Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilirkişi raporu muvacehesinde davacıya ait dava konusu 34 XX 763 plakalı Opel marka, Corsa 5DR Ess 1.4 90 HP AT6 tipi, 2016 model aracın, ayıbı nedeniyle meydana gelen davacı zararlarından 300,28 TL tutarındaki ihtarname masrafı dışında kalan zararının hesaplama için gerekli belge ve bilginin olmaması nedeniyle hesaplanamadığı, ayıplı malın satışı esnasında ortaya çıkan davacı zararının 3.510,00 TL olduğu, davacının aracı kusurlu olarak satması nedeniyle ortaya çıkan zararının 4.670,18 TL olduğu, Araçtaki tespit edilen gizli ayıbın aracın kullanımına etkisi olmaması nedeniyle davacının terditli talebindeki misli ile değişim talebinin reddi ile tazminat talebinin kabulu gerektiği..." gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verildiği görülmüştür. 23/12/2016 tarihli kimyager bilirkişi raporunda özetle, " İnceleme konusu ; 34 XX 589 plaka , 2016 model, Opel marka otomobil (AB Heçbek )kırmızı renk, B14XER19MV4022 motor numaralı WOLOXEP6864226242 şase numaralı otomobilin ; Dava konusu...

Davacı, dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar yönünden aracın yenisi ile değiştirilmesini, mümkün olmaması durumunda ise aynı nitelikteki sıfır kilometre aracın dava tarihindeki bedelinin tahsilini talep etmiş olup; bilirkişi raporunda araçta gizli ayıp olduğu ve dava tarihi itibarı ile bu arızanın giderilememiş olduğu mütalaa edilmiş olup, aracın muhtelif kez servise gitmesine ve servis tarafından yapılan işlemlere rağmen arızanın giderilemediği gibi debriyaj takımının iki kez değiştirilmiş olması dikkate alındığında, araçtan beklediği yararı sağlayamayan davacının seçimlik haklarından ayıpsız misli ile değişim hakkını kullanmasının iyiniyet kurallarına aykırı olmayacağı ve aracın misli ile değişim koşullarının oluştuğu kanaatine varılmakla ilk derece mahkemesince; davacının, aracın misli ile değişim talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....

GEREKÇE: Dava; davacı şirkete hediye edilen ancak elinde mülkiyet belgesi olmayan ,ve davacı şirket çalışanı tarafından kilitlendiğinden kullanılamayan telefon yerine bir üst model olan ... model telefonun verildiği ancak davacı tarafından güncel model olan ... model telefonun verilmesi aksi halde verilen telefon ile aradaki farkın maddi zarar olarak ödenmesi ve telefon değişimi talebinin zamanında yerine getirilmemesi nedeniyle kaybolan zaman ve çaba nedeniyle manevi tazminat isteminden ibarettir.TBK nun 227.maddesinde ayıpsız bir benzeri ile değiştirmeden söz edilmektedir. Teknolojik ürünler piyasasında her yıl itibariyle ürün modelleri yenilense de TBK 227 ye dayalı isteklerde yargı uygulamasında ürünün model yılı esas alınarak değişim isteklerinin kabulü yerleşik uygulama haline gelmiştir....

    Maddesi malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda satılan ürünün ayıpsız bir misli ile değiştirilmesi gerektiğini bu talebin yerine getirilmemesi durumunda ürünün iade alınarak mal bedelinin sözleşmeden dönme hakkı kullanarak ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili 19/07/2018 havale tarihli cevap dilekesinde özetle; davaya konu ürünün tüketiciye hasarsız ve çalışır vaziyette davacıya teslim edildiğini, teslim tarihinden sonra cihazda paslanmalar olduğu gerekçesiyle yetkili servise başvuru yapıldığını, servis kontrollerinde lekelerin kaynağının araştırıldığını ve kullanım kaynaklı olduğunu, hatalı temizleme neticesinde sorunların meydana geldiğinin anlaşıldığını, ve bu sebepten davacının misli ile değişim talebinin kabul edilmediğini, davacının faiz talebinin yerinde olmadığını, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İstinafa konu karar, Bakırköy 4....

    Mahkemece, satıma konu aracın modelinin eski olması, yasal seçimlik haklarından birini kullanan davacının misli ile değişim isteğinin karşılanmamasına gerekçe olarak gösterilmeyeceği gibi satıma konu malın bulunamaması halinde İİK.nın 24/4. maddesi uyarınca icra memuru tarafından haczin yapıldığı tarihteki rayice göre araç bedelinin takdir olunabileceği gerekçesiyle davanın kabulüne, satıma konu ... plakalı 2012 model ... marka aracın davalıya iadesine, aracın ayıpsız aynı ile değiştirilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekillerince temyiz edilmiştir....

      "; ayrıca aynı Kanun'un 10. maddesinin 5. fıkrasında, "Kredi verenin, tüketici kredisini, belirli marka bir mal veya hizmet satın alınması ya da belirli bir satıcı veya sağlayıcı ile yapılacak satış sözleşmesi şartı ile vermesi durumunda satılan malın veya hizmetin hiç veya zamanında teslim edilmemesi halinde kredi veren tüketiciye karşı satıcı veya sağlayıcı ile birlikte müteselsilen sorumlu olur." hükümleri kredi verenin sorumluluğunu düzenlemiştir. Somut olayda davacı ile davalı kredi veren arasındaki kredi sözleşmesinde, dava konusu motosiklet için kredinin verildiği açıkça anlaşıldığına göre, bağlı kredi kullandıran davalı kredi verenin de ayıplı maldan sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece, kredi verenin sorumluluğunun, satılan malın hiç ya da zamanında teslim edilmemesi ile sınırlı olduğu, buna karşılık ayıplı mal nedeniyle kredi verenin doğrudan sorumluluğunun bulunmadığı benimsenerek, davalı A... C... Tüketici Finansmanı A.Ş.'...

        DAVALILAR VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davanın misli ile değişime ilişkini olup esastan reddedilmiş olması, davacının misli ile değişimden feragat etmemiş olması, davadan kısmen feragat edildiği kabul edilse bile ön inceleme aşamasından sonra yapılmış olması nedenleriyle AAÜT 3. kısma göre nispi vekalet ücreti tayinine karar verilmesi gerektiğini belirtip, Mahkeme kararının vekalet ücreti yönünden kaldırılmasına ve neticeten misli ile değişim talebi reddedilen aracın fatura değeri üzerinden vekalet ücretine karar verilmesini talep etmiştir....

        bir durum olacağını, kaldı ki, malın değerine kıyasla ayıbın hafifliği (ayıplı olduğunu kabul etmemekle) dikkate alınırsa misli ile değişim kararı verilmesi ile hak ve nefaset dengesinin bozulduğu/ bozulacağı da izahtan vareste olduğunu, son olarak cevap dilekçemiz ile davanın kabulü halinde davacının araçtan elde ettiği menfaatlerin de taraflarına iade edilmesini talep etmişsek de bu konuda yerel mahkemece bir karar verilmediğini, ilgili talebimizin değerlendirilmemiş olması da usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, arz ve izah edilen nedenlerle ve dairenizce resen dikkate alınacak sair hususlarla ışığında; istinaf başvurusunun kabulü ile, haksız ve hukuka aykırı olan Kocaeli 1....

        -KARAR- Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen satım sözleşmesi kapsamında müvekkilince davalıdan otomobil satın alınmış ise de aracın ön kısmında oluşan boya çatlağı nedeniyle gizli ayıplı bulunduğunun saptandığını, bütün girişimlere rağmen davalı yanın aracı yenisi ile değiştirmediğini belirterek anılan aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı talebinin zamanaşımına uğradığını ve ayrıca davacının aracın değişimini istediği halde müvekkiline iade etmeyerek kullanımını sürdürdüğünü sonucunda da araçla kaza yaptığını bildirerek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davacı yanca kanıtlanan davanın kabulüyle dava konusu aracın ayıpsız misli olan aynı model ve nitelikte “0” km yeni bir araçla değiştirilmesine davacıda bulunan aracın davalı yanca geri alınmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

          Davalı T5 vekili; kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, yasalara göre tüketicinin aracın misli ile değişim talebinin imkân varsa ve orantısız güçlükleri beraberinde getirmiyorsa şartına bağlı olduğunu, taraflarınca talep edilmiş olmasına rağmen; yerel mahkemece aracın tedarik edilip edilemeyeceğine ilişkin araştırma dahi yapılmadan eksik karar verildiğini, mahkemenin tarafların eşitliği ilkesini gözetmediğini, yerel mahkemenin bilirkişi raporuna itirazlarını dahi değerlendirmeden, rapordaki eksiklikleri giderme gereği duymadan, doğrudan davacının misli ile değişim talebi yönünde karar verdiğini, verilen kararın seçimlik hakların kullanım alanını sebepsiz yere kısıtladığını, kanun koyucunun birden fazla seçimlik hak ihdas etme amacına aykırılık teşkil ettiğini, bir an için araçta üretim kaynaklı bir problem olduğu farz edilse dahi –hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek şartı ile- var olduğu iddia edilen durumun, araçtan güvenli bir şekilde...

          UYAP Entegrasyonu