüt bulunmamaktadır....
Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM m. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın m. ..., TMK m. 202/...). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m. 179). Yukarda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler uyarınca yapılan incelemede; ...-Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekili ve davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. ......
ın 22401 ada 2 parsel sayılı taşınmaz dışındaki tüm mal varlığının Hazineye intikalinin istendiği, oysa ki 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 588/1 inci maddesinde sağ olup olmadığı bilinmeyen bir kimsenin mal varlığı veya ona düşen miras payı 10 yıl resmen yönetilirse ya da mal varlığı böyle yönetilenin 100 yaşını dolduracağı süre geçerse Hazinenin istemi ile o kimsenin gaipliğine karar verileceği, ...'ın intikali istenen dava konusu tüm mal varlığı konusunda bu şekilde yönetildiğine ve 100 yaşını doldurduğuna dair bir gaiplik kararı verilmediği, böylelikle dava konusu mal varlığı yönünden gaiplik ön koşulunun oluşmadığı, tek bir mal varlığı için alınan gaiplik kararının tüm mal varlığı için geçerli olmadığı" gerekçesiyle ön koşul yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, 25.03.2020 tarihli ek karar ile de İstanbul Anadolu 1....
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; evlilik birliği içinde edinilen dava konusu taşınmazın kişisel mal mı yoksa edinilmiş mal mı olduğu, burada varılacak sonuca göre davacının katılma alacağı talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır Konunun aydınlatılması açısından edinilmiş mallara katılma rejimi hakkında kısaca bilgi vermekte yarar bulunmaktadır: 01.01.2002 tarihinden önce yürürlükte olan 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi’ne göre kural (yasal) mal rejimi, mal ayrılığı olup, istenilirse mal birliği ve mal ortaklığı rejimlerinden biri de seçilebilmekteydi. 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nda (TMK) ise "edinilmiş mallara katılma" rejimi yasal mal rejimi olarak kabul edilmiştir. Anılan mal rejiminde, eşler arasındaki dayanışmanın bir gereği olarak, evlilik birliği içinde edinmiş mallar üzerinde diğer eşe bir alacak hakkı tanınmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mal Rejiminin Mal Ayrılığına Dönüştürülmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * Türk Medeni Kanununun 206. maddesi uyarınca açılan mevcut mal rejiminin mal ayrılığına dönüştürme davasının koşullarının gerçekleşmemiş bulunduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 29.01.2009 (Prş.)...
İcra Mahkemesi Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak ve mal beyanında bulunmamak suçundan sanıklar ... ve ...'in beraatlerine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Müşteki vekili 08.12.2005 tarihli şikayet dilekçesinde sanıkların usulüne uygun mal beyanında bulunmamasının yanında, gerçeğe aykırı mal beyanında bulunduğundan bahisle de şikayette bulunmasına rağmen, bu yöndeki kanıtlar değerlendirilmeden, sadece mal beyanında bulunmamak suçuna ilişkin delillerin tartışılarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğundan hükmün istem gibi BOZULMASINA, 14.12.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....
- K A R A R - Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında 01/05/2003 tarihinde “Genel Bayilik Sözleşmesi” imzalandığını, buna göre müvekkilinin davalı şirketten 5.508,60-TL’lik mal aldığını, ancak daha sonra mal bedellerinin bir kısmını ödeyememesi nedeniyle 2.039,20-TL’lik malın davalıya iade edildiğini, bu arada alınmış olunan mal karşılığında müşteri evrakı ile 3.386,92-TL’nin davalıya ödendiğini, sözleşme konusu ürünün başka firmalara da verildiğinin öğrenilmesi üzerine müvekkili tarafından mal alımının durdurularak adı geçen sözleşmenin feshedildiğini, davalı şirketin müvekkilinden sadece 82,50-TL alacağı bulunmasına rağmen sözleşmede teminat oldukları belirtilen 15/06/2003 tarihli 2.500,00-TL’lik 15/07/2003 tarihli 3.500,00-TL’lik ve 15/09/2003 tarih 3.500,00-TL’lik çekleri icra takibine koyarak haciz tehdidi altında müvekkilinden tahsil ettiğini, bunun yanında her biri 3.500,00-TL değerinde olan 15/08/2003, 15/10/2003 ve 15/11/2003 tarihli çeklerin de halen davalı şirket elinde...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yasal Mal Rejiminin Mal Ayrımına Dönüşümü Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmazlar ve araç nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....