WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenlerle, mal veya hizmet alımına dair bir ilişkinin Tüketici Kanunu kapsamında kabul edilebilmesi için, satıcı/sağlayıcı kişinin "Ticari veya mesleki amaçla hareket eden" bir kişi, mal veya hizmet alan kişinin ise ticari veya mesleki amaçla hareket "etmeyen" bir kişi olması ve taraflar arasında sözleşme veya hukukî işlem bulunması gerekmektedir. Somut olayda, taraflar arasında eğitim amaçlı hizmet satın alma sözleşmesi mevcut olup, henüz mesleği olmayan ve meslek edinmek amacıyla eğitim alan davacının, "Mesleki ya da ticari amaçla" hareket ettiği kabul edilemez. Davacı, 4077 sayılı Kanuna göre "Tüketici" sıfatına haiz olup, aynı Kanunun 23/1. maddesi uyarınca davaya tüketici mahkemesinde bakılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bursa 6. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 20/11/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    Kanunun 23/1. maddesi uyarınca, bu kanun kapsamından doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir. 4077 sayılı Kanunun 3. maddesinde tüketici, bir mal veya hizmeti, "ticari veya mesleki olmayan amaçlarla” edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi; tüketici işlemi ise, "mal veya hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukukî işlem” olarak tarif edilmiştir. Bu nedenlerle, mal veya hizmet alımına dair bir ilişkinin Tüketici Kanunu kapsamında kabul edilebilmesi için, satıcı/sağlayıcı kişinin "ticari veya mesleki amaçla hareket eden" bir kişi, mal veya hizmet alan kişinin ise ticari veya mesleki amaçla hareket "etmeyen" bir kişi olması ve taraflar arasında sözleşme veya hukuki işlem bulunması gerekmektedir. Somut olayda, taraflar arasında, güvenlik hizmeti alım sözleşmesi bulunmakta olup ihtilaf bu sözleşmeden kaynaklanmaktadır....

      1.875.087,00 TL mal ve hizmet aldığını bildirdikleri, firmanın Ba formu ile 2010 yılında mal ve hizmet aldığınını bildirdiği tutar 658.766,00 TL olmasına rağmen mükellefe mal ve hizmet sattığını bildiren firmaların Bs formu ile bildirdikleri tutarın 80.858,00-TL olduğu, şirketin devrinden önceki müdürünün ifadesinde "Sermaye yetersizliği ve işlerimizin iyi gitmemesi nedeniyle devrettik....

        KDV matrahlarının yüksek olduğu, 2010 KDV matrahının8.293.514,22 TL, 2011 KDV matrahının 36.860.043,94 TL, 2012 KDV matrahının 7105.024.837,75 TL ve 2013 KDV matrahının 160.434.335,47 TL olduğu, vadesi geçmiş ve ödenmesi gereken borcunun 159.426,94 TL olduğu ve toplam 145,85 TL tutarında vergi ödemesi olduğu, 2010 Bs bildiriminin 8.161.365,00 TL, 2010 Ba bildiriminin 8.116.525,00 TL olduğu ve mükelleften alım yaptığını beyan eden firmalarca 7.867.022,00TL tutarında mal ve hizmet alındığının, mükellefe satış yapan firmalarca da 3.190.917,00 TL mal ve hizmet satıldığının beyan edildiği, 2011 Bs bildiriminin 36.756.162,00 TL, 2011 Ba bildiriminin 36.443.690,00 TL olduğu ve mükelleften alım yaptığını beyan eden firmalarca 36.225.282,00 TL tutarında mal ve hizmet alındığının, mükellefe satış yapan firmalarca da 3.578.573,00 TL mal ve hizmet satıldığının beyan edildiği, 2012 Bs bildiriminin 104.932.060,00 TL, 2012 Ba bildiriminin 161.412.896,00 TL olduğu ve mükelleften alım yaptığını beyan...

          in beyanına göre ödevli şirketin belirtilen adreste olmadığı, 2010 hesap döneminde 18 adet fatura karşılığında 74.900 TL tutarında mal veya hizmet aldığını bildirmesine rağmen ilgili yılda mükellef kuruma mal veya hizmet satan mükellefin olmadığı, alım yaptığı 5 firmanın tamamı hakkında sahte belge düzenlemekten ötürü vergi tekniği raporları bulunduğu, 2011 hesap döneminde 44 adet fatura karşılığında 601.788,00 TL tutarında mal veya hizmet sattığını bildirmesine rağmen mükellef kurumdan mal veya hizmet alan mükelleflerin 53 adet fatura karşılığında 729.669,00 TL tutarında mal veya hizmet aldığını bildirdiği, aynı dönemde 56 adet fatura karşılığında 365.750,00 TL tutarında mal veya hizmet aldığını bildirmesine rağmen mükellef kuruma mal veya hizmet satan mükelleflerin 18 adet fatura karşılığında 366.800,00 TL tutarında mal veya hizmet satışı bildirdiği, 2011 yılı kurumlar vergisi beyannamesini vermediği, muhtasar beyannamelerinde çalışan işçi beyan etmediği, 2010-2011 hesap yıllarında toplam...

            Ltd’ne 150.000,00 TL ve 02.03.2016 tarihinde sigortalısı ......

              Konya 1.Sulh Hukuk Mahkemesince, dava konusu uyuşmazlığın 4077 sayılı Tüketicinin Korunması hakkında kanun kapsamında kalan ayıplı hizmet iddiasına dayalı olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Konya Tüketici Mahkemesi ise, taraflar arasındaki uyuşmazlığın istisna sözleşmesinden kaynaklandığını bildirerek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 2. maddesinde “Bu kanunun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiş, yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder....

                alışına ilişkin herhangi bir beyanı olmamakla birlikte ibraz edilen defter ve belgeler üzerinden 740.978,00-TL tutarında mal ve hizmet alındığı, mükellefin bu alışlar karşılığında ise yaklaşık 3 trilyonluk mal ve hizmet satmış olduğu, ayrıca mükellefin birbirinden farklı çok sayıda firmanın faturalarını kullandığı halde ve firma yetkililerinin farklı kişiler olmasına rağmen mal alış faturaları üzerindeki el yazılarının birbiriyle bariz benzer olduğu, mükelleften alınan ifadelerde ödemelerin genelde tahsilat makbuzları karşılığında nakit olarak yapıldığı, şirketin herhangi bir şubesi yada deposunun bulunmadığı gibi sigortalı çalışanının da olmadığı, faturalarının bilgisi dışında taklit edildiği yönünde beyanda bulunulduğu, mükellefin mal alımında bulunduğu çok sayıda firma hakkında sahte belge düzenlemeden dolayı vergi tekniği raporlarının düzenlenmiş olduğu, mükellefin faaliyetini 2012 yılından önce terk ettiği tespit edilmiş olan mükelleflerden mal ve hizmet alındığı, ayrıca bir çok...

                  Bu nedenlerle, mal veya hizmet alımına dair bir ilişkinin Tüketici Kanunu kapsamında kabul edilebilmesi için, satıcı/sağlayıcı kişinin "ticari veya mesleki amaçla hareket eden" bir kişi, mal veya hizmet alan kişinin ise ticari veya mesleki amaçla hareket "etmeyen" bir kişi olması ve taraflar arasında sözleşme veya hukuki işlem bulunması gerekmektedir. Somut olayda davacı site yönetimi ile davalı şirket arasında site yönetim hizmeti sözleşmesi bulunduğu, site yönetiminin "hizmet satın alan ve hizmetten yararlanan" kişi olması nedeniyle tüketici sıfatına haiz bulunduğu ve taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bursa 7. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 05.11.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                    Belgesiz mal bulundurdukları veya hizmet satın aldıkları tespit edilen mükelleflere, bu mal ve hizmetlere ait alış belgelerinin ibrazı için tespit tarihinden itibaren 10 günlük bir süre verilir. Bu süre içinde alış belgelerinin ibraz edilememesi halinde, belgesi ibraz edilemeyen mal ve hizmetlerin tespit tarihindeki emsal bedeli üzerinden hesaplanan katma değer vergisi, alışlarını belgeleyemeyen mükellef adına re'sen tarh edilir. Bu tarhiyata vergi ziyaı cezası uygulanır. Ancak belgesiz alınan mal ve hizmetleri satanlara, bu satışlarla ilgili olarak, vergi inceleme raporuna dayanılarak katma değer vergisi tarhiyatı yapıldığı takdirde, ziyaa uğratılan vergi ve buna ilişkin ceza ayrıca alıcılardan aranmaz." düzenlemesi yer almaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu