Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Konya 1.Sulh Hukuk Mahkemesince, dava konusu uyuşmazlığın 4077 sayılı Tüketicinin Korunması hakkında kanun kapsamında kalan ayıplı hizmet iddiasına dayalı olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Konya Tüketici Mahkemesi ise, taraflar arasındaki uyuşmazlığın istisna sözleşmesinden kaynaklandığını bildirerek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 2. maddesinde “Bu kanunun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiş, yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder....

    alışına ilişkin herhangi bir beyanı olmamakla birlikte ibraz edilen defter ve belgeler üzerinden 740.978,00-TL tutarında mal ve hizmet alındığı, mükellefin bu alışlar karşılığında ise yaklaşık 3 trilyonluk mal ve hizmet satmış olduğu, ayrıca mükellefin birbirinden farklı çok sayıda firmanın faturalarını kullandığı halde ve firma yetkililerinin farklı kişiler olmasına rağmen mal alış faturaları üzerindeki el yazılarının birbiriyle bariz benzer olduğu, mükelleften alınan ifadelerde ödemelerin genelde tahsilat makbuzları karşılığında nakit olarak yapıldığı, şirketin herhangi bir şubesi yada deposunun bulunmadığı gibi sigortalı çalışanının da olmadığı, faturalarının bilgisi dışında taklit edildiği yönünde beyanda bulunulduğu, mükellefin mal alımında bulunduğu çok sayıda firma hakkında sahte belge düzenlemeden dolayı vergi tekniği raporlarının düzenlenmiş olduğu, mükellefin faaliyetini 2012 yılından önce terk ettiği tespit edilmiş olan mükelleflerden mal ve hizmet alındığı, ayrıca bir çok...

      Belgesiz mal bulundurdukları veya hizmet satın aldıkları tespit edilen mükelleflere, bu mal ve hizmetlere ait alış belgelerinin ibrazı için tespit tarihinden itibaren 10 günlük bir süre verilir. Bu süre içinde alış belgelerinin ibraz edilememesi halinde, belgesi ibraz edilemeyen mal ve hizmetlerin tespit tarihindeki emsal bedeli üzerinden hesaplanan katma değer vergisi, alışlarını belgeleyemeyen mükellef adına re'sen tarh edilir. Bu tarhiyata vergi ziyaı cezası uygulanır. Ancak belgesiz alınan mal ve hizmetleri satanlara, bu satışlarla ilgili olarak, vergi inceleme raporuna dayanılarak katma değer vergisi tarhiyatı yapıldığı takdirde, ziyaa uğratılan vergi ve buna ilişkin ceza ayrıca alıcılardan aranmaz." düzenlemesi yer almaktadır....

        Belgesiz mal bulundurdukları veya hizmet satın aldıkları tespit edilen mükelleflere, bu mal ve hizmetlere ait alış belgelerinin ibrazı için tespit tarihinden itibaren 10 günlük bir süre verilir. Bu süre içinde alış belgelerinin ibraz edilememesi halinde, belgesi ibraz edilemeyen mal ve hizmetlerin tespit tarihindeki emsal bedeli üzerinden hesaplanan katma değer vergisi, alışlarını belgeleyemeyen mükellef adına re'sen tarh edilir. Bu tarhiyata vergi ziyaı cezası uygulanır. Ancak belgesiz alınan mal ve hizmetleri satanlara, bu satışlarla ilgili olarak, vergi inceleme raporuna dayanılarak katma değer vergisi tarhiyatı yapıldığı takdirde, ziyaa uğratılan vergi ve buna ilişkin ceza ayrıca alıcılardan aranmaz." düzenlemesi yer almaktadır....

          Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan ... yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine anılan yasanın 3/d maddesinde, “hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet” olarak tanımlanmıştır. Yasanın 10. maddesinde “Tüketici kredisi, tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredilerdir” denilmiş, aynı yasanın 10/A maddesinde ise “kredi kartı ile mal veya hizmet alımı sonucu nakdi krediye dönüşen veya kredi kartı ile nakit çekim suretiyle kullanılan krediler de 10. madde hükümlerine tabidir..” denilmek suretiyle kredi kartı ile çekilen kredilerin de tüketici kredisi olduğu belirtilmiştir. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir....

            Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan ... veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan ... yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır....

              İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ : Davacı vekili 25/08/2021 tarihli istinaf dilekçesinde; mahkemece satış sözleşmesinin satıcı lehine yorumlandığını, aracın orijinal olduğu ve kilometresinin oynanmadığı bilgisinin verildiğini, aracın taksi çıkması ve kilometresi ile oynandığı hususunda bir bilgi verilmediğini, satıcının ayıbı bilip bilmemesinin önemi olmadığını, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı sözleşmenin feshi ve bedel iadesi talepli davadır....

              TL katma değer vergisi matrah beyan ettiği, 2011 ve 2012 yıllarına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesi verilmediği, 2011/Eylül döneminden sonraki dönemlere ilişkin olarak da katma değer vergisi beyannamesinin verilmediği, 2010 yılında Ba bildirimlerinde mal ve hizmet alımı bildirdiği altı mükelleften ikisi hakkında sahte fatura düzenleme fiili nedeniyle vergi tekniği raporu bulunduğu, bir adet mükellefin ise özel esaslara tabi olduğu, aynı yılda Ba bildirimi ile aldığını bildirdiği mal ve hizmet tutarının 598.146,00 TL iken mükellef kuruma mal ve hizmet sattığını bildiren mükelleflerin Bs bildirimi ile bildirdikleri tutarın 121.170,00 TL olduğu, 2011 yılında Ba bildirimlerinde mal ve hizmet alımı bildirdiği on bir mükelleften birisi hakkında sahte fatura düzenleme fiili nedeniyle vergi tekniği raporu bulunduğu, yedi adet mükellefin ise özel esaslara tabi olduğu, aynı yılda Ba bildirimi ile aldığını bildirdiği mal ve hizmet tutarının6.081.735,00 TL iken mükellef kuruma mal ve hizmet sattığını...

                Mahkemece tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılan davada; davacının tüketici olmaması nedeniyle genel mahkemelerin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3.maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar....

                  Mahkemece tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılan davada; davacının tüketici olmaması nedeniyle genel mahkemelerin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3.maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar....

                    UYAP Entegrasyonu